Historical and Cultural Dimensions of The Muslim Cretans in Turkey
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2014
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
İstanbul Bilgi Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
The main aim of this study is to take a closer look to the community of the Muslim Cretans, their past and their present in Turkey. Nearly 100 years after their forced resettlement due to the Population Exchange how can we still talk about “Cretans” who live in Turkey? In order to fully comprehend the community of Cretan Muslims, one can argue that it is important to look at their history, and examine it in three distinct periods. This study attempts to analyze the status of the Muslim community in Crete, beginning from the time that the community formed during the Ottoman rule in Crete. The first chapter of this study focuses on the practice of conversion to Islam, the language, the daily life of Muslims in Crete and their interaction with Christians on the island. The second chapter revisits the turbulent 19th century where frequent revolts and changes resulted in the decrease of the number of the Muslim community, turning them into a minority. Ultimately, the third and last chapter focuses on the period where the community, after being forced to relocate due to the Population Exchange, kept its peculiar identity in other lands far away from Crete. The bibliography has been chosen in order to cover the unit of analysis; I chose “secondary analysis” as a method of observation, which I further combined with interviews. My trip to Tzunda during the December of 2013 and interviews with the inhabitants as well as interviews with other Turks of Cretan origin in Istanbul were decisive for this study.
Bu çalışmanın asıl amacı Giritli Müslüman halkın Türkiye’deki geçmişlerine ve şimdiki zamanlarına yakından bakmaktır. Nüfus Mübadelesi sebebiyle zorunlu göçlerinden yaklaşık 100 yıl sonra, nasıl hala Türkiye’de yaşayan “Giritliler” hakkında konuşabiliriz? Giritli Müslüman halkı tamamıyla anlamak için, onların tarihlerine bakmak ve onu üç belirgin aşamada incelemenin önemli olduğu ileri sürülebilir. Bu çalışma, Osmanlı Devleti’nin Girit’teki halk hakimiyeti sırasında meydana gelen Müslüman halkın durumunu incelemeye teşebbüs etmektedir. Çalışmanın birinci bölümü İslamiyeti kabul ediş süreci, dil, Müslümanların günlük hayatı ve onların adadaki Hristiyanlarla karşılıklı etkileşimlerine odaklanmaktadır. İkinci bölüm, sık sık çıkan ayaklanmalar ve değişimlerle Müslüman topluluğunun sayısını azaltarak onların bir azınlığa dönüşmesine yol açan çalkantılı 19.yüzyılı yeniden değerlendirmektedir. Son olarak, üçüncü ve son bölüm nüfus mübadelesinden sonraki dönemdeki Girit dışındaki diğer topraklarda kendine özgü kimliğini koruyan topluluğa dikkat çekmektedir. Analizin bütünlüğünü korumak amacıyla Bibliyografya seçilmiş, şahsi çalışma prensibim çerçevesinde, bir gözlem yöntemi olarak ikincil analiz yöntemini birincil ve ikincil kaynaklarla birleştirmek suretiyle kullanmayı tercih etmiş bulunmaktayım. Aralık 2013 içerisinde Cunda’ya olan seyahatim sırasında yerli halkla yapmış olduğum röportajlar ile İstanbul’daki Girit kökenli Türklerle yapılan görüşmeler bu çalışmada belirleyici rol oynamıştır.
Bu çalışmanın asıl amacı Giritli Müslüman halkın Türkiye’deki geçmişlerine ve şimdiki zamanlarına yakından bakmaktır. Nüfus Mübadelesi sebebiyle zorunlu göçlerinden yaklaşık 100 yıl sonra, nasıl hala Türkiye’de yaşayan “Giritliler” hakkında konuşabiliriz? Giritli Müslüman halkı tamamıyla anlamak için, onların tarihlerine bakmak ve onu üç belirgin aşamada incelemenin önemli olduğu ileri sürülebilir. Bu çalışma, Osmanlı Devleti’nin Girit’teki halk hakimiyeti sırasında meydana gelen Müslüman halkın durumunu incelemeye teşebbüs etmektedir. Çalışmanın birinci bölümü İslamiyeti kabul ediş süreci, dil, Müslümanların günlük hayatı ve onların adadaki Hristiyanlarla karşılıklı etkileşimlerine odaklanmaktadır. İkinci bölüm, sık sık çıkan ayaklanmalar ve değişimlerle Müslüman topluluğunun sayısını azaltarak onların bir azınlığa dönüşmesine yol açan çalkantılı 19.yüzyılı yeniden değerlendirmektedir. Son olarak, üçüncü ve son bölüm nüfus mübadelesinden sonraki dönemdeki Girit dışındaki diğer topraklarda kendine özgü kimliğini koruyan topluluğa dikkat çekmektedir. Analizin bütünlüğünü korumak amacıyla Bibliyografya seçilmiş, şahsi çalışma prensibim çerçevesinde, bir gözlem yöntemi olarak ikincil analiz yöntemini birincil ve ikincil kaynaklarla birleştirmek suretiyle kullanmayı tercih etmiş bulunmaktayım. Aralık 2013 içerisinde Cunda’ya olan seyahatim sırasında yerli halkla yapmış olduğum röportajlar ile İstanbul’daki Girit kökenli Türklerle yapılan görüşmeler bu çalışmada belirleyici rol oynamıştır.