Credibility issues of LGBTI asylum-seekers in the refugee status determination
Yükleniyor...
Tarih
2011
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
İstanbul Bilgi Üniversitesi
Erişim Hakkı
Attribution-NonCommercial-NoDerivs 3.0 United States
info:eu-repo/semantics/openAccess
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Homophobia, criminalization of same-sex activity, and targeted violence forces LGBTI individuals worldwide to flee their homelands for safer havens. The option of seeking asylum has been opened to LGBTI individuals over time. In the last two decades a vivid international debate brought in the 1951 Convention sexual orientation and gender identity as an option to claim asylum on the ground of membership to a particular social group. First hindrances for the acceptance of SOGI claims have been in connection to the ‘voluntarity’ of the aspect of sexual orientation and possibility of discretion and then on the definition of persecution with regards to LGBTI asylum-seekers. The research then focuses on the emerging issue of credibility assessment in RSD procedure. Through research, interviews and personal involvement, I provided to analyse how international refugee law regime impacted on the RSD procedure. More specifically I aimed my research at how decision-makers and legal advisors face the process of identity performance trying to focus on indicators and specific issues regarding LGBTI asylum seekers with a closer look at the situation in Turkey.
Homofobi, eşcinsel aktivitelerin suçlandırılması, ve LGBTI bireyleri hedef alan şiddet dünyada bir çok LGBTI bireyi memleketlerinden daha güvenli yerlere göç etmeye zorluyor. İltica seçeneği LGBTI bireylere zaman içinde tanındı. Son yirmi yılda, 1951 Anlaşması'nda cinsel yönelim ve toplumsal cinsel kimliğin belirli bir sosyal gruba aidiyet temelinde bir iltica talebi seçeneği olduğu konusunda canlı bir uluslararası tartışma yaşandı . Cinsel yönelim ve toplumsal cinsel kimliğin iddialarının kabülü konusundaki ilk engeller cinsel yönelimin "istemli" yönüyle bağlantılı olarak, sonrasında gizlenme ihtimali ve sonrasında da LGBTI ilticacıların uğradığı zulmun tanımı konusunda oldu. Çalışmamız bu tartışmaları sunduktan sonra RSD procedüründeki güvenilirlik değerlendirmesi konusuna odaklanıyor. Araştırmada gerçekleştirdiğim çeşitli mulakatlar ve kişisel katılım sonucu, uluslararası mülteci rejiminin RSD prosedürüne olan etkisinin bir analizini sağladım. Daha belirgin olarak, çalışmamda karar vericiler ve hukuki danışmanların kimlik icra süreci ile nasıl yüzleştiklerine odaklanarak, çeşitli göstergeler ışığında ve LGBTI ilticacilarla ilgili belirli konularda Türkiye'deki duruma daha yakından bakmayı amaçladım.
Homofobi, eşcinsel aktivitelerin suçlandırılması, ve LGBTI bireyleri hedef alan şiddet dünyada bir çok LGBTI bireyi memleketlerinden daha güvenli yerlere göç etmeye zorluyor. İltica seçeneği LGBTI bireylere zaman içinde tanındı. Son yirmi yılda, 1951 Anlaşması'nda cinsel yönelim ve toplumsal cinsel kimliğin belirli bir sosyal gruba aidiyet temelinde bir iltica talebi seçeneği olduğu konusunda canlı bir uluslararası tartışma yaşandı . Cinsel yönelim ve toplumsal cinsel kimliğin iddialarının kabülü konusundaki ilk engeller cinsel yönelimin "istemli" yönüyle bağlantılı olarak, sonrasında gizlenme ihtimali ve sonrasında da LGBTI ilticacıların uğradığı zulmun tanımı konusunda oldu. Çalışmamız bu tartışmaları sunduktan sonra RSD procedüründeki güvenilirlik değerlendirmesi konusuna odaklanıyor. Araştırmada gerçekleştirdiğim çeşitli mulakatlar ve kişisel katılım sonucu, uluslararası mülteci rejiminin RSD prosedürüne olan etkisinin bir analizini sağladım. Daha belirgin olarak, çalışmamda karar vericiler ve hukuki danışmanların kimlik icra süreci ile nasıl yüzleştiklerine odaklanarak, çeşitli göstergeler ışığında ve LGBTI ilticacilarla ilgili belirli konularda Türkiye'deki duruma daha yakından bakmayı amaçladım.