The association between couples’ demand/withdraw communication behaviors and their acoustic features as emotional arousal indicators
Yükleniyor...
Tarih
2021
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
İstanbul Bilgi Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
ABSTRACT: Studies investigating the demand/withdraw communication behaviors of couples in the literature are usually conducted using measurements such as self-report or observational methods. In fact, when examining the behaviors in the couple interaction, in order to make sense of these interactions, not only see; it is also important to hear for signs that are not visible at first glance. In recent studies sound analysis has just begun to be used as a method in order to hear what is not seen between partners during their interactions. However, in these studies, only the fundamental frequency (f0) property, which is one of the prosodic elements of voice, was investigated. The other acoustic properties such as intensity and voice quality, which are related to fundamental frequency (f0), are also very important, especially when examining the partners’ emotional arousal. The current study aimed to investigate the relationship between couples' demand/withdraw communication behaviors, and their mentioned acoustic parameters as indicators of emotional arousal. The Couples Interaction Coding System (CIRS), developed by Heavey and his colleagues (1998), was used as an observational coding tool to measure the couples’ demand/withdraw communication behaviors during their problem discussions. Actor Partner Interdependence Model (APIM) analyses were conducted to examine the link between each participant’s demand/withdraw behaviors with their own and their partner’s acoustic features with 102 newlywed heterosexual couples (204 partners). In general, the results showed that the men’s topics cause less emotional fluctuation for both genders, compared to women’s topics. In addition, the men’s withdrawals had an impact on the vocalizations of the women, regardless of the subject under discussion. Finally, consistent with some studies in the literature, the current findings show that a gender-based distinction may be made for changes in communication behaviors, only during the discussion of women’s topics. The theoretical and clinical implications of the findings as well as limitations and recommendations for future research are presented.
ÖZET: Literatürdeki çiftlerin talep etme/geri çekilme iletişim davranışlarını araştıran çalışmalar incelendiğinde, bunların öz bildirimler veya gözlemsel yöntemlerle yapıldığı görülmektedir. Aslında çift etkileşimindeki davranışları incelerken bu etkileşimlere anlam kazandırmak için, sadece görmek değil; ilk bakışta görünmeyen işaretleri duymak da önemlidir. Bu konudaki son çalışma örneklerinde, karşılıklı etkileşim sırasında ortaklar arasında neyin görülmediğini duymak için ses analizi bir yöntem olarak yeni yeni kullanılmaya başlanmıştır. Ne varki, bu çalışmalarda sadece sesin prozodik unsurlarından biri olan temel frekans aralığı (f0) özelliği araştırılmıştır. Temel frekansla (f0) ilgili olan yoğunluk ve ses kalitesi gibi diğer akustik özellikler de özellikle eşlerin duygusal uyarılmalarını incelerken oldukça önemlidir. Mevcut çalışma, çiftlerin talep etme/geri çekilme iletişim davranışları ile duygusal uyarılma göstergeleri olarak bahsi geçen akustik parametreleri arasındaki ilişkiyi incelemeyi amaçlamıştır. Heavey ve meslektaşları (1998) tarafından geliştirilen Çift Etkileşimi Kodlama Sistemi (CIRS), problem tartışmaları esnasında, çiftlerin talep etme/geri çekilme iletişim davranışlarını incelemek için gözlemsel bir kodlama aracı olarak kullanılmıştır. Araştırma için APIM analizi yapılmış ve 102 yeni evli heteroseksüel çiftin (204 partner) sonuçları analiz edilmiştir. Genel olarak, sonuçlar, erkeklerin konularının kadınların konularına kıyasla; her iki cinsiyet için de daha az duygusal dalgalanmaya neden olduğunu göstermiştir. Ayrıca erkeklerin geri çekilmeleri, tartışılan konu ne olursa olsun, kadınların vokalizasyonlarında etkili olmuştur. Son olarak, literatürdeki kimi araştırmayla tutarlı olarak, mevcut bulgular, iletişim davranışlarındaki cinsiyet bazlı bir ayrımın yalnızca kadınların konusu tartışılırken yapılabileceğini göstermektedir. Bulguların teorik ve klinik sonuçlarının tartışılmasının yanı sıra, sınırlılıklar ve gelecekteki araştırmalar için öneriler sunulmuştur.
ÖZET: Literatürdeki çiftlerin talep etme/geri çekilme iletişim davranışlarını araştıran çalışmalar incelendiğinde, bunların öz bildirimler veya gözlemsel yöntemlerle yapıldığı görülmektedir. Aslında çift etkileşimindeki davranışları incelerken bu etkileşimlere anlam kazandırmak için, sadece görmek değil; ilk bakışta görünmeyen işaretleri duymak da önemlidir. Bu konudaki son çalışma örneklerinde, karşılıklı etkileşim sırasında ortaklar arasında neyin görülmediğini duymak için ses analizi bir yöntem olarak yeni yeni kullanılmaya başlanmıştır. Ne varki, bu çalışmalarda sadece sesin prozodik unsurlarından biri olan temel frekans aralığı (f0) özelliği araştırılmıştır. Temel frekansla (f0) ilgili olan yoğunluk ve ses kalitesi gibi diğer akustik özellikler de özellikle eşlerin duygusal uyarılmalarını incelerken oldukça önemlidir. Mevcut çalışma, çiftlerin talep etme/geri çekilme iletişim davranışları ile duygusal uyarılma göstergeleri olarak bahsi geçen akustik parametreleri arasındaki ilişkiyi incelemeyi amaçlamıştır. Heavey ve meslektaşları (1998) tarafından geliştirilen Çift Etkileşimi Kodlama Sistemi (CIRS), problem tartışmaları esnasında, çiftlerin talep etme/geri çekilme iletişim davranışlarını incelemek için gözlemsel bir kodlama aracı olarak kullanılmıştır. Araştırma için APIM analizi yapılmış ve 102 yeni evli heteroseksüel çiftin (204 partner) sonuçları analiz edilmiştir. Genel olarak, sonuçlar, erkeklerin konularının kadınların konularına kıyasla; her iki cinsiyet için de daha az duygusal dalgalanmaya neden olduğunu göstermiştir. Ayrıca erkeklerin geri çekilmeleri, tartışılan konu ne olursa olsun, kadınların vokalizasyonlarında etkili olmuştur. Son olarak, literatürdeki kimi araştırmayla tutarlı olarak, mevcut bulgular, iletişim davranışlarındaki cinsiyet bazlı bir ayrımın yalnızca kadınların konusu tartışılırken yapılabileceğini göstermektedir. Bulguların teorik ve klinik sonuçlarının tartışılmasının yanı sıra, sınırlılıklar ve gelecekteki araştırmalar için öneriler sunulmuştur.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
communication behaviors, demand, withdraw, acoustic features, emotional arousal, iletişim davranışları, talep etme, geri çekilme, akustik özellikler, duygusal uyarılma
