A qualitative study on therapeutic alliance in psychodynamic play therapy during the Covid-19 pandemic
Yükleniyor...
Tarih
2022
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
İstanbul Bilgi Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
ABSTRACT: The covid-19 outbreak has affected the lives of many people and many areas of life including health systems, the economy, and education globally. Contrary to the dominance of in-person modalities of everyday life, online alternatives emerged with the sudden and unpredictable change the pandemic brought. Online therapy substituted for face-to-face therapy as an indispensable option during the pandemic. Even though online therapy with adults was preferable before the pandemic, online therapy with children and adolescents was a new experience for psychotherapists and clients. Despite the growing number of research about online therapy, there is limited research on how child and adolescent therapists who work with psychodynamic play therapy experience online therapy and establishing a therapeutic relationship with children, adolescents, and their families. In the present study, the main aim is to understand the experiences of child-adolescent psychotherapists from the psychodynamic play therapy modality. More specifically, their experiences of conducting online therapy sessions during the Covid-19 outbreak and the effect of the transition to online therapy on therapeutic alliance are explored. Eight child-adolescent therapists working with psychodynamic play therapy were recruited for the present study. The mean age of participants was 31 (from the age of 28 to 49) and the mean duration of experiences as a therapist was 5 (from 2.5 to 15 years). Semi-structured interviews were conducted with each participant through online channels, and they took approximately one hour to complete. Based on the thematic analysis of the interviews, main themes were identified, namely a) an outlook on online therapy with children and adolescents before Covid-19, b) difficulties of online therapy with children and adolescents, c) facilities of online therapy with children and adolescents, d) contributions of online therapy with children and adolescents and e) suggestions for child and adolescent therapists. The findings demonstrated that child-adolescent therapists who work with the psychodynamic approach experienced online therapy with children and adolescents both positively (e.g. keeping the relationship with clients) and negatively (difficulty in keeping therapeutic framework). These experiences were influential in their preferences for online therapy following the transition to the “new normal”. Even though they experienced difficulties with online therapy during tough times of the pandemic, online therapy contributed to their professional development as well (e.g. increase in professional assurance). Online therapy affected therapists’ professional satisfaction due to their doubts about its effectiveness. However, they all agreed that being a constant object and not disappearing with the emergence of the pandemic was good for their clients. They made suggestions about online therapy with children and adolescents for their colleagues depending on their own experiences (e.g. creating a separate space for therapy, and being flexible). The results of the study are expected to inform the perspectives and practices of therapists who work with children and adolescents through online therapy. Discussions of the findings in relation to the existing literature, limitations, and suggestions for further studies are presented.
ÖZET: Covid-19 salgını sağlık sistemi, ekonomi ve eğitimle birlikte pek çok insanın hayatını küresel boyutta etkiledi. Günlük yaşamda yüz yüze yaklaşımların hakim olmasının aksine salgının getirdiği ani ve öngörülemez değişim çevrimiçi seçenekleri ortaya çıkardı. Çevrimiçi terapi salgın boyunca vazgeçilemez bir seçenek olarak yüz yüze terapinin yerini aldı. Salgından önce yetişkinlerle çevrimiçi terapi tercih edilebilir iken çocuk ve ergenlerle çevrimiçi terapi terapistler ve danışanlar için yeni bir deneyimdi. Çevrimiçi terapi ile ilgili artan araştırmalara rağmen, psikodinamik oyun terapi ile çalışan çocuk ve ergen terapistlerinin çevrimiçi terapi ve terapötik ittifak deneyimleri ile ilgili sınırlı sayıda araştırma bulunmaktadır. Bu çalışmanın temel amacı, psikodinamik oyun terapisi yaklaşımı ile çalışan çocuk ve ergen terapistlerinin deneyimlerini anlamaktır. Daha spesifik olarak, Covid-19 salgını sırasında terapistlerin çevrimiçi seansları yürütme deneyimleri ve çevrimiçi terapiye geçişin terapötik ittifak üzerindeki etkisi araştırılmaktadır. Bu çalışma için psikodinamik oyun terapisi ile çalışan sekiz çocuk ve ergen terapisti ile görüşme yapılmıştır. Katılımcıların ortalama yaşı 31 (28-49 yaş arası) ve ortalama deneyim süresi 5 yıldır (2.5-15 yıl arası). Yarıyapılandırılmış görüşmeler çevrimiçi kanallar aracılığıyla gerçekleştirilmiştir ve görüşmeler yaklaşık 1 saat sürmüştür. Tematik analize dayalı olarak, a) Covid-19 salgınından önce çevrimiçi terapiye bakış, b) çocuk ve ergenlerle çevrimiçi terapinin zorlukları, c) çocuk ve ergenlerle çevrimiçi terapinin kolaylıkları, d) çocuk ve ergenlerle çevrimiçi terapinin katkıları ve e) terapistlere öneriler isimli beş tema belirlenmiştir. Bulgular psikodinamik yaklaşımla çalışan çocuk ve ergen terapistlerinin çocuk ve ve ergenlerle çevrimiçi terapiyi hem olumlu (terapötik ilişkiyi devam ettirebilmek) hem de olumsuz (terapötik çerçeveyi sürdürmekte zorlanmak) bir şekilde deneyimlediğini göstermiştir. Bu deneyimler “yeni normale” geçildikten sonra terapistlerin çevrimiçi terapiyi tercih etmelerinde etkili olmuştur. Pandeminin çetin zamanlarında çevrimiçi terapinin zorluklarını deneyimlemelerine rağmen çevrimiçi terapi terapistlerin mesleki gelişimlerine katkıda (mesleki özgüvenin artması) bulunmuştur. Çevrimiçi terapi çevrimiçi xi terapinin etkililiği hakkındaki şüpheleri nedeniyle terapistlerin mesleki tatminini etkilemiştir. Bununla birlikte katılımcıların hepsi sabit bir nesne olmanın ve pandeminin ortaya çıkmasıyla birlikte kaybolmamanın danışanlara iyi geldiği konusunda hemfikir olmaktadır. Katılımcılar kendi deneyimlerine dayanarak meslektaşlarına çocuk ve ergenlerle çevrimiçi terapi hakkında önerilerde (örn. çevrimiçi terapi için ayrı bir alan oluşturmak, esnek olmak) bulunmuşlardır. Bu çalışmanın sonuçlarının çocuk ve ergenlerle çevrimiçi seans yapan terapistlerin yaklaşım ve uygulamalarını geliştirecek doğrultuda bilgi vermesi beklenmektedir. Bulgular mevcut literatür bağlamında tartışılmış, çalışmanın sınırlılıkları ve sonraki araştırmalar için öneriler sunulmuştur.
ÖZET: Covid-19 salgını sağlık sistemi, ekonomi ve eğitimle birlikte pek çok insanın hayatını küresel boyutta etkiledi. Günlük yaşamda yüz yüze yaklaşımların hakim olmasının aksine salgının getirdiği ani ve öngörülemez değişim çevrimiçi seçenekleri ortaya çıkardı. Çevrimiçi terapi salgın boyunca vazgeçilemez bir seçenek olarak yüz yüze terapinin yerini aldı. Salgından önce yetişkinlerle çevrimiçi terapi tercih edilebilir iken çocuk ve ergenlerle çevrimiçi terapi terapistler ve danışanlar için yeni bir deneyimdi. Çevrimiçi terapi ile ilgili artan araştırmalara rağmen, psikodinamik oyun terapi ile çalışan çocuk ve ergen terapistlerinin çevrimiçi terapi ve terapötik ittifak deneyimleri ile ilgili sınırlı sayıda araştırma bulunmaktadır. Bu çalışmanın temel amacı, psikodinamik oyun terapisi yaklaşımı ile çalışan çocuk ve ergen terapistlerinin deneyimlerini anlamaktır. Daha spesifik olarak, Covid-19 salgını sırasında terapistlerin çevrimiçi seansları yürütme deneyimleri ve çevrimiçi terapiye geçişin terapötik ittifak üzerindeki etkisi araştırılmaktadır. Bu çalışma için psikodinamik oyun terapisi ile çalışan sekiz çocuk ve ergen terapisti ile görüşme yapılmıştır. Katılımcıların ortalama yaşı 31 (28-49 yaş arası) ve ortalama deneyim süresi 5 yıldır (2.5-15 yıl arası). Yarıyapılandırılmış görüşmeler çevrimiçi kanallar aracılığıyla gerçekleştirilmiştir ve görüşmeler yaklaşık 1 saat sürmüştür. Tematik analize dayalı olarak, a) Covid-19 salgınından önce çevrimiçi terapiye bakış, b) çocuk ve ergenlerle çevrimiçi terapinin zorlukları, c) çocuk ve ergenlerle çevrimiçi terapinin kolaylıkları, d) çocuk ve ergenlerle çevrimiçi terapinin katkıları ve e) terapistlere öneriler isimli beş tema belirlenmiştir. Bulgular psikodinamik yaklaşımla çalışan çocuk ve ergen terapistlerinin çocuk ve ve ergenlerle çevrimiçi terapiyi hem olumlu (terapötik ilişkiyi devam ettirebilmek) hem de olumsuz (terapötik çerçeveyi sürdürmekte zorlanmak) bir şekilde deneyimlediğini göstermiştir. Bu deneyimler “yeni normale” geçildikten sonra terapistlerin çevrimiçi terapiyi tercih etmelerinde etkili olmuştur. Pandeminin çetin zamanlarında çevrimiçi terapinin zorluklarını deneyimlemelerine rağmen çevrimiçi terapi terapistlerin mesleki gelişimlerine katkıda (mesleki özgüvenin artması) bulunmuştur. Çevrimiçi terapi çevrimiçi xi terapinin etkililiği hakkındaki şüpheleri nedeniyle terapistlerin mesleki tatminini etkilemiştir. Bununla birlikte katılımcıların hepsi sabit bir nesne olmanın ve pandeminin ortaya çıkmasıyla birlikte kaybolmamanın danışanlara iyi geldiği konusunda hemfikir olmaktadır. Katılımcılar kendi deneyimlerine dayanarak meslektaşlarına çocuk ve ergenlerle çevrimiçi terapi hakkında önerilerde (örn. çevrimiçi terapi için ayrı bir alan oluşturmak, esnek olmak) bulunmuşlardır. Bu çalışmanın sonuçlarının çocuk ve ergenlerle çevrimiçi seans yapan terapistlerin yaklaşım ve uygulamalarını geliştirecek doğrultuda bilgi vermesi beklenmektedir. Bulgular mevcut literatür bağlamında tartışılmış, çalışmanın sınırlılıkları ve sonraki araştırmalar için öneriler sunulmuştur.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
COVID-19 Salgını, Terapötik İlişki, Psikodinamik Oyun Terapisi, Çevrimiçi Terapi, Çocuk-Ergen Psikoterapistleri, COVID-19 Outbreak, Therapeutic Relationship, Psychodynamic Play Therapy, Online Therapy, Child-Adolescent Psychotherapists