Yazar "Atamer, Yeşim M." seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 27
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe 10th Newsletter of the European Institute(İstanbul Bilgi Üniversitesi, 2017-10) Kaya, Ayhan; Atamer, Yeşim M.[Abstract Not Available]Öğe AVRUPA BİRLİĞİ TÜKETİCİ HUKUKUNDA YENİ BİR AYRIM: DİJİTAL İÇERİK VE HİZMETLER İLE DİJİTAL UNSURLU MALLAR(2022) Güner, Gökçe Kurtulan; Atamer, Yeşim M.Avrupa Birliği’nde 2019 yılında kabul edilen ve 2022 yılı itibariyle Üye Devletlerin iç hukuk sistemlerine aktarılan 2019/770 sayılı Dijital İçerik ve Hizmet Yönergesi ile 2019/771 sayılı Satım Yönergesi ile tüketici hukukunda yeni bir ayrım ortaya çıkmıştır. Buna göre maddi bir taşıyıcıda sunulsa dahi dijital içerik ve hizmetlerin 2019/770 sayılı Yönerge’nin konusunu, gömülü dijital içeriğe sahip olan dijital unsurlu malların, diğer bir deyişle akıllı malların ise 2019/771 sayılı Yönerge’nin konusunu teşkil ettiği kabul edilmiştir. Her iki Yönerge de konu itibariyle uygulama alanlarına giren sözleşmeler bakımından ifanın sözleşmeye uygunluğu, sözleşmeye aykırılık durumunda tüketicinin sahip olduğu talepler ve bu taleplerin ne şekillerde kullanılacağına ilişkin kurallar getirmektedir. Bu açıdan epey benzer bir yapı üzerine kurulu olan bu düzenlemelerin beraberinde getirdiği kurallar ise birkaç önemli noktada ayrışmaktadır. Bu nedenle aslında birbiriyle sıkı bir ilişki içinde olan Yönergelerin konu itibariyle kapsamlarının doğru bir şekilde belirlenmesi önem arz etmektedir. Bu çalışmada öncelikle Yönergelerin beraberinde getirdiği hukuki çerçeve genel olarak ele alınmış, ardından bahsi geçen ayrım açısından kilit kavramlar olan dijital içerik ve dijital unsurlu mal kavramları incelenmiştir.Öğe Control of Price Related Terms in Standard Form Contracts: General Report Judicial Control and Other Means of Price Control(Springer International Publishing Ag, 2020) Atamer, Yeşim M.; Pichonnaz, PascalCompetitive market economies work with the basic assumption that the supply side cannot charge more than their cost of supply given that rational and perfectly well-informed customers know their preferences and are responsive to any price change in the market. However, markets are never fully transparent, and findings of behavioural sciences show that especially consumers act based on imperfect rationality due to systematic biases. Pricing structures that serve to hide rather than reveal the real cost of the goods and services pose one of the main challenges to markets as they abuse biases on the demand side to the greatest extent possible. Hiding price related terms in standard form contracts is a prominent way of creating non-salient prices and is therefore a debated issue in many recent high court decisions of different countries. This paper conducts a comparative study on developments in 28 jurisdictions and discusses the efficiency of ex ante regulatory as well as ex post judicial intervention. The results show that controlling prices and price related terms is a multifaceted and complicated issue which entails a holistic approach, involving more transparency, smarter information to be provided to customers, but sometimes also hard paternalistic interventions such as price caps. Besides, more effective ways of collective proceedings and redress mechanisms need to be implemented.Öğe HİSSE SATIM SÖZLEŞMELERİNDE SONUCA KATILMALI FİYAT DÜZENLEMELERİ (EARN-OUT KLOZLARI) – MUKAYESELİ BİR İNCELEME(2019) Sancak, Zahide Altunbaş; Atamer, Yeşim M.Hisse satım sözleşmelerinde taraflar bedeli farklı yöntemlerle belirleyebilmektedirler. Bu yöntemlerden birisi de satıcının elde etmeyi beklediği bedelin bir kısmının ödenmesinin, bazı şartların gerçekleşmesine bağlı olarak hisselerin devri sonrasındaki bir döneme ötelenmesini sağlayan earn-out sistemidir. Bu sistem, temelde bilgi asimetrisi gibi taraflardan kaynaklanan veya piyasa şartları gibi dışsal nedenlerle satıma konu hisselerin değerinde uzlaşamayan taraflar arasında bir köprü işlevi görür. Buna göre, satım bedelinin ilk kısmı olan sabit (götürü) tutar kapanışta, hisselerin devriyle eş zamanlı tediye edilirken, değişken meblağ kapanış sonrası dönemde hedef şirkete dair taraflarca tanımlanan belli hedeflerin gerçekleşmesine bağlı olarak muaccel olur. Gerek Avrupa’da gerek ABD’de yapılan hisse satım sözleşmelerinde earn-out klozu kullanımında artış gözlemlenmektedir. Birleşme ve devralmalar (M&A) alanında Avrupa ve ABD trendlerini takip eden ülkemiz için de bu sistemin önemi yadsınamaz. Çalışmada hedefimiz, niteliği gereği kompleks bir kurguya sahip earn-out klozlarının beraberinde getirdiği hukuki sorunları mukayeseli bir bakış açısı ile irdelemektir. Bu amaçla öncelikle, bu düzenlemenin işlevleri ve unsurları incelenecek, ardından Türk hukukunda nitelemesi yapılarak uygulanacak kurallar tartışılacaktır.Öğe İstanbul BİLGİ University European Institute Newsletter(İstanbul Bilgi Üniversitesi, 2017) Atamer, Yeşim M.; Beşgül, Özge Onursal[Abstract Not Available]Öğe Jean Monnet Centre of Excellence Bilgi European Institute Newsletter 11(İstanbul Bilgi Üniversitesi, 2018-12) Kaya, Ayhan; Atamer, Yeşim M.[Abstract Not Available]Öğe Jean Monnet Centre of exellence Bilgi European Institute newsletter(İstanbul Bilgi Üniversitesi, 2015) Kaya, Ayhan; Atamer, Yeşim M.[Abstract Not Available]Öğe Jean Monnet Centre of exellence Bilgi European Institute newsletter(İstanbul Bilgi Üniversitesi, 2014) Kaya, Ayhan; Özdemir, Durmuş; Atamer, Yeşim M.[Abstract Not Available]Öğe Jean Monnet Centre of exellence Bilgi European Institute newsletter(İstanbul Bilgi Üniversitesi, 2008) Kaya, Ayhan; Özdemir, Durmuş; Atamer, Yeşim M.[Abstract Not Available]Öğe Jean Monnet Centre of exellence Bilgi European Institute newsletter(İstanbul Bilgi Üniversitesi, 2016) Atamer, Yeşim M.; Onursal Beşgül, Özge[Abstract Not Available]Öğe Jean Monnet Centre of exellence Bilgi European Institute newsletter(İstanbul Bilgi Üniversitesi, 2010) Kaya, Ayhan; Özdemir, Durmuş; Atamer, Yeşim M.[Abstract Not Available]Öğe Jean Monnet Centre of exellence Bilgi European Institute newsletter(İstanbul Bilgi Üniversitesi, 2018) Kaya, Ayhan; Atamer, Yeşim M.[Abstract Not Available]Öğe Jean Monnet Centre of exellence Bilgi European Institute newsletter(İstanbul Bilgi Üniversitesi, 2011) Kaya, Ayhan; Özdemir, Durmuş; Atamer, Yeşim M.[Abstract Not Available]Öğe Jean Monnet Centre of exellence Bilgi European Institute newsletter(İstanbul Bilgi Üniversitesi, 2009) Kaya, Ayhan; Özdemir, Durmuş; Atamer, Yeşim M.[Abstract Not Available]Öğe Jean Monnet Centre of exellence Bilgi European Institute newsletter(İstanbul Bilgi Üniversitesi, 2012) Kaya, Ayhan; Özdemir, Durmuş; Atamer, Yeşim M.[Abstract Not Available]Öğe Jean Monnet Centre of exellence Bilgi European Institute newsletter(İstanbul Bilgi Üniversitesi, 2013) Kaya, Ayhan; Özdemir, Durmuş; Atamer, Yeşim M.[Abstract Not Available]Öğe Jean Monnet Centre of exellence Bilgi European Institute newsletter(İstanbul Bilgi Üniversitesi, 2017) Kaya, Ayhan; Atamer, Yeşim M.[Abstract Not Available]Öğe Kredi kartı faizleri ve yıllık ücretleri örneğinde fiyat denetimi ve sınırları(2010) Sanlı, Kerem Cem; Atamer, Yeşim M.Türkiye'de kredi kartı kullanımına ilişkin olarak yaşanan tartışmalarda özellikle iki konu öne çıkmaktadır: Kredi kartı yıllık ücretleri ve kredi kartı faizlerinin denetiminin gerekli olup olmadığı ve gerekli ise bunun en iyi nasıl gerçekleştirilebileceği. Bu çalışmada her iki soruna da hukuk ve ekonomi öğretisi prensipleri çerçevesinde yaklaşılmıştır. Bu öğreti faiz, ücret gibi fiyatın unsurlarına müdahaleyi sadece piyasa aksaklığının olduğu durumlarda kabul etmektedir. Piyasanın aksamasının en bilinen sebebi tekel piyasanın varlığıdır. Ancak Türkiye kredi kartı pazarında tekelci bir yapı tespit edilememektedir. Piyasa aksaklığına sebep olan, ancak Türk doktrininde çok ele alınmamış olan diğer bir unsur ise bilgi sorunudur. Dolayısıyla çalışmada öncelikle bilgi sorunu üzerinde durulmuş ve bu sorunun giderilmesi için mevcut ve olması gereken hukuk açısından var olan araçlar tespit edilmiştir. Daha sonra hem kredi kartı yıllık ücretleri hem de faiz oranları açısından bu tür bir bilgi sorununun var olup olmadığı incelenmiştir. Ortaya çıkan sonuç faiz ve yıllık ücret açısından farklılık göstermektedir. Kredi kartı yıllık ücretleri, kullanıcıların fiyata duyarlı olması nedeniyle bilgi sorununun yaşanmadığı, dolayısıyla yasal müdahalenin gerekmediği bir alandır. Bu alanda arz tarafında rekabet var olduğu sürece piyasa fiyatı doğal fiyata yakınsamaktadır. Oysa kredi kartı faiz oranları açısından durum farklıdır: Kullanıcılar, kart kullandıklarında bir kredi aldıkları düşüncesinden yola çıkmadıkları için faiz oranını dikkate almamakta, ayrıca psikolojik bazı etmenlerin de etkisiyle, temerrüde düştükleri bir kurguda bunun kendileri için doğurabileceği olumsuz sonuçları küçümsemektedirler. Dolayısıyla tekelci olmayan bir pazarın varlığına rağmen, faize duyarsız kullanıcılar karşısında piyasanın tepkisi fonlama maliyetinin çok üzerinde faizler sunmaktır. İşte bu nedenle, kredi kartı faizlerinin yasal olarak sınırlanması isabetli gözükmektedir. Kural olarak her türlü fiyat sınırlamasının ise ex ante idari otorite tarafından yapılması önemlidir. Zira yargı erkinin elinde ekonomik açıdan "ideal fiyatı" ex post belirlemek için hiçbir veri yoktur.Öğe Para alacaklısının geç ödemelere karşı korunmasına ilişkin yeni tk m. 1530 düzenlemesi ve uygulama alanı(2013) Atamer, Yeşim M.; Okutan, Gül NılssonPara alacaklısının geç ödemelere karşı korunmasına ilişkin yeni TK m. 1530 düzenlemesinin en önemli yönleri; belirli vade bulunmayan hallerde temerrüdün doğması için BK sistemi uyarınca gereken ihtar gönderme külfetinden alacaklıyı kurtarması, vadenin sözleşmede düzenlendiği hallerde ödeme süresinin kural olarak 60 günle sınırlandırılması ve temerrüt halinde ticari işlere uygulanacak temerrüt faizinden daha yüksek bir oranda faiz ödenmesinin şart koşulmuş olmasıdır. Ancak, temelde vade ve temerrüt konularıyla ilgili değişiklikler getiren bu hükümlerin Borçlar Kanununa alınmamış olması nedeniyle Ticaret Kanununda düzenlenmesi, konunun bağlamından kopmasına ve iki kanunun yaklaşım farklılıkları nedeniyle önemli yorum sorunlarının doğmasına neden olmuştur. Öte yandan hükmün kişi, konu, mal ve hizmet tedariki sayılabilecek sözleşme tipleri açısından uygulama alanına ilişkin belirsizlikler de sorun yaratacak niteliktedir. Çalışmamızda ana hedefimiz bu konularda çözüm üretmek ve bunları tartışmaya açmak olmuştur.Öğe RECEPTION AND DEVELOPMENT OF THE SWISS CIVIL CODE IN TURKEY(Mohr Siebeck, 2008) Atamer, Yeşim M.The history of legal transplantation and reception in Turkey is an old one: It started in the middle of the 19th century during the reign of the Ottoman Empire, it went on with the foundation of the modern Turkish Republic in 1923 and it still goes on with the view of full membership in the European Union. Common to all these endeavours is the ideal of becoming a part of Europe through internalising also its legal inheritance. The reception of the Swiss Civil Code was certainly one of the most important steps towards this. The aim of this article is to focus on the problems related to the application of this Code and its development in Turkey over the past eighty years. This time span will be analysed in three phases: The first phase can be extended up to 1980. In this period no major changes were made to the Turkish Civil Code but some complementary laws were passed. In the second stage, which would run from 1980 to 2002, one can recognize the efforts to modernise a code that started to lag behind the needs of society and contradict some of its values, especially in the area of family law. In this phase active were both the legislature, amending the code, and also the Constitutional Court, annulling several articles which violated the principle of equality. Parallel to these developments, the quest to revise the code in total found increased recognition. As a matter of fact, in 2002 the new Turkish Civil Code was put into force and introduced the third and, so far, final phase. But a close evaluation of the amendments of the second phase and of the new code shows that the legislature has mostly confined itself to translating provisions which were introduced to the Swiss Civil Code in the last 80 years. Original legislative contributions are very limited; allegiance to the source is extremely high. Therefore it can be concluded that even today the Turkish civil law system and the Swiss one overlap to a great extent. Although one would presume that implantation of a foreign civil code, reflecting especially the value judgements of its respective society, would bring on the need for greater adaptation and change, the development of the Turkish Civil Code does not verify this.