The religious and political perception of a 15th century abd?l O?man baba according to his wal?yatn?ma
Yükleniyor...
Tarih
2019
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
İstanbul Bilgi Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
This dissertation is about an antinomian abd?l O?man Baba, who made a name for himself and built a community in the 15th century Thrace and is based on his hagiography written by one of his followers, Küçük Abd?l. Addressing the question of how O?man Baba ascended to become such an influential community leader in the final three decades of his life, it sets forth a biography of him in the most extensive way. By reviewing O?man Baba’s interpretation of the significant Sufi concepts such as alal- N?r al-Muhammad?, unity of nubuwwat and wal?yat; Sufi concepts such as ta?arruf, ?a?l, na??b and Sufi themes like Wa?dat al-Wuj?d, ?Ana al-?a??, tan?su? and ?ul?l, this study deals with the belief and practices of the antinomian abd?ls. Due to Küçük Abd?l emphasizing ?acı Bektaş Vel? and ?arı ?al?u? in the wal?yatn?ma, it is argued that O?man Baba staked a claim on the Rumelian faction of the Bektaş? order. As for his political stance, modern historians interpret O?man Baba as a non-conformist community leader, who was against the Ottoman central authority. However, by claiming to be the spiritual father, protector, and murshid of Me?med II and also to be the true power behind his successes, he did not only gain prestige but also underlined his political conformity and support to the Ottoman State. In contrast to various historical records that define the antinomian dervishes with a harshly critical tone, methodologically, this dissertation is formulated by giving priority to the perception of a leader of one of these communities, O?man Baba’s self-presentation, and selfdefense.
Bu tez 15. Yüzyıl Trakyası’nda kendisine isim yapmış ve cemaat edinmiş kural-karşıtçı bir abdal olan Otman Baba’yı konu ediniyor ve onun bir takipçisi olan Küçük Abdal’ın onun adına yazdığı velayetnameyi temel alıyor. Otman Baba’nın hayatının son birkaç on yılında nasıl son derece etkili bir cemaat lideri pozisyonuna yükseldiği üzerine en kapsamlı şekilde onun bir biyografisini ortaya konuyor. Bu çalışma Otman Baba’nın Nur-u Muhammedi, nübüvvet ve velayetin birliği, tasarruf, akıl ve nasip gibi tasavvufi kavramlar ve Vahdet-i Vücud, Ene’l Hakk, Tenasüh ve Hulul gibi tasavvufi temaları nasıl yorumladığını inceleyerek kural-karşıtçı abdalların inanış ve uygulamalarına eğiliyor. Velayetname’de Hacı Bektaş Veli ve Sarı Saltuk’a verilen önemden ise Otman Baba’nın Rumeli’nin Bektaşi cemaatleri içinde hak iddiasında bulunduğu iddia ediliyor. Siyasi ilişkilerinde ise Otman Baba’nın merkezi otorite karşıtı bir duruş benimsediği pek çok tarihçi tarafından ileri sürülmüştür. Ama Otman Baba kendisinin II.Mehmed’in manevi babası, koruyucusu, mürşidi ve başarılarının ardındaki gerçek güç olduğunu iddia ederek kendi prestijini arttırmakla kalmamış, Osmanlı Devleti’ni destekleyen ve siyasi anlamda devlet ile uyumlu bir abdal olduğunun da altını çizmiştir. Kural-karşıtçı Sufi topluluklarının genel olarak kendilerinden olmayan yazarlar tarafından yazılmış tarihi metinlerde ağır bir şekilde eleştirilmesine karşın metodolojik olarak bu çalışma bu cemaatlerden birinin lideri olan Otman Baba’nın bakış açısına, onun öz anlatısı ve öz savunmasına öncelik verilerek formüle ediliyor.
Bu tez 15. Yüzyıl Trakyası’nda kendisine isim yapmış ve cemaat edinmiş kural-karşıtçı bir abdal olan Otman Baba’yı konu ediniyor ve onun bir takipçisi olan Küçük Abdal’ın onun adına yazdığı velayetnameyi temel alıyor. Otman Baba’nın hayatının son birkaç on yılında nasıl son derece etkili bir cemaat lideri pozisyonuna yükseldiği üzerine en kapsamlı şekilde onun bir biyografisini ortaya konuyor. Bu çalışma Otman Baba’nın Nur-u Muhammedi, nübüvvet ve velayetin birliği, tasarruf, akıl ve nasip gibi tasavvufi kavramlar ve Vahdet-i Vücud, Ene’l Hakk, Tenasüh ve Hulul gibi tasavvufi temaları nasıl yorumladığını inceleyerek kural-karşıtçı abdalların inanış ve uygulamalarına eğiliyor. Velayetname’de Hacı Bektaş Veli ve Sarı Saltuk’a verilen önemden ise Otman Baba’nın Rumeli’nin Bektaşi cemaatleri içinde hak iddiasında bulunduğu iddia ediliyor. Siyasi ilişkilerinde ise Otman Baba’nın merkezi otorite karşıtı bir duruş benimsediği pek çok tarihçi tarafından ileri sürülmüştür. Ama Otman Baba kendisinin II.Mehmed’in manevi babası, koruyucusu, mürşidi ve başarılarının ardındaki gerçek güç olduğunu iddia ederek kendi prestijini arttırmakla kalmamış, Osmanlı Devleti’ni destekleyen ve siyasi anlamda devlet ile uyumlu bir abdal olduğunun da altını çizmiştir. Kural-karşıtçı Sufi topluluklarının genel olarak kendilerinden olmayan yazarlar tarafından yazılmış tarihi metinlerde ağır bir şekilde eleştirilmesine karşın metodolojik olarak bu çalışma bu cemaatlerden birinin lideri olan Otman Baba’nın bakış açısına, onun öz anlatısı ve öz savunmasına öncelik verilerek formüle ediliyor.