Basın ombudsmanlığının nefret söylemi ve yargısal kararlar çerçevesinde yeniden değerlendirilmesi
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2020
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Suç ve Ceza
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Özet: Azınlıklar ve dezavantajlı gruplar, nefret suçlarına zemin hazırlayan nefret söyleminin hedefi olmakta; medyada nefret söyleminin üretilmesi ve yayılmasıyla mücadelede basın ombudsmanlığının (okur temsilciliği) işlevsizleştirilmesi, basının öz denetiminin sağlanmasında önemli bir engel teşkil etmektedir. Türkiye’de özellikle son yıllarda basın ombudsmanlığının etkinliği nitelik ve nicelik bakımından azaltılmıştır. Bu makale, öncelikle nefret söylemini ve nefret suçunu irdelemekte, ardından Türkiye’de basın ombudsmanlığının günümüzdeki sorunlu işleyişini ortaya koymaktadır. Bu bağlamda, Türk Ceza Kanunu (TCK) md. 122 ile yeniden düzenlenen nefret ve ayrımcılık suçu kapsamındaki kararlar ve “nefret söylemi” ifadesini içeren yargısal kararlar incelenmiştir. Araştırma sonuçları, nefret söyleminin azınlıklar ve dezavantajlı grupların korunmasına yönelik değil; çoğunlukla terör ile bağlantılı suçlar çerçevesinde terör propagandası yapma kapsamında yer aldığını göstermektedir. Bu çalışma ile basın ombudsmanlığının demokrasilerin güçlendirilmesindeki kritik rolünün altı çizilmektedir.
Abstract: Minorities and disadvantaged groups are targeted by hate speech that sets the stage for hate crimes. The press ombudsman (reader representative) as an efficient self-regulatory mechanism of the press can combat the spread of hate speech. However, deregulating the press ombudsman poses an important obstacle to counter hate speech in the media. In Turkey, the effectiveness of the press ombudsman has been reduced in terms of quality and quantity, especially in recent years. This article primarily examines hate speech and hate crime; then it reveals the problematic functioning of the press ombudsman in contemporary Turkey. In this context, the Turkish Penal Code art. 122 and judicial decisions which included the terms “hate speech” and “hate crime” were analyzed. It has been demonstrated that hate speech is mostly among the reasons for punishment of the terrorist propaganda within the scope of terrorism related crimes, not for the protection of minority and disadvantaged groups. This study highlights the critical role of the press ombudsman in strengthening democracies.
Abstract: Minorities and disadvantaged groups are targeted by hate speech that sets the stage for hate crimes. The press ombudsman (reader representative) as an efficient self-regulatory mechanism of the press can combat the spread of hate speech. However, deregulating the press ombudsman poses an important obstacle to counter hate speech in the media. In Turkey, the effectiveness of the press ombudsman has been reduced in terms of quality and quantity, especially in recent years. This article primarily examines hate speech and hate crime; then it reveals the problematic functioning of the press ombudsman in contemporary Turkey. In this context, the Turkish Penal Code art. 122 and judicial decisions which included the terms “hate speech” and “hate crime” were analyzed. It has been demonstrated that hate speech is mostly among the reasons for punishment of the terrorist propaganda within the scope of terrorism related crimes, not for the protection of minority and disadvantaged groups. This study highlights the critical role of the press ombudsman in strengthening democracies.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Nefret Söylemi, Nefret Suçu, Basın Ombudsmanı, Basın Öz denetimi, Basın Özgürlüğü, İfade Özgürlüğü, Medya Hukuku, Terör Propagandası, TCK md. 122, Hate Speech, Hate Crime, Press Ombudsman, Press Self-Regulation, Press Freedom, Freedom of Expression, Media Law, Terrorist Propaganda, Article 122
Kaynak
Suç ve Ceza