Nietzsche's idea of the eternal return of the same and its relation to fatalism
Yükleniyor...
Tarih
2022
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
İstanbul Bilgi Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
ABSTRACT: The idea of eternal return, one of the main themes of Friedrich Nietzsche's Thus Spoke Zarathustra, has been mainly discussed between two approaches: eternal return cosmologically and eternal return ethically. This study has two main aims. Its primary purpose is to show that the idea of eternal return has an ethical rather than a cosmological one. The study's second aim is to show that the eternal return of the same is not a fatalistic idea. Eternal return is not a phenomenon that began to be discussed with Nietzsche. This phenomenon has been discussed since prehistoric and ancient times. When we look at the ideas of eternal return in the mentioned periods, it is seen that the eternal return of the same is put forward as a cosmological thought. The idea of eternal return in the animist world of mind, when even no trace of anthropomorphic gods has yet been found, tries to stop time by recreating a creative and perfect first act. On the other hand, in the philosophical world where mythology opens the door, the eternal return gradually begins to gain an ethical appearance. Significantly Heraclitus' idea of the war of opposites influenced Nietzsche. For Nietzsche, the eternal return is not cosmological as it was in prehistoric and ancient times. Nietzsche discussed the idea of eternal return in the field of ethics. In this way, he put forward the eternal return around the basic concepts of Übermensch and Amor Fati as a "revaluation of values" principle. Besides, it can be said that the principle of eternal return does not mean an inevitable repetition for Nietzsche. In other words, it does not have a fatalistic quality. On the contrary, it is understood that eternal return, as the principle of revaluation values, is an antidote to absolute and fixed morals and principles.
ÖZET: Friedrich Nietzsche'nin Böyle Buyurdu Zerdüşt isimli eserinin temel konularından birisi olan ebedi dönüş düşüncesi özellikle iki yaklaşım arasında tartışılmıştır: Kozmolojik olarak ebedi dönüş ve etik olarak ebedi dönüş. Bu çalışmanın başlıca iki amacı vardır. İlk amacı ebedi dönüş düşüncesinin kozmolojik bir düşünce olmaktan ziyade etik bir niteliğe sahip olduğunu göstermektir. Çalışmanın ikinci amacı ise aynının ebedi dönüşünün fatalist bir düşünce olmadığını göstermektir. Ebedi dönüş Nietzsche'yle tartışılmaya başlayan bir olgu değildir. Tarihöncesi ve antik çağlardan beri bu olgu tartışılagelmiştir. Söz konusu dönemlerdeki ebedi dönüş düşüncelerine bakıldığında aynının ebedi dönüşünün kozmolojik bir düşünce olarak ortaya konulduğu görülmektedir. Henüz insanbiçimci tanrıların bile izine rastlanmadığı, animist zihin dünyasının söz konusu olduğu dönemlerdeki ebedi dönüş düşüncesi yaratıcı ve kusursuz bir ilk eylemi yeniden canlandırarak zamanı durdurmaya çalışır. Buna karşılık mitolojinin kapı araladığı felsefi dünyada ise ebedi dönüş yavaş yavaş etik bir görünümü kazanmaya başlar. Özellikle Herakleitos'un zıtlıkların savaşı düşüncesi Nietzsche'yi etkilemiştir. Nietzsche için ebedi dönüş, tarihöncesi ve antik çağlarda olduğu gibi kozmolojik bir nitelikte değildir. Nietzsche, ebedi dönüş düşüncesini etik alanında tartışmış ve bu minvalde Übermensch ve Amor Fati temel kavramları çevresinde ebedi dönüşü, bir "değerleri yeniden değerlendirme" ilkesi olarak ortaya koymuştur. Bunun yanında, Nietzsche için ebedi dönüş ilkesinin kaçınılmaz bir tekrar anlamına gelmediği de söylenebilir. Diğer bir deyişle fatalistik bir niteliği yoktur. Değerleri yeniden değerlendirmenin ilkesi olarak ebedi dönüşün, mutlak ve sabit ahlaklara ve ilkelere karşı bir panzehir gibi işlev gördüğü anlaşılmaktadır.
ÖZET: Friedrich Nietzsche'nin Böyle Buyurdu Zerdüşt isimli eserinin temel konularından birisi olan ebedi dönüş düşüncesi özellikle iki yaklaşım arasında tartışılmıştır: Kozmolojik olarak ebedi dönüş ve etik olarak ebedi dönüş. Bu çalışmanın başlıca iki amacı vardır. İlk amacı ebedi dönüş düşüncesinin kozmolojik bir düşünce olmaktan ziyade etik bir niteliğe sahip olduğunu göstermektir. Çalışmanın ikinci amacı ise aynının ebedi dönüşünün fatalist bir düşünce olmadığını göstermektir. Ebedi dönüş Nietzsche'yle tartışılmaya başlayan bir olgu değildir. Tarihöncesi ve antik çağlardan beri bu olgu tartışılagelmiştir. Söz konusu dönemlerdeki ebedi dönüş düşüncelerine bakıldığında aynının ebedi dönüşünün kozmolojik bir düşünce olarak ortaya konulduğu görülmektedir. Henüz insanbiçimci tanrıların bile izine rastlanmadığı, animist zihin dünyasının söz konusu olduğu dönemlerdeki ebedi dönüş düşüncesi yaratıcı ve kusursuz bir ilk eylemi yeniden canlandırarak zamanı durdurmaya çalışır. Buna karşılık mitolojinin kapı araladığı felsefi dünyada ise ebedi dönüş yavaş yavaş etik bir görünümü kazanmaya başlar. Özellikle Herakleitos'un zıtlıkların savaşı düşüncesi Nietzsche'yi etkilemiştir. Nietzsche için ebedi dönüş, tarihöncesi ve antik çağlarda olduğu gibi kozmolojik bir nitelikte değildir. Nietzsche, ebedi dönüş düşüncesini etik alanında tartışmış ve bu minvalde Übermensch ve Amor Fati temel kavramları çevresinde ebedi dönüşü, bir "değerleri yeniden değerlendirme" ilkesi olarak ortaya koymuştur. Bunun yanında, Nietzsche için ebedi dönüş ilkesinin kaçınılmaz bir tekrar anlamına gelmediği de söylenebilir. Diğer bir deyişle fatalistik bir niteliği yoktur. Değerleri yeniden değerlendirmenin ilkesi olarak ebedi dönüşün, mutlak ve sabit ahlaklara ve ilkelere karşı bir panzehir gibi işlev gördüğü anlaşılmaktadır.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Ebedi Dönüş, Fatalizm, Perspektivizm, Übermensch, Yeniden Değerleme, Eternal Return, Fatalism, Perspectivism, Revaluation