A macroeconomic assessment of U.S. and E.U. industrial agriculture policies and their effects on world food security, 1994-2010
Yükleniyor...
Tarih
2012
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
İstanbul Bilgi Üniversitesi
Erişim Hakkı
Attribution-NonCommercial-NoDerivs 3.0 United States
info:eu-repo/semantics/openAccess
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Though an everyday harsh reality for more than a billion people, the concept of food security has recently entered the mainstream as a result of crises experienced worldwide in 2008. Current production and trade dynamics do not seem to be aiding the development of a more food secure world, and in the opinion of many, are leading the way into a future of great risk. One of the primary arguments is that the modern, industrial production dynamics are unsustainable environmentally and rely too heavily on technological innovation to solve their woes. Furthermore, it is crowding out a highly undervalued and tradional unit of sustainable production: the small-hold farmer. This is leading to a significant drag on world development, increasing urbanization of the poor and adding to the burden of unemployment in urban areas and causing an important, multi-functional system of agricultural production to be pushed to the margins of society when it should be pushed to the center. This paper will discuss the role of the small hold farmer in the context of contemporary food issues and the effects market forces, agricultural policies and trade continue to have on food production in an increasingly food-insecure world.
Her ne kadar dünya üzerinde yaşayan bir milyardan fazla insanın gündelik hayatlarının zor bir parçası olsa da, gıda güvenliği kavramı dünyanın gündemine 2008’de ortaya çıkan ve dünyanın bir çok yerinde görülen krizlerle girdi. Mevcut üretim ve ticaret pratiklerinin dünyamızı gıda güvenliği açısından daha iyi bir noktaya götürdüğünü söyleyemeyiz, daha da kötüsü, bir çok insanın düşüncesi bu pratiklerin bizi daha da riskli bir geleceğe doğru götürdüğüdür. En temel argümanlardan birisi, modern-endüstriyel üretim dinamiklerinin çevre ile olan ilişkisi göz önünde bulundurulduğunda sürdürülebilir olmaması ve buna ilaveten, yol açtığı sorunların çözümünün de bir takım teknolojik yeniliklere bağlı olmasıdır. Daha da kötüsü, bu dinamikler, çok daha az değer verilen, son derece geleneksel olan ve aslında bundan dolayı da sürdürülebilir tarımsal üretim yapan küçük ölçekli çiftçileri yerinden etmekteler. Bu durum, kırsaldaki çiftçinin şehre gelmesine ve şehirdeki işsizliğin artmasına yol açıyor ve sonuç olarak da çok yönlü bir üretim sistemi olan tarımsal üretimin toplumun merkezinden toplumun dışına itilmesiyle karşı karşıya kalıyoruz. Bu makalede, güncel gıda meseleleri bağlamında küçük ölçekli çiftçileri ve bunun yanında, gıda güvenliği açısından daha da riskli hale gelmeye başlayan dünyada, pazar dinamiklerinin, tarım politikalarının ve ticaretin gıda üretimi üzerindeki etkilerini inceleyeceğiz.
Her ne kadar dünya üzerinde yaşayan bir milyardan fazla insanın gündelik hayatlarının zor bir parçası olsa da, gıda güvenliği kavramı dünyanın gündemine 2008’de ortaya çıkan ve dünyanın bir çok yerinde görülen krizlerle girdi. Mevcut üretim ve ticaret pratiklerinin dünyamızı gıda güvenliği açısından daha iyi bir noktaya götürdüğünü söyleyemeyiz, daha da kötüsü, bir çok insanın düşüncesi bu pratiklerin bizi daha da riskli bir geleceğe doğru götürdüğüdür. En temel argümanlardan birisi, modern-endüstriyel üretim dinamiklerinin çevre ile olan ilişkisi göz önünde bulundurulduğunda sürdürülebilir olmaması ve buna ilaveten, yol açtığı sorunların çözümünün de bir takım teknolojik yeniliklere bağlı olmasıdır. Daha da kötüsü, bu dinamikler, çok daha az değer verilen, son derece geleneksel olan ve aslında bundan dolayı da sürdürülebilir tarımsal üretim yapan küçük ölçekli çiftçileri yerinden etmekteler. Bu durum, kırsaldaki çiftçinin şehre gelmesine ve şehirdeki işsizliğin artmasına yol açıyor ve sonuç olarak da çok yönlü bir üretim sistemi olan tarımsal üretimin toplumun merkezinden toplumun dışına itilmesiyle karşı karşıya kalıyoruz. Bu makalede, güncel gıda meseleleri bağlamında küçük ölçekli çiftçileri ve bunun yanında, gıda güvenliği açısından daha da riskli hale gelmeye başlayan dünyada, pazar dinamiklerinin, tarım politikalarının ve ticaretin gıda üretimi üzerindeki etkilerini inceleyeceğiz.