The new framework of civil-military relations in Turkey in the post-february 28 era

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2006

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

İstanbul Bilgi Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Türkiye'de 28 Şubat sonrası dönemde Asker-Sivil ilişkilerini konu alan bu tez, Türk demokrasisinin ve özelinde asker-sivil ilişkilerinin analizini yapmakta, Türkiye'de asker-sivil ilişkilerini ve Türk demokrasisinin problemlerini ele almaktadır. Türkiye'de askerin seçilmişlere üstünlüğünün en temel kanıtları, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) özerkliği ve kararlarından dolayı hesap verme yükümlülüğü olmamasıdır. Askerin üstünlüğünün daha iyi anlaşılabilmesi için, Türkiye'deki devlet ve hükümet ayrımını ve merkez ve çevre arasında sürmekte olan iktidar mücadelesini bilmek gereklidir. Bütün darbeler ordunun kendi kendini sorumlu kıldığı rejimin bekçisi olma rolüne dayandırılarak meşrulaştırılmıştır ki, bu rol, sivil üstünlüğünün sağlanması önünde temel engellerden biri olarak durmaktadır. AB üyelik süreci asker ve siviller arasındaki iktidar savasının son muharebesi gibi görünmektedir ve bu mücadelenin sonucu Türk demokrasisinin rotasını da tayin edecektir. Sonuç olarak bu tez, AB üyelik sürecinin, asker üstünlüğü üzerindeki olası etkilerini tartışmakta ve kaybedileceklerin büyüklüğü göz önüne alındığında askerin ve merkezdeki hakim elitin kolay kolay teslim olmayacağını iddia etmektedir.
This thesis on the new framework of civil-military relations in Turkey after February 28 era argues that the military is superior to the civilians. It is useful to know the state government distinction in Turkey along with the ongoing center-periphery power struggle to have a more accurate understanding of the military supremacy in Turkey. The lack of debate and a culture of resistance are also among factors that contribute to Turkey’s current problematic shape of civil-military relations. All interventions were justified based on the self-ascribed duty of guardianship of the TGS that constitutes one of the main obstacles for civilian supremacy. It seems that the European Union process is likely to be the ultimate battleground in the war of power between the military and civilians and its outcome could determine the path of Turkish democracy. Overall, this thesis claims that the military and the establishment at large, are not likely to surrender easily given the history of the military dominance, lack of civilian culture and the high economic and political stakes involved.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye