Development and psychometric properties of projective identification scale (PIS)
Yükleniyor...
Tarih
2021
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
İstanbul Bilgi Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
ABSTRACT: This study aims to develop a scale for projective identification. Within this framework, the relationship between projective identification and certain demographic characteristics (e.g. age, gender) and theoretical characteristics (level of organization, separation-individuation) were explored. Further, the association of projective identification with separation-individuation and level of organization was investigated. To create a scale for projective identification, 8 interviews had been conducted with 8 different psychodynamic-oriented psychotherapists for item creation. Then, items were eliminated from 3 different psychodynamic-oriented psychotherapists and the pilot study which conducted with 11 individuals who volunteered. To examine further relationships of the created scale, an online survey was conducted and data from 510 participants were analyzed. In the survey package, the Informed Consent Form, the Projective Identification Scale (PIS), the Inventory of Personality Organization (KOREN/IPO-TR), Separation-Individuation Inventory (SII), and the Demographic Form were used respectively. There was no specific hypothesis for this study. The results of the study showed that PIS is a reliable tool for evaluating projective identification with a congruent component structure, and it consists of four factors namely, Emotional Contagion, Containment Difficulty, Interpersonal Diffusion, and Narcissistic-Eroticized Projection). Also, the result of the study showed that the components of PIS showed significant relationships with SII and KOREN/IPO-TR components other than Narcissistic-Eroticized Projection of PIS and Identity Diffusion of KOREN/IPO-TR. The investigated correlates were age, gender, educational status, relationship status, psychological help background, SES, residency status, and working status. Three subscales of PIS Affective Contagion, Containment Difficulty, and Interpersonal Diffusion were all significantly correlated with age and SES. Also, ANOVA results indicated several mean differences between subgroups of sex, education, relationship status, and psychological help. It was observed that men had lower means in subscales Affective Contagion and Containment Difficulty. Also, people who are single and don’t have a relationship had a significantly higher mean in the Interpersonal Diffusion subscale. Additionally, University students or graduates had a higher mean in Affective Contagion and Containment Difficulty subscales than Master & Doctoral students or graduates and Primary-high school graduates, significantly even higher for the Interpersonal Diffusion subscale than two other groups. Finally, results show that people who didn’t receive or currently receiving psychological support had lower means in Affective Contagion, Interpersonal Diffusion, and Containment Difficulty than people who received or currently receiving psychological help. As opposed to that, people who terminated their helping process had higher means in the Narcissistic-Eroticized Projection subscale than people who are currently receiving help. Following these findings, theoretical and clinical implications along with the limitations of the study and suggestions for future research were presented.
ÖZET: Bu çalışmanın amacı, yansıtmalı özdeşim için bir ölçek geliştirmektir. Bu çerçevede, yansıtmalı özdeşim ile belirli demografik özellikler ( yaş, cinsiyet) ve teorik özellikler (orga nizasyon düzeyi, ayrışma bireyleşme) arasındaki ilişki araştırıldı. Ayrıca yansıtmalı özdeşimin, ayrışma bireyleşme ve organizasyon düzeyi ile ilişkisi araştırıldı. Yansıtmalı özdeşim için bir ölçek oluşturmak amacıyla madde oluşturmaya yönelik 8 farklı ps ikodinamik odaklı psikoterapist ile 8 görüşme yapılmıştır. Daha sonra, önce 3 farklı psikodinamik odaklı psikoterapistten uzman puanlamasına, ardından gönüllü 11 kişi ile yapılan pilot çalışma ile madde elemeleri yapılmıştır. Oluşturulan ölçeğin ilişkileri ni incelemek için çevrimiçi bir anket yapıldı ve 510 katılımcıdan gelen veriler analiz edildi. Anketler sırasıyla Bilgilendirilmiş Onay Formu, Yansıtmalı Özdeşim Ölçeği ( Kişilik Organizasyonu Envanteri (KOREN IPO TR), Ayırma Bireyleşme Envanteri (S II) ve Demografik Form kullanılmıştır. Bu çalışma için spesifik bir hipotez bulunmamaktadır. Çalışmanın sonuçları, PIS'in uyumlu bir bileşen yapısıyla yansıtmalı özdeşleşmenin değerlendirilmesi için güvenilir bir araç olduğunu gösterdi ve dört faktörden Du ygusal Bulaşma, Taşıma Zorluğu, Kişilerarası Difüzyon ve Narsisistik Erotik Projeksiyon oluştuğunu gösterdi. Ayrıca çalışmanın sonucu, PIS bileşenlerinin SII ve KOREN IPO TR bileşenleri ile PIS'nin Narsisistik Erotik Projeksiyonu ve KOREN IPO TR'nin Kimlik Yayılımı dışında anlamlı ilişki gösterdiğini göstermiştir. İncelenen korelasyonlar yaş, cinsiyet, eğitim durumu, ilişki durumu, psikolojik yardım geçmişi, SES, ikamet durumu ve çalışma durum uydu PIS ’in üç alt ölçeğinin Duygusal Bulaşma, Taşıma Zorluğu ve Kişilerarası Difüzyonun tümü, yaş ve SES ile önemli ölçüde korelasyon gösterdi. Ayrıca, ANOVA sonuçları cinsiyet, eğitim, ilişki durumu ve psikolojik yardım alt grupları arasında birkaç ortalama farklılığı gösterdi. Erkeklerin Duygusal Bu laşma ve Taşıma Zorluğu alt boyutlarında ortalama ları nın daha düşük olduğu görüldü. Ayrıca, bekar olan ve ilişkisi olmayan kişilerin Kişilerarası Yayılma alt ölçeğinde anlamlı olarak daha yüksek bir ortalamaya sahip olduğu görülmüştür. Ek olarak, Üniversit e öğrencileri veya mezunları, Duygusal Bulaşma ve Taşıma Zorluğu alt ölçeklerinde, Yüksek Lisans ve Doktora öğrencisi veya lisansüstü ve İlkokul mezunlarından daha yüksek ortalamaya sahipti, Kişilerarası Yayılma alt ölçeği için diğer iki gruptan anlamlı ol arak daha yüksek. Son olarak, sonuçlar, psikolojik destek alma mış veya halihazırda almayan kişilerin Duygusal Bulaşma, Kişilerarası Yayılma ve Taşıma Zorluğunda psikolojik yardım al mış veya şu anda alanlara göre daha düşük araçlara sahip olduklarını göster mektedir. Bunun aksine, yardım sürecini sonlandıran insanlar, Narsisistik Erotikleştirilmiş Projeksiyon alt ölçeğinde şu anda yardım alanlara göre daha yüksek ortalamaya sahipti. Bu bulguların ardından, teorik ve klinik çıkarımlar ile birlikte çalışmanın s ınırlılıkları ve gelecekteki araştırmalar için öneriler sunulmuştur.
ÖZET: Bu çalışmanın amacı, yansıtmalı özdeşim için bir ölçek geliştirmektir. Bu çerçevede, yansıtmalı özdeşim ile belirli demografik özellikler ( yaş, cinsiyet) ve teorik özellikler (orga nizasyon düzeyi, ayrışma bireyleşme) arasındaki ilişki araştırıldı. Ayrıca yansıtmalı özdeşimin, ayrışma bireyleşme ve organizasyon düzeyi ile ilişkisi araştırıldı. Yansıtmalı özdeşim için bir ölçek oluşturmak amacıyla madde oluşturmaya yönelik 8 farklı ps ikodinamik odaklı psikoterapist ile 8 görüşme yapılmıştır. Daha sonra, önce 3 farklı psikodinamik odaklı psikoterapistten uzman puanlamasına, ardından gönüllü 11 kişi ile yapılan pilot çalışma ile madde elemeleri yapılmıştır. Oluşturulan ölçeğin ilişkileri ni incelemek için çevrimiçi bir anket yapıldı ve 510 katılımcıdan gelen veriler analiz edildi. Anketler sırasıyla Bilgilendirilmiş Onay Formu, Yansıtmalı Özdeşim Ölçeği ( Kişilik Organizasyonu Envanteri (KOREN IPO TR), Ayırma Bireyleşme Envanteri (S II) ve Demografik Form kullanılmıştır. Bu çalışma için spesifik bir hipotez bulunmamaktadır. Çalışmanın sonuçları, PIS'in uyumlu bir bileşen yapısıyla yansıtmalı özdeşleşmenin değerlendirilmesi için güvenilir bir araç olduğunu gösterdi ve dört faktörden Du ygusal Bulaşma, Taşıma Zorluğu, Kişilerarası Difüzyon ve Narsisistik Erotik Projeksiyon oluştuğunu gösterdi. Ayrıca çalışmanın sonucu, PIS bileşenlerinin SII ve KOREN IPO TR bileşenleri ile PIS'nin Narsisistik Erotik Projeksiyonu ve KOREN IPO TR'nin Kimlik Yayılımı dışında anlamlı ilişki gösterdiğini göstermiştir. İncelenen korelasyonlar yaş, cinsiyet, eğitim durumu, ilişki durumu, psikolojik yardım geçmişi, SES, ikamet durumu ve çalışma durum uydu PIS ’in üç alt ölçeğinin Duygusal Bulaşma, Taşıma Zorluğu ve Kişilerarası Difüzyonun tümü, yaş ve SES ile önemli ölçüde korelasyon gösterdi. Ayrıca, ANOVA sonuçları cinsiyet, eğitim, ilişki durumu ve psikolojik yardım alt grupları arasında birkaç ortalama farklılığı gösterdi. Erkeklerin Duygusal Bu laşma ve Taşıma Zorluğu alt boyutlarında ortalama ları nın daha düşük olduğu görüldü. Ayrıca, bekar olan ve ilişkisi olmayan kişilerin Kişilerarası Yayılma alt ölçeğinde anlamlı olarak daha yüksek bir ortalamaya sahip olduğu görülmüştür. Ek olarak, Üniversit e öğrencileri veya mezunları, Duygusal Bulaşma ve Taşıma Zorluğu alt ölçeklerinde, Yüksek Lisans ve Doktora öğrencisi veya lisansüstü ve İlkokul mezunlarından daha yüksek ortalamaya sahipti, Kişilerarası Yayılma alt ölçeği için diğer iki gruptan anlamlı ol arak daha yüksek. Son olarak, sonuçlar, psikolojik destek alma mış veya halihazırda almayan kişilerin Duygusal Bulaşma, Kişilerarası Yayılma ve Taşıma Zorluğunda psikolojik yardım al mış veya şu anda alanlara göre daha düşük araçlara sahip olduklarını göster mektedir. Bunun aksine, yardım sürecini sonlandıran insanlar, Narsisistik Erotikleştirilmiş Projeksiyon alt ölçeğinde şu anda yardım alanlara göre daha yüksek ortalamaya sahipti. Bu bulguların ardından, teorik ve klinik çıkarımlar ile birlikte çalışmanın s ınırlılıkları ve gelecekteki araştırmalar için öneriler sunulmuştur.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Projective Identification Scale, Projective Identification, Defense, Level of Organization, Object Relations, Yansıtmalı Özdeşim Ölçeği, Yansıtmalı Özdeşim, Savunma, Kişilik Organizasyonu, Nesne İlişkileri