Sürdürülebilirlik döneminde gelişme hakkı

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2021

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

İstanbul Bilgi Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

ÖZET: Gelişme hakkının temellerinin ortaya konulduğu 1986 Bildirisi, BM çalışmalarında türünün en çok atıfta bulunulan belgeleri arasında yer alırken, tüm insan haklarının yaşama geçirilmesini öngören gelişme süreci düşüncesi, İnsani Gelişme Endeksi'nde yankısını bulmuştur. Ancak neoliberalizmin egemen ekonomi modeli hâline gelmesiyle, bu etkinliğini yitirmiştir. Gelişmekte olan ülkelerle gelişmiş ülkeler arasındaki yasal tartışma, birincisinin 1986 Bildirisi'ni yasal bağlayıcılığı olan bir standarda dönüştürme çabası ve ikincisinin, hakkı yumuşak hukuk alanına sınırlaması isteği ekseninde, uzun zamandır tıkanmış durumdadır. Söz konusu engellere rağmen gelişme hakkı, özellikle iki karakteristik niteliği sayesinde, sürdürülebilir gelişme bağlamında anahtar rol oynayabilecek potansiyeli taşımaktadır. Bunlardan birincisi, eşitlikçi ve adil bir uluslararası ekonomik düzen öngörmesi, ikincisiyse gelişmeyi, bireyler ve halkarın yalnızca sonuçlarından yararlanmayıp, aynı zamanda aktif olarak katıldıkları bir süreç olarak tanımlamasıdır. Diğer yandan, uluslararası ekonominin gelişme süreci açısından elverişsiz atmosferi ve kâr amaçlı, insan merkezci gelişme modelleri, zorlayıcı meseleler olmaya devam etmektedir. Her şeye rağmen farklı coğrafyalardaki yargı yorumları, politik veya yasal aktivizm ve bazı üretim ve tüketim pratikleri, sürdürülebilirliğe doğru bir eğilim olduğunu göstermektedir. Uluslararası ilişkilerde çok kutupluluğun ön plana çıkmasıysa, kurumsal reformlar için kolaylaştırıcı bir işlev görebilecektir. Gelişme hakkının yenilenmiş bir yorumu da, günümüzün ve geleceğin ihtiyaçları arasındaki açının kapanmasına katkı sağlayabilir.
During the first years of its existence, the Right to Development had been influential. The Declaration of 1986, in which the foundations of the right were built, is one of the most mentioned "non-conventional" documents in the works of the UN. Its notion of fulfilling development by honouring all human rights, echoed in the Human Development Index. Together with the emergence of neoliberalism, however, it had lost its momentum. The legal debate among developing and developed nations had long reached a standstill, as the former making attempts to transform the Declaration into a legally binding standard, while the latter insists on keeping it in the field of soft-law. Despite the current setbacks, the right to development still can play a key role in the context of sustainable development, especially with the help of its two characteristic aspects. First, it envisages a fair and equalitarian international economic order and second, it defines development as a process in which both the enjoyment and active participation of individuals and peoples' are guaranteed. At the same time, the unfavorable atmosphere of international economy and the overall impact made by the profit-driven, anthropocentric models of development, continue to stand as challenging issues . Nevertheless, an increasing trend towards sustainability is evident around the globe, whether in the form of jurisprudence, political and legal activism or practices of production and consumption, while the increasing multi-polarised nature of world affairs, might also facilitate institutional reforms. A renewed approach to the right to development can help to shorten the gap between the needs of today and the future.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Gelişme Hakkı, Sürdürülebilir Gelişme, Birleşmiş Milletler, Uluslararası Ekonomi, Gelişmekte olan ülkeler, The right to Development, Sustainable Development, United Nations, International Economy, Developing countries

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye