The impact of the refugee crisis on the LGBTI+ organizations in Turkey
Yükleniyor...
Tarih
2021
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
İstanbul Bilgi Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
ABSTRACT: When peaceful demonstrations escalated into bloody conflicts in 2011, mass flows of people started to flee Syria and sought asylum in neighbouring countries. Hosting the largest refugee population, Turkey, plays a critical role in the so-called refugee crisis1 both as a neighbouring state and a strategic partner in the Syrian Civil War. Furthermore, turbulent political climate that curbs human rights and freedom of speech along with the growing Islam-based politics leads into targeting of the LGBTI+ movement in Turkey. This research, therefore, aims to give insight into the intersection of two groups, LGBTI+ and refugee communities to provide a distinctive approach in the literature. This research intends to understand the impact of the so-called refugee crisis on the structure of the LGBTI+ organizations in Turkey. Three main points form the basis of the research: understanding the relationship between refugee crisis and organizational structure within the LGBTI+ organizations, assessing the changes in relation to organizational structure and agendasetting and lastly the result of this change based on temporal dimension. Based on Wong’s conceptualization, this research defines organizational structure as distribution of agenda-setting power and analyses this concept through three components: proposal power, enforcement power and lastly implementation. It intends to contribute to the literature within empirical setting in Turkey-context. Turkey is an interesting case in terms of LGBTI+ organizations due to the male-dominated and Islam-based values of the society and diminishing importance given to the human rights. Semi-structured interviews were conducted as the method of data collection since they provide both more planned and flexible environment. Similarly, snowball sampling was used in order to contact the interviewees. Lastly, thematic analysis was used to evaluate the collected data. The results suggest that LGBTI+ organizations in Turkey are likely to have decentralized structure and have not gone through structural change following the so-called refugee crisis. On this basis, capacity of the organizations, dominant informal relations and political climate should be taken into consideration when analysing the structure of the organizations.
ÖZET: 2011 yılında barışçıl gösterilerin iç çatışmaya dönüşmesiyle birlikte yoğun bir insan grubu Suriye’den kaçarak komşu ülkelere sığınmaya başlamıştır. En büyük mülteci popülasyonuna sahip olan Türkiye, hem komşu ülke olduğu hem de Suriye İç Savaşı’nda stratejik partner olduğu için mülteci krizinde önemli bir rol oynamaktadır. Bununla birlikte, Türkiye’de İslami bakış açısıyla şekillenen politikaların artmasıyla azalan insan hakları ve ifade özgürlüğünün hakim olduğu siyasi iklim LGBTİ+ hareketinin hedef gösterilmesine sebep olmaktadır. Bu sebeple, bu araştırma LGBTİ+lar ve mülteciler olmak üzere iki grubun kesişim noktasına ilişkin bilgi vererek literatürde farklı bir bakış açısı sağlamayı hedeflemektedir. Bu araştırma mülteci krizinin Türkiye’deki LGBTİ+ derneklerinin örgütsel yapısını nasıl etkilediğini anlamayı amaçlamaktadır. Araştırmanın temeli üç ana unsurdan oluşmaktadır: mülteci krizi ve LGBTİ+ dernekleri arasındaki ilişkiyi anlamak, derneklerin örgütsel yapıları ve gündem belirleme süreçlerine ilişkin değişiklikleri değerlendirmek ve son olarak zamansal boyutta bu değişimin sonuçlarını ortaya koymaktır. Wong’un teorisi üzerine kurulan bu araştırma, örgütsel yapıyı gündem belirleme gücünün dağılımı olarak tanımlamakta ve bu kavramı teklif gücü, veto gücü ve son olarak uygulama olmak üzere üç öğe üzerinden incelemektedir. Bu araştırma, Türkiye bağlamında literatüre katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Türkiye’de toplumsal değerlerin erkek egemen ve İslami bakış açısıyla şekillenmesi ve insan haklarına verilen önemin gittikçe azalması sebebiyle, Türkiye’nin LGBTİ+ dernekleri hususunda önemli bir örnek teşkil ettiği düşünülmektedir. Veri toplamak amacıyla yarı yapılandırılmış görüşmeler tercih edilmiştir. Bunun sebebi, yarı yapılandırılmış görüşmelerin araştırma için hem daha planlı hem daha rahat bir ortam sağlamasıdır. Benzer bir şekilde, görüşmecilerle bağlantı kurmak için kartopu örneklemesi kullanılmış ve son olarak toplanılan veri tematik analiz yöntemiyle değerlendirilmiştir. Araştırma sonuçları Türkiye’deki LGBTİ+ derneklerinin merkezi olmayan bir yapıya eğilimli olduğunu ve mülteci krizinden sonra örgütsel yapılarında bir değişim gözlemlenmediğini tespit etmiştir. Bu bağlamda, derneklerin kapasitesi, dernek içindeki resmi olmayan ilişkiler ve siyasi iklimin örgütsel yapıda önemli faktörler olduğu değerlendirilmiştir.
ÖZET: 2011 yılında barışçıl gösterilerin iç çatışmaya dönüşmesiyle birlikte yoğun bir insan grubu Suriye’den kaçarak komşu ülkelere sığınmaya başlamıştır. En büyük mülteci popülasyonuna sahip olan Türkiye, hem komşu ülke olduğu hem de Suriye İç Savaşı’nda stratejik partner olduğu için mülteci krizinde önemli bir rol oynamaktadır. Bununla birlikte, Türkiye’de İslami bakış açısıyla şekillenen politikaların artmasıyla azalan insan hakları ve ifade özgürlüğünün hakim olduğu siyasi iklim LGBTİ+ hareketinin hedef gösterilmesine sebep olmaktadır. Bu sebeple, bu araştırma LGBTİ+lar ve mülteciler olmak üzere iki grubun kesişim noktasına ilişkin bilgi vererek literatürde farklı bir bakış açısı sağlamayı hedeflemektedir. Bu araştırma mülteci krizinin Türkiye’deki LGBTİ+ derneklerinin örgütsel yapısını nasıl etkilediğini anlamayı amaçlamaktadır. Araştırmanın temeli üç ana unsurdan oluşmaktadır: mülteci krizi ve LGBTİ+ dernekleri arasındaki ilişkiyi anlamak, derneklerin örgütsel yapıları ve gündem belirleme süreçlerine ilişkin değişiklikleri değerlendirmek ve son olarak zamansal boyutta bu değişimin sonuçlarını ortaya koymaktır. Wong’un teorisi üzerine kurulan bu araştırma, örgütsel yapıyı gündem belirleme gücünün dağılımı olarak tanımlamakta ve bu kavramı teklif gücü, veto gücü ve son olarak uygulama olmak üzere üç öğe üzerinden incelemektedir. Bu araştırma, Türkiye bağlamında literatüre katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Türkiye’de toplumsal değerlerin erkek egemen ve İslami bakış açısıyla şekillenmesi ve insan haklarına verilen önemin gittikçe azalması sebebiyle, Türkiye’nin LGBTİ+ dernekleri hususunda önemli bir örnek teşkil ettiği düşünülmektedir. Veri toplamak amacıyla yarı yapılandırılmış görüşmeler tercih edilmiştir. Bunun sebebi, yarı yapılandırılmış görüşmelerin araştırma için hem daha planlı hem daha rahat bir ortam sağlamasıdır. Benzer bir şekilde, görüşmecilerle bağlantı kurmak için kartopu örneklemesi kullanılmış ve son olarak toplanılan veri tematik analiz yöntemiyle değerlendirilmiştir. Araştırma sonuçları Türkiye’deki LGBTİ+ derneklerinin merkezi olmayan bir yapıya eğilimli olduğunu ve mülteci krizinden sonra örgütsel yapılarında bir değişim gözlemlenmediğini tespit etmiştir. Bu bağlamda, derneklerin kapasitesi, dernek içindeki resmi olmayan ilişkiler ve siyasi iklimin örgütsel yapıda önemli faktörler olduğu değerlendirilmiştir.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Mülteci Krizi, Örgütsel Yapı, Örgüt ve Çevre İlişkisi, Türkiye’de LGBTİ+ Hareketi, Avrupalılaşma, Refugee Crisis, Organizational Structure, Relation between Organization and Environment, LGBTI+ Movement in Turkey, Europeanization