A critical approach to modernity's anxiety of being together: the ontological proximity of singular being with community
dc.contributor.advisor | Keskin, Ferda | |
dc.contributor.author | Çitacı, Burak | |
dc.date.accessioned | 2014-07-23T12:12:51Z | |
dc.date.available | 2014-07-23T12:12:51Z | |
dc.date.issued | 2013 | |
dc.department | […] | en_US |
dc.description.abstract | In recent decades Western Europe’s most popular political discourse has been based on being a multicultural society. Recent developments, centring on Angela Merkel and David Cameron’s speeches, and Anders Breivik’s massacre in Norway, show that multiculturalism marks an anxiety and raises the question of being together. It is not a crisis or a failure. If one considers these developments as anxiety rather than failure, it clearly necessitates examining new possibilities of being together in the context of singularity and community. This study, by focusing on early Christianity and modern forms of the associations of humans that were morality oriented, aims to pave the way for an idea of ethical togetherness. In this regard, Jean Luc Nancy and Giorgio Agamben’s singularity-community arguments introduce a co-existential space for the sake of being singular plural within an ethical community. | en_US |
dc.description.abstract | Batı Avrupa’nın son dönemdeki en gündemde olan siyasi söylemi çok kültürlü toplum olma üzerine dayanmaktadır. Anders Breivik’in katliamı, Angela Merkel ve David Cameron’un çok kültürlülüğün başarısızlığına dair konuşmaları birlikte olmanın sorunsalına ve endişesine işaret eder. Ne var ki, bu bir kriz ya da başarıszlık değildir. Son gelişmeler, başarısızlık yerine, endişe olgusu olarak ifade edilirse, bu durum, tekillik ve cemaat temelinde, beraber olmanın yeni formlarının analizini gerektirecektir. Bu çalışmada amaçlanan, ahlaki temelde şekillenen erken dönem Hristiyanlık ve modern birliktelik biçimlerine odaklanarak, etik bir cemaat fikrinin önünü açmaktır. Bu bakımdan, Jean Luc Nancy ve Giorgio Agamben’in tekillik-cemaat savları etik bir cemaatte tekil çoğul olma adına ortak varoluşsal bir alan sunmaktadır. | en_US |
dc.identifier.endpage | 75 page | en_US |
dc.identifier.startpage | 1 | en_US |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net//11411/64 | |
dc.language.iso | en | en_US |
dc.publisher | İstanbul Bilgi Üniversitesi | en_US |
dc.relation.publicationcategory | Tez | en_US |
dc.rights | Attribution-NonCommercial-NoDerivs 3.0 United States | * |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | en |
dc.rights.uri | http://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/3.0/us/ | * |
dc.title | A critical approach to modernity's anxiety of being together: the ontological proximity of singular being with community | en_US |
dc.title.alternative | Modernitenin bir arada olma endişesine eleştirel bir yaklaşım: tekil varlığın cemaat ile ontolojik yakınlığı | en_US |
dc.type | Thesis | en_US |