Institute of Graduate Programs

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 20
  • Öğe
    Kadın olma ve yönetici olma arasındaki negatif ilişki: Türkiye’de cam tavan üzerine görgül bir çalışma
    (Uluslararası Yönetim İktisat ve İşletme Dergisi, 2019) Çiçekli, Elif
    ÖZET: Kadınlar erkeklere kıyasla daha az oranda yönetici pozisyonlarına gelebilmektedir ve bu durum cam tavan kavramıyla açıklanmaktadır. Kadınların, daha az eğitimli olmaları; işten daha erken yaşta ayrılmaları dolayısıyla daha genç ve daha kıdemsiz olmaları; erkekler kadar uzun saatler çalışmamaları; terfi etme, kendini geliştirme, sorumluluk alma ve üst yönetim tarafından tanınma gibi fırsatları önemsememeleri sebebiyle yönetici olamadıkları iddia edilebilir. Bu çalışmanın amacı, nispeten kadınların ellerinde olan bu faktörler kontrol edildiğinde de cam tavanın varlığını sürdürüp sürdürmediğini ortaya çıkarmaktır. 472 beyazyakalı çalışandan toplanan verilerin çoklu hiyerarşik regresyon analiz sonuçlarına göre, tüm bu değişkenler kontrol değişken olarak kullanıldığında bile cam tavan varlığını sürdürmektedir.
  • Öğe
    Duygu durumunun tüketici şikâyet davranışına etkisi hakkında bir pilot çalışma
    (İşletme Araştırmaları Dergisi, 2018) Tosun, Petek; Sezgin, Selime
    ÖZET: Bu pilot çalışmanın amacı, duygu durumunun tüketici şikâyet davranışı üzerindeki etkisini incelemek ve oluşturulan kavramsal modelin ön testini yapmaktır. Çalışmanın kavramsal modeli, algılanan marka değeri, algılanan risk, duygu durumu ve tüketici etkileşim stilleri olan kendinden emin olma ve agresiflik değişkenlerini içermektedir. 2x2 faktöriyel deneysel serim tasarımıyla ve anket yöntemiyle elde edilen verilerin analizi sonucunda, algılanan risk, agresiflik ve rıza göstermeye direnme değişkenlerinin, tüketici şikayet davranışı üzerinde pozitif yönlü bir etkiye sahip olduğu görülmüştür. Telafi talep edebilme, bilgi ve yardım isteyebilme değişkenlerinin ise tüketici şikayet davranışının üzerinde etkili olmadığı görülmüştür. Algılanan marka değeri yüksek ise, ya da tüketicilerin duygu durumu negatif ise, şikayet etme eğilimi istatistiki olarak artmamaktadır. Örneklem sayısının düşüklüğü (n=118) ve tüketici şikayet davranışı ölçeğinin kategorik olması gibi kısıtlara sahip olan bu pilot çalışma sonucunda, kavramsal modelin ön testi yapılmış, gelecekteki araştırmalarda kullanılabileceği ve duygu durumunun e-posta ile dağıtılan anketlerdeki görsellerle değişimlenebileceği görülmüştür.
  • Öğe
    Zaman tercihi, hazzın ertelenmesi ve bireysel emeklilik kararları
    (İşletme Araştırmaları Dergisi, 2018) İşcan, Cüneyt Can; Aydın, Aslı Elif
    ÖZET: Bu çalışmanın amacı, bireylerin zaman tercihlerinin ve hazzı erteleme becerilerinin bireysel emeklilik planlarına katılma eğilimlerine nasıl etki ettiklerini incelemektir. Zaman tercihinin ele alındığı çalışmada gelecek zaman odaklı olan bireylerin bireysel emeklilik planına dâhil olma ihtimalinin arttığı görülmüştür. Ayrıca medeni hal ile bireysel emeklilik planına sahip olma arasında sınırda anlamlılık düzeyinde bir ilişki saptanmıştır. Bireylerin hazzı erteleme becerilerinin incelendiğinde ise çocukken para biriktirme ile yetişkinlikte harcanabilir bir gelir elde edinilince biriktirme arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Ancak çocukluklarında birikim yapan ve yapamayan katılımcıların bireysel emeklilik sistemine dair yaklaşımlarında kayda değer bir fark bulunamamıştır.
  • Öğe
    Kadın ve erkeklerin alışveriş deneyimi sırasındaki tutum ve davranışlarına ilişkin keşfedici bir araştırma
    (İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, 2015-10) Girişken, Yener
    ÖZET: Süpermarketlerin sayısı giderek arttığı için rekabet koşulları daha zorlaşırken, her bir süpermarket markası diğerlerinden farklılaşabilmek için nasıl bir konumlandırma stratejisine sahip olması gerektiği konusunda çalışmaktadır. Süpermarketteki alışveriş deneyiminin anlaşılması şirketlere daha etkin pazarlama stratejilerini hayata geçirme konusunda yol gösterici olabilmektedir. Ancak süpermarketteki alışveriş deneyiminin iyileştirilmesi elzem olduğu kadar aynı zamanda zordur çünkü satın alma kararını etkileyen bir çok faktör vardır. Tüm bu faktörler kadın ve erkekler açısından farklı etkiler doğurabilmektedir. Keşfedici özellik taşıyan bu araştırmada 39 katılımcıyla, süpermarket alışverişlerinden hemen sonra derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilerek kadın ve erkeklerin tutumları, davranışları arasındaki fark ve benzerlikler incelenmiştir.
  • Öğe
    Taraftar motivasyon faktörlerinin davranışsal sadakat üzerindeki etkisi: Fenerbahçe Spor Kulübü örneği
    (Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2015) Girişken, Yener
    ÖZET: Futbolun dev bir ekonomik sektör haline gelmesiyle birlikte, kulüpler rekabet edebilmek için harcamalarını ve bununla paralel olarak gelirlerini de artırmak durumundadırlar. Bu noktada, taraftarların kulüplerin en önemli gelir kaynağı olmaları nedeniyle, kulüpler taraftarlardan daha fazla gelir elde etmek durumundadırlar. Bu nedenle bireyleri taraftar olmaya iten güdüleri, bu güdülerin bireylerin takımla olan bağına etkilerini ve taraftarların sadık müşteri olma davranışlarını incelemek önem arz etmektedir. Bu çalışmada, taraftar motivasyon faktörleri, özdeşleşme, psikolojik bağlılık ve davranışsal sadakat değişkenlerini içeren bir model oluşturulmuştur. Araştırma Fenerbahçe S.K taraftarlarıyla yapılmıştır. Araştırma kapsamında 409 taraftarla görüşülmüş ve modeldeki ilişkileri test etmek için Yapısal Eşitlik Modellemesi analizi kullanılmıştır.
  • Öğe
    Okul çağı çocuklarının toplumsal cinsiyet algıları: gündelik yaşam örnekleriyle cinsiyetçiliğin benimsenme durumuna ve esneyebilme olasılığına dair bir araştırma
    (Sosyoloji Araştırmaları Dergisi, 2014) Kılıç, Zeynep; Beyazova, Ayşe; Akbaş, Melda; Zara, Ayten; Serhatlı, İrem
    ÖZET: Toplumsal cinsiyet normları ve kalıpyargılar, çocukların cinsiyet kimliklerini oluşturmada oldukça etkilidir. Bu araştırma, çocukların toplumsal cinsiyet algılarını ve algıların dayandığı cinsiyetçi kalıpyargıları açığa çıkarmak amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın hedeflerinden biri de farklı yaş gruplarının, bu kalıpyargıların nasıl ve hangi araçlarla kırılabileceğine ya da esneyebileceğine dair görüşlerini almaktır. Araştırmadan çıkan bu veriler, çocuklarda daha eşitlikçi bir toplumsal cinsiyet algısı geliştirmek için hazırlanan bir eğitsel oyuna zemin hazırlamıştır. Araştırma kapsamında, 7-15 yaş arasında, ilköğretim öğrencisi olan 33’ü kız, 33’ü erkek olmak üzere toplam 66 çocukla odak görüşmeler yapılmıştır. Görüşmelerin sonuçları BEM ölçeğinden yararlanılıp, çocukların ifadelerinden oluşan güncel bir kavramlar listesi üzerinden değerlendirilmiştir. Bulgulara göre, çocukların toplumsal cinsiyet algısının yaş dönemine göre değiştiği, bununla birlikte erkek olmanın her dönemde daha değerli görüldüğü söylenebilir. Kadınlık rollerinin ifade edilen tüm zorluklarına rağmen, iki cinsiyet grubunun da yetişkin dönemde alınan sorumlulukların önemi açısından erkek olmanın daha zor olduğunu ifade etmesi, toplumsal cinsiyet algısının etkinliğini göstermektedir.
  • Öğe
    Influence of brewing pots on mineral content of black tea infusions
    (Türk Biyokimya Dergisi, 2013-04-15) Başoğlu, Sevil
    ABSTRACT: Purpose: The objective of this study is to analyze the minerals of different black tea infusions brewed in different pots. Material and Methods: Eight different samples of black tea were used in this study. Six mineral contents (Fe, Cu, Mn, Zn, Na and K) obtained by duplicate analysis of 64 samples (8 different samples – 4 pots – 2 infusions each) that were brewed two times under the same conditions in different pots (stainless steel, aluminum, porcelain and glass) were analysed. Fe, Cu, Mn and Zn contents in infusions were determined by atomic absorption spectrometer; Na and K contents were determined by flame photometer. The differences in mineral contents of infusions brewed in different pots were analyzed by analysis of variance (F-test) for randomized block design. Results: Fe, Mn, Zn and Na contents of infusions were found to be significantly different whereas no statistically significant differences were observed in Cu and K contents between brewing pots. The highest amount of mineral found in infusions was K. Fe contents were found to be similar in infusions brewed in stainless steel and glass pots which is less than the tea brewed in aluminum and porcelain pots. There was no significant difference in the Zn content of infusions brewed in aluminum and porcelain pots, however these were significantly higher than those in stainless steel and glass pots. The Mn content of tea brewed in glass pot was significantly lower as compared to the other three pots. The Na content was found highest in tea brewed in porcelain pot, and lowest in glass pot. Conclusion: Tea is an important source of some minerals especially for K. The mineral content of tea may differ according to the pot in which it is brewed. This is especially important in order to regulate the tea consumption of patients in illnesses where there should be restrictions on some mineral consumption.
  • Öğe
    M-devlet kullanıcı kabul potansiyeli: kümeleme analizi ve karar ağacı yaklaşımı
    (Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, 2012) Öztürkcan, Selcen
    ÖZET: M-devlet, e-devletin ardından henüz gelişim safhasındadır. E-devlet hizmetlerinden faydalanmak için vatandaşların bilgisayara ve İnternet erişimine sahip olmaları gerekmektedir. Vatandaşların bilgisayar okur-yazarlık seviyelerinin henüz istenen seviyelere gelmemiş olması e-devlet kullanımının yaygınlaşmasını sınırlamaktadır. Öte yandan, ülkemizdeki cep telefonu cihaz parkına ve kapsama alanlarına bakıldığında, cihaz parkının yeni nesil telefonlardan oluştuğu, erişkin nüfusun önemli kısmının en az bir cep telefonu sahibi olduğu, ülkemizin hızlı ve uygun ücretli 3G Internet hizmetleri ile kapsandığı görülmektedir. Tüm bu bilgiler ışığında, m-devlet yaklaşımının Türkiye için benimsenmesinin önemli avantajları beraberinde getirebileceği düşünülebilir. Bu çalışma, m-devletin Türkiye'de geliştirilmesine yönelik kullanıcı kabulünü inceleyerek, ulusal yazına m-devlet çalışmaları alanında katkı yapmayı amaçlamaktadır.
  • Öğe
    Önce pazar sonra rekabet: açık teknoloji stratejilerinin yükselişi
    (Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, 2011) Gençer, Mehmet
    ÖZET: Özellikle yüksek teknoloji sektörlerde yeni pazarların oluşumu eşzamanlı olarak yenilikçiliği ve ürün uyumluluğunu gerektirmektedir. Son yıllarda bu gereksinimi sağlama ihtiyacının şirketleri işbirliği alanlarında buluşmaya yönlendirdiği yeni stratejiler sıkça görülmektedir. `Açık teknoloji' temelinde şekillenen bu yeni stratejiler temel bazı teknolojilerin kollektif/kamusal bir alanda ortaklaşa geliştilmesi esasına dayanır. Bu stratejilerde ikili stratejik işbirliği örüntülerinden farklı olarak `ağ'ın kendisi bir gerçeklik kazanmakta ve ikili veya çoklu ilişkilerin gelişmesine uygun bir ortam sağlamaktadır.
  • Öğe
    Türk ticaret kanunundaki değişikliklerin muhasebe ve vergilendirme yönüyle değerlendirilmesi
    (Mali Çözüm, 2011-03) Demir, Şeref
    ÖZET: Bu makalede 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndaki değişiklikler muhasebe ve vergilendirme yönüyle değerlendirilmiştir. Yeni Ticaret Kanunu ile getirilen değişikliklerden en önemlisi, muhasebe kayıtlarının ve finansal tabloların Uluslararası Muhasebe Standartları esas alınarak yürütülmesidir. Bu nedenle Maliye Bakanlığı tarafından yayınlanan muhasebe sistemi uygulama genel tebliğleri Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile birlikte uygulamadan kaldırılacaktır. Bu makalede Ticaret Kanunu ile vergi mevzuatı arasındaki amaçsal ve ilkesel farklıkların yanı sıra, ticari defterler her iki yasa bakımından ayrıntıları ile ele alınmıştır.
  • Öğe
    Intelligent agents and their legal status
    (Ankara Bar Review, 2008) Bayamlıoğlu, Emre
    [Abstract Not Available]
  • Öğe
    Transnational municipal networks as boundary objects in climate change science and policy: covenant of mayors - Turkey
    (Istanbul Technical University, 2020-10) Türk, Ebru Gönül; Öğüt Erbil, Aslı
    SUMMARY This thesis is based on the science-policy gap on climate change. Climate change has become more visible and internationally debated with increasing scientific studies and rising of negative effects on especially human life. With the prominence of climate change science, taking measures depending on scientific evidences in the international arena has become mandatory. This situation urged scientists and politicians to cooperate and work together on the issue. So far, many studies on climate change have been conducted, reports have been published, organizations have been established and international agreements have been executed to overcome the problems. Although these efforts lead to improvements bridging the climate change science and climate change policy, the problematic relationship between science and policy making on the climate change issue has not been prevailed over. Since it is difficult to reach an agreement in the international arena, due to their scale and structure to be operational , cities and local governments appear as actors that can be more effective and take faster action in climate change policy making. Therefore, local governments have a significant influence in order to take action word-wide. Considering the potentials of cities, transnational municipal networks (TMNs) emerged as an interface in order to help cities to deal with climate change at the local level by strengthening the local capacity and the cooperation. TMNs bring together over a thousand local governments in order to provide a collaborative solution on climate change. In this context, it was determined that some municipalities in Turkey benefited from TMNs' guidance in developing action plans and policy-making related to climate change. It was also examined that one of the TMNs Covenant of Mayors (CoM) was utilized primarily in preparing climate change action plans and preliminary reports that lay the groundwork for these reports. While this is the situation, science, technology and society (STS) studies argue that responses to climate crisis should create bridges, connections, and most importantly a shared understanding between science and policy. In this respect, the concept of boundary object, developed in the STS literature emphasizes the opportunities that can be used in a shared space while maintaining identities among different elements. Building upon this conceptual perspective, and considering that municipalities' climate change action plans and preparing practices processes in Turkey, in this thesis, it was analyzed whether as one of TMNs, Covenant of Mayors, acts as a boundary object for district municipalities in Turkey. In this context, three second-tier municipalities from Turkey, which have similar characteristics, were selected as the cases via Covenant of Mayors' web site. These municipalities are Kadıköy, Tepebaşı and Maltepe Municipalities. The study used literature review and semi-structured interview for data collection. In order to examine the results and hypothesis testing, boundary object and boundary concept have been utilized as the conceptual framework. In the study it has been revealed that Covenant of Mayors, with some limitations, generally acts as a boundary object for the three municipalities chosen as cases in the process of climate change policy development based on climate science.
  • Öğe
    Policy implications of the Lucas Critique empirically tested along the global financial crisis
    (Elsevier, 2020-01) Şimşek, Esra; Karimova, Amira; Orhan, Mehmet
    This study is the first attempt to facilitate the substantial change in post-crisis monetary policy of the Fed to test the validity of Lucas Critique toward exploring implications of such changes for policymaking. Global financial crisis, asking for fundamental regime alterations presented an invaluable opportunity to test the empirical validity of Lucas Critique. We make use of quarterly US data over 1990-2015 to test for superexogeneity, the rejection of which lends support to Lucas Critique. We define the marginal models for wealth, GDP and Treasury Bill rate to construct the conditional model of money demand following Hendry. Our results reject superexogeneity of the policies and report the support for Lucas Critique. We discuss about the details and consequences of the monetary policy followed to suggest arguments to prolonging debates on policy discussions. (C) 2019 The Society for Policy Modeling. Published by Elsevier Inc. All rights reserved.
  • Öğe
    Psychotherapists' experience of difficult clinical moments a comparative study between inexperienced and experienced psychotherapists
    (İstanbul Bilgi Üniversitesi, 2019) Güroy, Gizem; Zara, Ayten
    The purpose of this study was to understand how psychotherapists make sense of and give meaning to their subjective experiences of what they define as a difficult clinical moment, to investigate the effects of these moments on their private and professional life and to compare the findings of experienced and inexperienced psychotherapists to find the similarities and differences between their experiences. By comparing the findings, this study aimed to encourage psychotherapists that are new in this profession to seek help and guidance when they need, help improve their clinical practice, motivate them about being a psychotherapist and help trainers and supervisors to improve psychotherapy training programs and supervisions in a way to provide more support to inexperienced psychotherapists experiencing difficulties. A sample of 4 inexperienced psychotherapists and 4 experienced psychotherapists were interviewed to understand their experiences in difficult clinical moments. As a result of the Interpretive Phenomenological Analysis, 6 superordinate themes and 7 sub-ordinate themes have been found. The themes that show similarities between inexperienced and experienced therapists are: 1. Fear of Boundary Violations, 2. Avoiding Revealing Feelings, 3. Sadness. The themes that show differences between inexperienced and experienced therapists are: 1. Feeling Incompetent, 2. Anger Management, 3. Intolerance to Uncertainty. The results of the study were interpreted and discussed in the light of existing psychoanalytic and existential literature on psychotherapists’ experiences in psychotherapy. The meaning of these results and discussions and recommendations for inexperienced psychotherapists, experienced psychotherapists, trainers and supervisors are provided in the implications section. In the last section, the limitations of this study and future research recommendations are given.
  • Öğe
    The surface of distance
    (İstanbul Bilgi Üniversitesi, 2019) Barıkan, Genco Devrim; Keskin, Ferda
    In my thesis I have focused on the concept and the possibility of mediation, and ask whether or if this possibility-the possibility of an object to be transmitted, to be related, via a medium-can ever be justified by having recourse to rational frameworks. Considering language as one example of a medium, I base my inquiry on certain cases that occur in grammar, such as the words 'ineffable,' 'unnameable,' 'unrepresentable,' etc. I argue that these words all point to something which cannot be pointed to, insofar as what the word 'ineffable' aims to signify, to represent, is, because ineffable, not open to signification-what is represented by the word 'ineffable' negates representation and so cannot legitimize the word which seeks to represent it. This, then, inaugurs a different concept of representation, as well as mediation, which I elaborate at length throughout the text.
  • Öğe
    Queer Mekân Olarak Maçka Demokrasi Parkı
    (İstanbul Bilgi Üniversitesi, 2019) Yılmaz, Ezgi; Altay, Can
    Mekân, tasarlanmış fiziksel bir yapıdan öte toplumsal olarak üretilen, dinamik bir olgu olarak kullanıcıları tarafından yeniden üretilendir. Bu çalışma İstanbul’daki kamusal alanlardaki queer’liklere işaret ederek, queer’leri güçlendirme amacıyla yapılmıştır. Maçka Demokrasi Parkı’nın kullanıcılarının/üreticilerinin performansları ile mekânın toplumsal üretimi ve mekânın coğrafyası kişisel gözlemler doğrultusunda queer teori ile birlikte okunmaktadır. Parkın normatif olmayan birçok eyleme sahiplik yapması; kamusal-özel ikiliğini yıkması; cinselliğin mekânı oluşu ve lgbti+ bireyler tarafından sıklıkla kullanılması, Maçka Demokrasi Parkı’nı queer yapan temel argümanlar olduğu iddia edilebilir. Maçka Demokrasi Parkı, ‘sapkın’lıklara alan açan, karşılaşmaların ve ittifakların mekânı, direnişin mekânı, dinamizmin mekânı olarak queer bir mekândır.
  • Öğe
    The effects of turkish tv series on other cultural and creative industries: Music industry
    (İstanbul Bilgi Üniversitesi, 2019) Özel, Dilan; Okandan, Gökçe Dervişoğlu
    Today, TV series industry is considered as one of the most valuable branches of creative economy that interacts with other cultural and creative industries in order to generate content, thus creates a significant multiplier effects on these industries. Music industry can be shown as one of these industries. When the examples are examined there are some country originated TV serial genres that have a well­developed beneficial relationship structure with music industry in the global market. However, when the Turkey's case is examined it is seen that as one of the countries that have succeeded globally as a TV series genre, this relationship with music industry could not be developed sufficiently for Turkish TV series. Therefore, this study is made, based on the observation that there is a necessity to improve the interaction between Turkish TV series and music industry. In the first chapter of the dissertation, the creative economy definition, film industry and TV series industry structures, which play an important role for the subject, are tried to represent. Global music industry's state and different methods of music usage in TV series have also given place. The chapter is closed with an examination of two country originated TV series genres that are prominent with their relationship with music industry in the global market. In the second chapter, the notion of value chain, which has an important place for creative economy, took place and value chain models of TV serial and music industry is examined. Finally, the position of music in a TV serial value chain is attempted to detect over a TV serial music value chain model proposal. The final chapter focused on the investigation of Turkey's case and the position of music in Turkish TV series. The study, which ends with the suggestions part, argues the idea that, due to the secondary position that music has in Turkish TV series industry, the possible opportunities for emerging new areas about serial music are being missed out.
  • Öğe
    Chronotopes of Mirror (1974) & Cold of Kalandar (2015)
    (İstanbul Bilgi Üniversitesi, 2019) Bayrak, Belkıs; Çiçekoğlu, Feride
    In this thesis study, the films Mirror (A.Tarkovsky, 1974) and Cold of Kalandar (M. Kara, 2015) are analyzed in terms of their chronotopes, a concept developed by Mikhail Bakhtin for literature. Common chronotopes appearing in the two films are studied in terms of narrative, aesthetic and form. In addition to the analysis of the chronotopes viewed in those films, complementary chronotopes that are invisible but can be perceived as motivation of the two directors are also studied. The similarities between the chronotopes of the films and the directors’ own childhood memories are evaluated together. As a result of this evaluation, it is argued that Andrei Tarkovsky and Mustafa Kara are similar in recreating their childhood memories in their films. The contribution of the concept of chronotope in this study is its support to the researcher’s attempt to prove that films of two very different styles can be similar in many ways. It is also argued that new ways of film analysis can be developed by using the concept of chronotope.
  • Öğe
    Mimarlıkta kullanıcının özgürleşmesi: "Kullanıcılık" kavramı bağlamında bir okuma
    (İstanbul Bilgi Üniversitesi, 2019) Karaburçak, Arda; Altay, Can
    Kullanıcı kavramı mimarlıkta tarihsel olarak icat edilmiş ve zaman içerisinde öznelliği anlamında bir değişime uğramıştır. Erken modernist mimarlıkta kullanıcının, mekanın üretiminde etkisiz bir konumda olduğu var sayılır. Kullanıcının mimarlık disiplinindeki konumunda ilk büyük değişim yirminci yüzyılın ortalarında gerçekleşir. Kullanıcı mimari tasarıma bir veri olarak dahil olur ve tasarım sürecinin yönlendiricisi haline gelir. Kullanıcı bu bağlamda mimarın verdiği kararları meşrulaştıran bir özne konumundadır. Kullanıcının özgürleşmesi olarak tarif edilen durum ise ancak mimarlık disiplininde mekan üretiminin toplumsal bir olgu olduğunun keşfi ve gündelik hayatın mekanını incelemeye başladıktan sonra söz konusu olacaktır. Bu doğrultuda, bu çalışma mimarlıkta kullanıcının özgürleşmesi olarak ifade edilen durumu incelemeyi amaçlamaktadır. Bunu yaparken özellikle sanatta güncel bir tartışma konusu olan usership (kullanıcılık) olgusu ve onun etrafında şekillenen kavramların (izleyicilik, müelliflik, uzmanlık) mimarlık disiplinindeki tezahürleri çalışmaya dahil edilecektir. Böylece kullanıcının ve mimarlık disiplininin karşılıklı olarak sınırlarını muğlaklaştırması ve özgürleşmesi imkanları incelenecektir.
  • Öğe
    Classification of lattès maps
    (İstanbul Bilgi Üniversitesi, 2017) Efe, Melike
    Bu tezin amacı, holomorfik olarak C/? üzerinde tanımlı bir afin fonksiyona konjuge olan ? üzerinde tanımlı Lattès fonksiyonlarını incelemektir. Bu fonksiyonları derinlemesine incelemek için, bu çalışmanın içinde dinamik sistemler, cebirsel topoloji ve kompleks analizden çeşitli kavramları inceliyoruz. Bu çalışmanın bir kısmı da John Milnor'un Lattès fonksiyonu ile alakalı sonuçları ile ilişkilidir. Spesifik olarak, konjugasyon holomorfizmasının derecesinin 2, 3, 4 veya 6 olacağını göreceğiz. Bundan sonra, bu sonuçları ve bir eliptik fonksiyonun Weierstrass' eliptik fonsiyonu ve türevinin bir rasyonel fonksiyonu olarak yazılabildiği özelliğini kullanarak, derecesi bilinen konjugasyon holomorfizmasının formunu tanıtıyoruz. Son olarak Lattès fonksiyonlarının dallanma davranışlarını izah ediyoruz.