Third Reduction and the Concept of Givenness in the Phenomenology of Jean-Luc Marion: As a Way of Overcoming Metaphysics
Yükleniyor...
Tarih
2014
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
İstanbul Bilgi Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
My research will aim to elaborate the phenomenological notion of givenness [Gegebenheit] of Jean-Luc Marion. His main purpose in evoking this concept is to overcome metaphysics which could be only possible by phenomenology. Although phenomenology wished to bring the limits done by states of metaphysical enterprise to an end by Husserl and then Heidegger, Marion argues that it never succeeded in both attempts. In order to accomplish the overcoming of metaphysics in phenomenology, Marion tries to go beyond Husserl and Heidegger. By doing so, Marion’s attempt to go beyond Husserlian and Heideggerian metaphysics in phenomenology from the perspective of horizon and subjectivity will be clarified. His project of overcoming metaphysics comes to get new approaches in phenomenology in the context of saturated phenomenon. By the explanation of saturated phenomenon, Marion comes to the understanding of a new kind of self which is called “l’adonné” [the gifted] as a result of this nonmetaphysical phenomenology. This study focus on the new phenomenology of Jean-Luc Marion by examining his renovation of the concept of givenness and reduction in phenomenology and also by considering his relation to Husserl and Heidegger on the way to overcoming metaphysics.
Bu çalışma Jean-Luc Marion’un verililik nosyonunu ayrıntılı bir şekilde inceleyecektir. Marion’un bu kavramı canlandırmasının temel sebebi, sadece fenomenoloji ile mümkün olduğunu düşündüğü metafiziğin üstesinden gelme projesidir. Her ne kadar fenomenoloji önce Husserl ve daha sonra da Heidegger ile metafizikî bakiyeyi bir sona getirmeyi istese de, Marion her iki çabanın da bunu başaramadığını söylemektedir. Fenomenolojide böyle bir şeyi gerçekleştirmek için Marion, Husserl ve Heidegger düşüncelerini öznellik ve ufuk açısından aşmaya çalışmaktadır. Marion’un bu projesi, doygun fenomen kavramıyla da daha yeni boyutlar kazanmaktadır. Doygun fenomeni açıklayarak, Marion metafizikî olmayan bir fenomenolojinin sonucu olarak yeni bir kendilik anlayışına varmaktadır: “verilen”. Bu çalışma, verililik ve redüksiyon kavramlarının yenilenmesini ve Marion’un Husserl ve Heidegger düşünceleri ile ilişkisini ele alarak, metafiziğin üstesinden gelinme yolunda Marion’un yeni fenomenolojisine odaklanacaktır.
Bu çalışma Jean-Luc Marion’un verililik nosyonunu ayrıntılı bir şekilde inceleyecektir. Marion’un bu kavramı canlandırmasının temel sebebi, sadece fenomenoloji ile mümkün olduğunu düşündüğü metafiziğin üstesinden gelme projesidir. Her ne kadar fenomenoloji önce Husserl ve daha sonra da Heidegger ile metafizikî bakiyeyi bir sona getirmeyi istese de, Marion her iki çabanın da bunu başaramadığını söylemektedir. Fenomenolojide böyle bir şeyi gerçekleştirmek için Marion, Husserl ve Heidegger düşüncelerini öznellik ve ufuk açısından aşmaya çalışmaktadır. Marion’un bu projesi, doygun fenomen kavramıyla da daha yeni boyutlar kazanmaktadır. Doygun fenomeni açıklayarak, Marion metafizikî olmayan bir fenomenolojinin sonucu olarak yeni bir kendilik anlayışına varmaktadır: “verilen”. Bu çalışma, verililik ve redüksiyon kavramlarının yenilenmesini ve Marion’un Husserl ve Heidegger düşünceleri ile ilişkisini ele alarak, metafiziğin üstesinden gelinme yolunda Marion’un yeni fenomenolojisine odaklanacaktır.