Perceived organizational trauma risk and its impact on employee well-being
dc.contributor.advisor | Işık, İdil | |
dc.contributor.author | Güney, Kağan | |
dc.date.accessioned | 2021-06-08T09:51:05Z | |
dc.date.available | 2021-06-08T09:51:05Z | |
dc.date.issued | 2020 | |
dc.department | Enstitüler, Lisansüstü Programlar Enstitüsü, Örgüt Psikolojisi Ana Bilim Dalı | en_US |
dc.description.abstract | ABSTRACT: Although organizational trauma is a new concept in the literature, organizations are becoming more prone to traumatic events as a result of increasing globalization, global expansion, and increasing traumatic events such as terrorist attacks and pandemics. It is possible to say that traumatic organizational events have physical, psychological and sociological negative effects among employees as well as having financial results for companies. However, organizations can minimize the negative effects of organizational traumas by caring about the well-being of their employees and developing interventions. In this study, the main purpose is to investigate the effect of potential organizational traumatic events on employee well-being. Moreover, the mediator role of the quality of work-life and the mediator role of professional self-efficacy examined in the relationship between perceived risk and psychological well-being. While preparing this research, the COVID-19 pandemic had already started to spread and to affect the world. Therefore, a questionnaire also added to measure employees’ perception of their organizations’ pandemic preparedness. In the study, Possible Traumatic Organizational Events Scale, Psychological Well-Being Scale, Occupational Self-Efficacy Scale, World Health Organization Well-Being Index and Pandemic Preparedness Survey administered. White-collar employees from different companies reached with the convenience sampling method (N=232). 60.3% of the participants were women, 39.7% were men, and the average age was 35.01 (Min.= 21, Max.= 64); 18.5% of the participants were working in the public sector, and 78.3% in the private sector. There were 77 participants (33.2%) with managerial roles in the organization they work for and 155 participants without managerial roles. According to the results, although the top manager (M=3.27, SD=2.25) was the riskiest scenario, the pandemic (M=5.01, SD=1.39) was the most likely scenario. Participants with a managerial role had higher score in organizational level dimension (M=1.60, SD=0.85) and financial-organizational risk (M=1.79, SD=1.04) from participants without a managerial role (M=1.39, SD=0.64; M=1.54, SD=0.76) according to analyse (p<=. 05). Correlation analysis showed negative relationships between perceived organizational trauma risk and its sub-dimensions, psychological well-being and quality of working life. Moreover, results indicate that psychological well-being is negatively affected by the risk of organizational trauma. Still, the quality of work-life reduced this effect; that was, it had a mediator effect. However, the mediator analysis showed that professional self-efficacy did not have a mediator role. Besides, perceived pandemic preparation had a positive relationship with psychological well-being. Therefore, it is possible to say that the well-being of individuals working in companies that take faster precautions against pandemics, have business continuity plans and care about the physical and psychological health of their employees is better. | en_US |
dc.description.abstract | ÖZET: Örgütsel travma, literatürde yeni bir kavram olsa da artan globalleşme, küresel genişleme ve terör saldıları, pandemiler gibi travmatik olayların günümüzde giderek artması sonucunda şirketler travmatik olaylara daha açık hale gelmektedir. Örgütsel travmaların şirketler için finansal sonuçlarının olmasının yanı sıra çalışanları içinde fiziksel, psikolojik ve sosyolojik negatif etkileri olduğunu söylemek mümkündür. Ancak organizasyonlar çalışanlarının ihtiyaçlarını karşılayarak örgütsel travmaların negatif etkilerini minimize edebilirler. Bu çalışmada, asıl amaç olası organizasyonel travmaların çalışanların iyi oluşu üstündeki etkisini araştırmaktır. Aynı zamanda algılanan risk ile psikolojik iyi oluş arasındaki ilişkide çalışma yaşamı kalitesinin arabulucu, mesleki öz-yeterliliğin düzenleyici etkisi incelenmiştir. Ayrıca, pandemiler de örgütsel travma yaratabilecek bir olaydır ve araştırma hazırlığı yapılırken Covid-19 pandemisi dünyada ortaya çıkmış ve etkileri hissedilmeye başlanmıştır. Bu yüzden kurumların pandemik hazırlıklarına dair çalışanların algılarını ölçmek için bir anket geliştirilmiş ve çalışan iyi oluşu ile arasındaki ilişki incelenmiştir. Çalışmada Olası Travmatik Organizasyonel Olaylar Ölçeği, Psikolojik İyi Oluş Ölçeği, Mesleki Öz-Yeterlilik Ölçeği, Dünya Sağlık Örgütü İyi Oluş İndeksi ve çalışma kapsamında geliştirilen Pandemik Hazırlık Ölçeği uygulanmıştır. Çalışmada kolayda örnekleme yöntemi ile farklı şirketlerden beyaz yakalı çalışanlara ulaşılmıştır (N=232). Katılımcıların %60.3'ü kadın, %39.7'si erkektir ve yaş ortalaması 35.01’dir (Min. = 21, Maks. = 64). Katılımcıların %18.5'i kamu sektöründe, %78.3’ü ise özel sektörde çalışmaktadır. Çalıştıkları şirkette yöneticilik rolü olan 77 katılımcı (%33.2) ve yönetici rolü olmayan 155 (%66.8) katılımcı vardır. Katılımcılara göre üst düzey yöneticinin (M=3.27, SD=2.25) ölmesi en riskli senaryo olmasına karşın pandemi (M=5.01, SD=1.39) en olası senaryo olmuştur. Yönetici rolü olan katılımcılar tüm organizasyonu etkileyebilecek (M=1.60, SD=0.85) ve finansal-örgütsel riski (M=1.79, SD=1.04) olan senaryoların yer aldığı boyutlarda yönetici rolü olmayan katılımcılardan (M=1.39, SD=0.64; M=1.54, SD=0.76) daha yüksek risk puanına sahiptir (p<=.05). Organizasyonel travma ve alt boyutları ile psikolojik iyi oluş ve çalışma yaşamı kalitesi arasında negatif ilişkiler görülmüştür. Psikolojik iyi oluşun örgütsel travma riskinden negatif yönde etkilendiği ancak çalışma yaşamı kalitesinin bu etkiyi azalttığı yani arabulucu bir etkisi olduğu görülmüştür. Ancak mesleki öz-yeterliliğin düzenleyici bir etkisi olmadığı sonucuna varılmıştır. Ayrıca algılanan pandemik hazırlık ile iyi oluş arasında pozitif ilişkiler görülüştür. Bu yüzden, pandemiye karşı daha hızlı önlem alan, iş sürekliliği planları olan ve çalışanlarının fiziksel ve psikolojik sağlığına dikkat eden şirketlerde çalışan bireylerin iyi oluşlarının daha iyi olduğunu söylemek mümkündür. | en_US |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/11411/3710 | |
dc.identifier.uri | https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=9MiDp3x86xrwjpi5-14w-YIVJi6dp2M-q77M2dMQD0Ur5wRICyjHgI5Zo5yC_EXV | |
dc.identifier.yoktezid | 669401 | en_US |
dc.language.iso | en | en_US |
dc.national | National | en_US |
dc.program | Organizational Psychology | en_US |
dc.publisher | İstanbul Bilgi Üniversitesi | en_US |
dc.relation.publicationcategory | Tez | en_US |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | en |
dc.sponsored.EU | No | en_US |
dc.sponsored.TUBITAK | No | en_US |
dc.subject | Organizational trauma | en_US |
dc.subject | Psychological well-being | en_US |
dc.subject | Quality of work-life | en_US |
dc.subject | Occupational self-efficacy | en_US |
dc.subject | Pandemic | en_US |
dc.subject | Örgütsel travma | en_US |
dc.subject | Psikolojik iyi oluş | en_US |
dc.subject | Çalışma yaşamı kalitesi | en_US |
dc.subject | Mesleki öz-yeterlilik | en_US |
dc.subject | Pandemi | en_US |
dc.title | Perceived organizational trauma risk and its impact on employee well-being | en_US |
dc.title.alternative | Algılanan örgütsel travma riskinin çalışan iyi oluşuna etkisi | en_US |
dc.type | Master Thesis | en_US |
Dosyalar
Orijinal paket
1 - 1 / 1
Yükleniyor...
- İsim:
- Perceived organizational trauma risk and its impact on employee well-being.pdf
- Boyut:
- 1.22 MB
- Biçim:
- Adobe Portable Document Format
- Açıklama:
Lisans paketi
1 - 1 / 1
Küçük Resim Yok
- İsim:
- license.txt
- Boyut:
- 1.71 KB
- Biçim:
- Item-specific license agreed upon to submission
- Açıklama: