The relationship between the mentalization capacity of the children and affect regulation over the course of treatment
Yükleniyor...
Tarih
2019
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
İstanbul Bilgi Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Mentalization refers to understanding, labelling and reflecting one’s own and others’ mental states, as well as interpreting the behaviors motivated as by underlying mental states such as feelings, beliefs, intentions, and desires. Mentalization intertwined ability with affect regulation enables children to organize their affects, therefore any deficiency may lead to dysregulation. Moreover, initial mentalization capacity has been found to predict good outcome as well as mediate the relationship between initial functioning and outcome in adult psychotherapy, however, the effect of initial mentalization on gains in treatment have not been investigated in psychodynamic child psychotherapy. Thus, the aim of the study is to investigate the relationship between children’s initial mentalization capacities and gains in affect regulation over the course of treatment. It was predicted that children with a more developed capacity for explicit mentalization would make higher gains, whereas children with mentalization deficits would make less gains in affect regulation over the course of treatment. The study sample comprised of 95 children between the ages 3 to 10 who were applied to Istanbul Bilgi University Psychological Counseling Center with internalizing and externalizing problems. In order to assess the children’s initial mentalization capacity the Coding System for Mental State Talk in Narratives (CS-MST) on children’s Attachment Doll Story Completion Task (ASCT) narratives was used. Children’s use of total mental state words (e.g. emotions, cognitions, physiological, perception and action-based mental state words) and the use of pseudo/inappropriate mental state comments were coded in this study by reliable outside raters. In order to analyze affect regulation in psychotherapy, 362 play therapy sessions were coded with Children’s Play Therapy Instrument (CPTI). Based on the nested structure of data, Multilevel Modeling was used to assess association between study variables. Result of this study showed that the total mental state talk, (i.e., explicit mentalization capacity) predicted affect regulation positively over the course of x treatment. Contrary to what was expected, the use of pseudo/inappropriate mental state comments, which can be interpreted as mentalization deficit, did not predict affect regulation over the course of treatment negatively. The findings suggest that initial developed mentalization capacity of children is important for therapy prognosis by predicting affect regulation over the course of treatment.
Zihinselleştirme, kişinin kendisinin ve diğerlerinin zihinsel durumlarını anlama, tanımlama ve yansıtma, aynı zamanda altında yatan duygu, inanç, niyet ve arzu gibi zihin durumları tarafından belirlenen davranışları yorumlama anlamına gelir. Zihinselleştirme duygu düzenleme ile iç içe bir beceri olarak çocukların duygularını organize etmelerini sağlar, bu nedenle de herhangi bir eksiklik duygu düzensizliğine yol açabilir. Buna ek olarak, yetişkin psikoterapisinde terapi başlangıcındaki zihinselleştirme kapasitesinin iyi bir terapi sonucunu öngördüğü ve baştaki işlevsellik ile sonuç arasındaki ilişkiye aracılık ettiği bulunmuştur. Dolayısıyla, çalışmanın amacı çocukların başlangıçtaki zihinselleştirme kapasiteleri ile tedavi sürecindeki duygu düzenlemeleri arasındaki ilişkiyi incelemektir. Tedavi sürecinde daha gelişmiş bir açık zihinselleştirme kapasitesi olan çocukların daha yüksek kazançlar elde ederken, zihinselleştirme yetersizliği olan çocukların daha az kazanç sağlayacağı tahmin edilmiştir. Çalışma örneklemi, İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikolojik Danışma Merkezine içe yönelim ve dışa yönelim davranış problemleri ile başvuran 3 ile 10 yaş arasında 95 çocuktan oluşmaktadır. Çocukların başlangıçtaki zihinselleştirme kapasitelerini değerlendirmek için, Çocuklarda Güvenli Yer Senaryolarının Değerlendirilmesi (ASCT) anlatıları üzerinden Coding System for Mental State Talk in Narratives (CS-MST) kullanılmıştır. Çocukların toplam zihinsel durum kelimeleri (örneğin duygu, biliş, fizyolojik durum, algı ve eyleme dayalı zihinsel durum kelimeleri) kullanımı ve sahte / uygunsuz zihinsel durumu yorumlarının kullanımı bu çalışmada güvenilir dış değerlendiriciler tarafından kodlanmıştır. Psikoterapideki duygu düzenlemeyi analiz etmek için 362 oyun terapi seansı Children’s Play Therapy Instrument (CPTI) ile kodlanmıştır. Verilerin iç içe yapısına dayanarak, çalışma değişkenleri arasındaki ilişkiyi değerlendirmek için Çok Düzeyli Modelleme kullanılmıştır. Bu çalışmanın sonucu, toplam zihinsel durum konuşmasının (yani, açık zihinselleştirme kapasitesi), tedavi süresinceki duygu düzenlemeyi olumlu yönde etkilediğini öngördüğünü göstermiştir. Beklenenin aksine, zihinsel yetersizlik olarak xii yorumlanabilecek sahte / uygunsuz zihinsel durum yorumlarının kullanılması, tedavi sürecinde duygu düzenlemeyi olumsuz yönde etkilediğini öngörmemiştir. Bulgular, çocukların başlangıçta gelişmiş zihinselleştirme kapasitelerinin, tedavi süresince duygu düzenlemeyi etkilediğini öngörerek terapi prognozu için önemli olduğunu göstermektedir.
Zihinselleştirme, kişinin kendisinin ve diğerlerinin zihinsel durumlarını anlama, tanımlama ve yansıtma, aynı zamanda altında yatan duygu, inanç, niyet ve arzu gibi zihin durumları tarafından belirlenen davranışları yorumlama anlamına gelir. Zihinselleştirme duygu düzenleme ile iç içe bir beceri olarak çocukların duygularını organize etmelerini sağlar, bu nedenle de herhangi bir eksiklik duygu düzensizliğine yol açabilir. Buna ek olarak, yetişkin psikoterapisinde terapi başlangıcındaki zihinselleştirme kapasitesinin iyi bir terapi sonucunu öngördüğü ve baştaki işlevsellik ile sonuç arasındaki ilişkiye aracılık ettiği bulunmuştur. Dolayısıyla, çalışmanın amacı çocukların başlangıçtaki zihinselleştirme kapasiteleri ile tedavi sürecindeki duygu düzenlemeleri arasındaki ilişkiyi incelemektir. Tedavi sürecinde daha gelişmiş bir açık zihinselleştirme kapasitesi olan çocukların daha yüksek kazançlar elde ederken, zihinselleştirme yetersizliği olan çocukların daha az kazanç sağlayacağı tahmin edilmiştir. Çalışma örneklemi, İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikolojik Danışma Merkezine içe yönelim ve dışa yönelim davranış problemleri ile başvuran 3 ile 10 yaş arasında 95 çocuktan oluşmaktadır. Çocukların başlangıçtaki zihinselleştirme kapasitelerini değerlendirmek için, Çocuklarda Güvenli Yer Senaryolarının Değerlendirilmesi (ASCT) anlatıları üzerinden Coding System for Mental State Talk in Narratives (CS-MST) kullanılmıştır. Çocukların toplam zihinsel durum kelimeleri (örneğin duygu, biliş, fizyolojik durum, algı ve eyleme dayalı zihinsel durum kelimeleri) kullanımı ve sahte / uygunsuz zihinsel durumu yorumlarının kullanımı bu çalışmada güvenilir dış değerlendiriciler tarafından kodlanmıştır. Psikoterapideki duygu düzenlemeyi analiz etmek için 362 oyun terapi seansı Children’s Play Therapy Instrument (CPTI) ile kodlanmıştır. Verilerin iç içe yapısına dayanarak, çalışma değişkenleri arasındaki ilişkiyi değerlendirmek için Çok Düzeyli Modelleme kullanılmıştır. Bu çalışmanın sonucu, toplam zihinsel durum konuşmasının (yani, açık zihinselleştirme kapasitesi), tedavi süresinceki duygu düzenlemeyi olumlu yönde etkilediğini öngördüğünü göstermiştir. Beklenenin aksine, zihinsel yetersizlik olarak xii yorumlanabilecek sahte / uygunsuz zihinsel durum yorumlarının kullanılması, tedavi sürecinde duygu düzenlemeyi olumsuz yönde etkilediğini öngörmemiştir. Bulgular, çocukların başlangıçta gelişmiş zihinselleştirme kapasitelerinin, tedavi süresince duygu düzenlemeyi etkilediğini öngörerek terapi prognozu için önemli olduğunu göstermektedir.
