An analysis of the Freudian economic theory: bisexuality and the historicity of the unconscious
Yükleniyor...
Tarih
2021
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
İstanbul Bilgi Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
ABSTRACT: In this thesis, the concept of “bisexuality”, which firstly emerges in Freud’s work in 1890s in his correspondences with Fliess, and the critics which is directed to Freud for his conclusions that directly or indirectly related to bisexuality, are discussed. For this purpose, Freud's “economic theory” has been adopted as a method and “the tension points” that intersect with the manifestations of bisexuality in his oeuvre have been analyzed. In accordance with this, owing to the discussion on the “presuppositions” and the “structural necessity” which belongs to the centre of these critics, the arguments that can support the claim that the bisexuality is a structural necessity are put forward. Parallel to these, hypotheses regarding “the economic nature of historicity” and “the instinctuality of the unconscious” in his work have been tested in various contexts. For examining the relation between bisexuality and “the timelessness” of the unconscious, Freud’s thoughts on “the economy of the aetiology of neuroses” are handled in the first chapter and the claim that Freud’s thoughts on inheritance and historicity cannot overlap with presuppositions, is tried to be supported. In the second chapter, this timelessness discussed with das Ding (or the void) and the reality and pleasure principles and points have been put forward where any presuppositions run counter to the preontological possibilities (and the structural necessities) of psychoanalysis. The relation between the bisexuality and the psychoanalytic historicity and “the libidinal economic revolution” is analyzed with Freud’s article named “A Child is Being Beaten” in the third chapter.
ÖZET: Bu tezde, Freud’un eserinde ilk kez 1890’lı yıllarda Fliess ile mektuplaşmalarında ortaya çıkan “çiftcinsellik” kavramı ve Freud’un çiftcinselliğe doğrudan ya da dolaylı göndermeler ile vardığı sonuçlara binaen kendisine yöneltilen kimi eleştiriler tartışılmıştır. Bu amaç doğrultusunda Freud'un “ekonomik teorisi” bir metot olarak benimsenmiş ve onun eserinde çiftcinselliğin tezahürleriyle kesişen “gerilim noktaları” analiz edilmiştir. Bu doğrultuda, Freud’a bahsi geçen hususta yöneltilen eleştirilerin merkezinde bulunan “ön varsayım” ve “yapısal zorunluluk” tartışmasına binaen, Freud’un eserinde çiftcinselliğin yapısal bir zorunluluk olduğu iddiasını destekleyebilecek olan argümanlar öne sürülmüştür. Bunlara paralel olarak Freud’un eserinde “tarihselliğin ekonomik oluşu” ve “bilinçdışının içgüdüselliğine” ilişkin hipotezler çeşitli bağlamlarda sınanmıştır. Çiftcinselliğin bilinçdışının “zamansızlığı” ile ilişkisini incelemek maksadıyla birinci bölümde Freud’un “nevrozların etiyolojisinin ekonomisi” üzerine görüşleri tartışılmış ve Freud’un kalıtım ve tarihsellik üzerine düşüncelerinin ön varsayımlar ile örtüşemeyeceği iddiası temellendirilmeye çalışılmıştır. İkinci bölümde bu zamansızlık, das Ding (ya da boşluk) ve gerçeklik ve keyif prensipleri ile tartışmaya açılmış ve herhangi bir ön varsayımın psikanalizin önontolojik ihtimâllerine (ve yapısal zorunluluklarına) ters düştüğü noktalar öne sürülmüştür. Üçüncü bölümde ise çiftcinselliğin ve psikanalitik “tarihselliğin” libidinal ekonomik devrim ile ilişkisi Freud’un “Bir Çocuk Dövülüyor” başlıklı makalesi ile analiz edilmiştir.
ÖZET: Bu tezde, Freud’un eserinde ilk kez 1890’lı yıllarda Fliess ile mektuplaşmalarında ortaya çıkan “çiftcinsellik” kavramı ve Freud’un çiftcinselliğe doğrudan ya da dolaylı göndermeler ile vardığı sonuçlara binaen kendisine yöneltilen kimi eleştiriler tartışılmıştır. Bu amaç doğrultusunda Freud'un “ekonomik teorisi” bir metot olarak benimsenmiş ve onun eserinde çiftcinselliğin tezahürleriyle kesişen “gerilim noktaları” analiz edilmiştir. Bu doğrultuda, Freud’a bahsi geçen hususta yöneltilen eleştirilerin merkezinde bulunan “ön varsayım” ve “yapısal zorunluluk” tartışmasına binaen, Freud’un eserinde çiftcinselliğin yapısal bir zorunluluk olduğu iddiasını destekleyebilecek olan argümanlar öne sürülmüştür. Bunlara paralel olarak Freud’un eserinde “tarihselliğin ekonomik oluşu” ve “bilinçdışının içgüdüselliğine” ilişkin hipotezler çeşitli bağlamlarda sınanmıştır. Çiftcinselliğin bilinçdışının “zamansızlığı” ile ilişkisini incelemek maksadıyla birinci bölümde Freud’un “nevrozların etiyolojisinin ekonomisi” üzerine görüşleri tartışılmış ve Freud’un kalıtım ve tarihsellik üzerine düşüncelerinin ön varsayımlar ile örtüşemeyeceği iddiası temellendirilmeye çalışılmıştır. İkinci bölümde bu zamansızlık, das Ding (ya da boşluk) ve gerçeklik ve keyif prensipleri ile tartışmaya açılmış ve herhangi bir ön varsayımın psikanalizin önontolojik ihtimâllerine (ve yapısal zorunluluklarına) ters düştüğü noktalar öne sürülmüştür. Üçüncü bölümde ise çiftcinselliğin ve psikanalitik “tarihselliğin” libidinal ekonomik devrim ile ilişkisi Freud’un “Bir Çocuk Dövülüyor” başlıklı makalesi ile analiz edilmiştir.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Unconscious void, bisexuality, drive, Freudian economic theory, psychoanalytic historicity, Bilinçdışı boşluk, çiftcinsellik, dürtü, Freudcu ekonomik teori, psikanalitik tarihsellik