Nitelikli yaşam hakkı için ötanazi
Yükleniyor...
Tarih
2005
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Attribution-NonCommercial-NoDerivs 3.0 United States
info:eu-repo/semantics/openAccess
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Bireyin toplumdaki konumu kendisine bir dizi hak ve özgürlükler sağlamaktadır. Bunların başında hiç kuşkusuz yaşam hakkı gelmektedir. Tüm hak ve özgürlükler bu zeminden, kaynak ve çıkış bulmaktadır. Kişisel tasarrufun, müdahalenin ve dokunulmazlığın en çok tartışıldığı alanın burası olması doğaldır. İnsan yaşamının sürdürülmesi ve korunmasının ötesinde, niteliğinin de gözetilmesinden kaynaklanan tartışmalar soruna başka bir boyut kazandırmıştır. Bu noktada karşımıza ilk çıkan sorun, “niteliksiz bir yaşamın, ne kadar yaşam olarak adlandırılabileceği”dir. Bununla beraber, “buna kimin yanıt verme hakkının bulunduğu” da yanıtlanmalıdır. Bu aşamada ortaya çıkan problem, “niteliksiz yaşama son verilip verilemeyeceği ve buna karar verme hakkının kimde olduğu”dur. Kişinin iradesini özgürce kullanabilmesi demek olan, özerklik hakkı; insanın “insan olma” vasıflarını duyumsaması ve yaşadığının ayırtına varabilmesi için belirleyici öneme sahiptir. Yaşamın değerini bir başkasının tayin etmesi, dahası müdahalede bulunmasıdüşünülemez. Hiç kimsenin o kişiden daha fazla, yaşamı üzerinde söz sahibi olacağı iddia edilemeyeceğine göre, bunun toplum ya da devlet söz konusu olduğunda da değişmemesi gerekir. Günümüzde nispeten demokratik bazı ülkelerde yasal düzenlemelerin ve uygulamaların görülmesi, ülkemiz dahil çoğu ülkede “tedaviyi reddetme hakkı” adı altında anlayış olarak buna “yeşil ışık” yakılması, ama esas olarak dünya çapında fiilen kendine daha fazla yer bulması, ötanazinin meşruiyet sorununda önemli mesafeler aldığını göstermektedir. Her gün, savaşlar, “doğal” afetler, salgın hastalıklar ve açlık sonucu; onbinlerce insanın öldüğü dünyada; kimsenin ötanazi tartışmalarında “yaşam hakkının kutsallığı” ya da “dokunulmazlığı” tezleriyle “doğal ölüm”ü savunamayacağı; savunsa bile inandırıcı olamayacağı ortadadır.
The position of the individual in the society brings a series of rights of freedoms to himself/herself. The first of these is certainly the right of living. All rights and freedoms find their bases and sources from this right. It is natural to discuss the subjects of personal possession, intervention and immunity on this area so much. The discussion about the quality of the life of the person brings another dimension to this question beyond the continuing and saving the life of the person. At this point, the first question we face is the “how we can name the life without quality as a life”. And also the question of “who have the right to give answer to this” should also be answered. At this stage question is “is it right to give an end to the life without any quality and who have the right to decide this”. The right of autonomy, which means the freedom of deciding it’s personal will, has a fundamental importance in feeling of being a “human being” and recognizing of living. It is unthinkable for anybody to determine the value of life of another person or even intervene to the other person’s life. Nobody can claim that any person has more right on another person’s life than that person. So this should not be changed when the question is about society or state. Today, the legal regulations and applications in relatively democratic countries, also lighting “green light” in the name of “the right of repulsing the treatment in many countries including our country, show us that an important distance is taken in the legitimacy of the euthanasia. In today’s world where ten thousands of people die in wars, “natural” disasters, epidemic illnesses and starvation; it is clear that nobody can defend or convince the “natural dead” with the thesis of “blessedness or immunity of the right of living” in the discussions of euthanasia.
The position of the individual in the society brings a series of rights of freedoms to himself/herself. The first of these is certainly the right of living. All rights and freedoms find their bases and sources from this right. It is natural to discuss the subjects of personal possession, intervention and immunity on this area so much. The discussion about the quality of the life of the person brings another dimension to this question beyond the continuing and saving the life of the person. At this point, the first question we face is the “how we can name the life without quality as a life”. And also the question of “who have the right to give answer to this” should also be answered. At this stage question is “is it right to give an end to the life without any quality and who have the right to decide this”. The right of autonomy, which means the freedom of deciding it’s personal will, has a fundamental importance in feeling of being a “human being” and recognizing of living. It is unthinkable for anybody to determine the value of life of another person or even intervene to the other person’s life. Nobody can claim that any person has more right on another person’s life than that person. So this should not be changed when the question is about society or state. Today, the legal regulations and applications in relatively democratic countries, also lighting “green light” in the name of “the right of repulsing the treatment in many countries including our country, show us that an important distance is taken in the legitimacy of the euthanasia. In today’s world where ten thousands of people die in wars, “natural” disasters, epidemic illnesses and starvation; it is clear that nobody can defend or convince the “natural dead” with the thesis of “blessedness or immunity of the right of living” in the discussions of euthanasia.