The cinematic representation of architecture in the tv series: "Eşik" (Threshold)
Yükleniyor...
Tarih
2022
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
İstanbul Bilgi Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
ABSTRACT: This thesis focuses on how examples of architecture from the twenty-first century Turkey are reflected in the TV documentary series EŞİK (Threshold) with reference to the concepts of threshold and duration as developed by Bergson and Benjamin. Bergson underscored that problems should be defined in terms of time rather than in terms of space as summarized by Deleuze in Intuition as Method. Benjamin used this method intuitively while writing about the passages of Paris, and he emphasized experience as duration. The first season of the documentary series EŞİK was designed with a similar method, choosing thirteen buildings built in the twenty-first century. While presenting the buildings with a voice-over narration of their designers, the cinematographic representation aimed at offering an experiential point of view as if the spectators were moving through the spaces. The camera was used not as an alienated observer looking at the buildings and surfaces, but as a haptic interface inviting the observer to a lived experience of the spaces. "Haptic visuality" as coined by Laura Marks synthesizes a notion of embodied, tactile and multisensory visuality inspired by Bergson. The final aim of the documentary series was to initiate the spectator to visit the represented buildings by highlighting the effects of light, sound and the multisensory hapticity. Thus, the series itself was intended as a "threshold" to the prospective lived experience of the spectator. This thesis aims to conceptualize the haptic visuality of the series at a theoretical level.
ÖZET: Bu tez, Bergson ve Benjamin tarafından geliştirilen eşik ve süre kavramlarından hareketle, yirmi birinci yüzyıl Türkiye'sinden mimarlık örneklerinin EŞİK (Threshold) adlı belgesel dizisinde nasıl yansıtıldığına odaklanmaktadır. Deleuze'nin Yöntem Olarak Sezgi’de özetlediği gibi, Bergson, problemlerin mekândan ziyade zamana göre tanımlanması gerektiğinin altını çizdi. Benjamin, Paris pasajları hakkında yazarken bu yöntemi sezgisel olarak kullandı ve deneyimin süre olduğunu vurguladı. Belgesel dizisi EŞİK' in ilk sezonu, yirmi birinci yüzyılda inşa edilmiş on üç bina seçilerek benzer bir yöntemle tasarlandı. Sinematografik temsil, binaları tasarımcılarının dış ses anlatımıyla sunarken, izleyicilere mekanlarda geziniyormuş gibi deneyimsel bir bakış açısı sunmayı amaçladı. Kamera, binalara ve yüzeylere bakan yabancılaşmış bir gözlemci olarak değil, gözlemciyi mekanların yaşanmış bir deneyimine davet eden dokunsal bir ara yüz olarak kullanıldı. Laura Marks tarafından ortaya atıldığı şekliyle "dokunsal görsellik", Bergson'dan ilham alan somutlaştırılmış, dokunsal ve çok duyulu bir görsellik kavramını sentezler. Belgesel dizisinin nihai amacı, ışık, ses ve çoklu duyusal dokunsallığın etkilerini vurgulayarak izleyiciyi temsil edilen binaları ziyaret etmeye çağırmaktı. Böylece dizinin kendisi, izleyicinin gelecekteki deneyimine bir “Eşik" olarak tasarlandı. Bu tez, serinin dokunsal görselliğini teorik düzeyde kavramsallaştırmayı amaçlamaktadır.
ÖZET: Bu tez, Bergson ve Benjamin tarafından geliştirilen eşik ve süre kavramlarından hareketle, yirmi birinci yüzyıl Türkiye'sinden mimarlık örneklerinin EŞİK (Threshold) adlı belgesel dizisinde nasıl yansıtıldığına odaklanmaktadır. Deleuze'nin Yöntem Olarak Sezgi’de özetlediği gibi, Bergson, problemlerin mekândan ziyade zamana göre tanımlanması gerektiğinin altını çizdi. Benjamin, Paris pasajları hakkında yazarken bu yöntemi sezgisel olarak kullandı ve deneyimin süre olduğunu vurguladı. Belgesel dizisi EŞİK' in ilk sezonu, yirmi birinci yüzyılda inşa edilmiş on üç bina seçilerek benzer bir yöntemle tasarlandı. Sinematografik temsil, binaları tasarımcılarının dış ses anlatımıyla sunarken, izleyicilere mekanlarda geziniyormuş gibi deneyimsel bir bakış açısı sunmayı amaçladı. Kamera, binalara ve yüzeylere bakan yabancılaşmış bir gözlemci olarak değil, gözlemciyi mekanların yaşanmış bir deneyimine davet eden dokunsal bir ara yüz olarak kullanıldı. Laura Marks tarafından ortaya atıldığı şekliyle "dokunsal görsellik", Bergson'dan ilham alan somutlaştırılmış, dokunsal ve çok duyulu bir görsellik kavramını sentezler. Belgesel dizisinin nihai amacı, ışık, ses ve çoklu duyusal dokunsallığın etkilerini vurgulayarak izleyiciyi temsil edilen binaları ziyaret etmeye çağırmaktı. Böylece dizinin kendisi, izleyicinin gelecekteki deneyimine bir “Eşik" olarak tasarlandı. Bu tez, serinin dokunsal görselliğini teorik düzeyde kavramsallaştırmayı amaçlamaktadır.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Eşik, Süre, Deneyim, Temsil, Görüntü, Threshold, Duration, Experience, Representation, Image