Establishing animals in Islamic ethics: who are they, and how should we treat them?
Yükleniyor...
Tarih
2020
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
İstanbul Bilgi Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
ABSTRACT: This thesis aims to give a seat to the moral status of animals within Islamic ethics. By consulting two canonical sources of Islamic ethics—the Qur’an and the hadiths (sayings attributed to Prophet Muhammad), first we examine the values and characteristics of animals according to the Qur’anic setting. Our study first argues that animals have intrinsic value beyond humans’ utilitarian purposes. Second, we note that for various tasks the Qur’an explicitly grants humans benefit from animals, which constitute extrinsic value of animals. However, the same Book also puts limits on the human’s rights. Third, we argue that the Qur’an assigns linguistic skills and spiritual capacities to animals. Through this knowledge, we hope to regenerate our ethical sensitivity toward animals. After we grasp the Qur’anic approach to animals, we discuss “how should we treat them [animals]?” to consider our ethical behavior toward animals according to Islamic ethics. In that regard, first we examine the hadiths which provide guidance for the proper treatment of animals. We argue that Prophet Muhammad extirpates the early, brutal view of animals and causes a fundamental shift in humans establishing a new ethical concern pertaining to animals based on compassion and justice. Finally, we examine the Islamic concept of khalifa (trustee) in addressing Anthropocene. We argue that being appointed on earth as its trustee does not justify an anthropocentric view of animals, instead, it establishes ethical rules for humans to protect animals and the environment, therefore, forcing humans to develop an ethical consideration for nature.
ÖZET: Bu tez, hayvanların ahlaki statülerine İslam etiğinde bir alan açmayı hedeflemektedir. Bu amaçla çalışmamız, İslam etiğinin iki temel kaynağı olan Kur’an ve hadislere başvurarak, öncelikle hayvanların Kur’an’a göre ne gibi bir değere ve karaktere sahip olduğunu inceler. Çalışmamızın iddia ettiği ilk nokta, hayvanların insan kullanımına hizmet etmek dışında, içsel değere sahip olduğudur. İkincisi, Kur’an açık bir şekilde insanların hayvanlardan farklı amaçlar doğrultusunda istifade etmesine izin vermiştir, ki bu da hayvanların dışsal değerini oluşturur. Fakat aynı Kitap insanın bu yetkisini sınırlandırmaktadır. Üçüncü argümanımız ise, Kur’an’ın hayvanlara karşı etik bir hassasiyet geliştirmemizi sağlayacak bir biçimde hayvanları dil yetisi ve ruhsal kapasiteye sahip canlılar olarak tanımladığıdır. Kur’an’ın hayvanlara olan yaklaşımını anladıktan sonra, çalışmamız etik davranışlarımızı değerlendirmek amacıyla “hayvanlara nasıl davranmalıyız?” sorusunu İslam etiği bağlamında tartışmaya açar. Bu bağlamda ilkin, hayvanlara doğru davranılması hususunda bize rehberlik eden hadisleri inceler. Argümanımız, Hz. Muhammed’in hayvanlara karşı sürdürülen insan davranışlarında temel bir değişim yarattığı; önceden var olan tüm kaba davranışları silerek, merhamet ve adalet üzerine kurulu yeni bir etik ilke ortaya koyduğudur. Son olarak, çalışmamız İslami bir terim olan halife (emanetçi) kavramını Antroposen dahilinde tartışır. İnanıyoruz ki, dünyaya halife olarak atanmak, insanda antroposentrik bir hayvan düşüncesine yol açmaz, tersine, insanın hayvanı korumak amacıyla bazı etik kuralları takip etmesini sağlar ve dolayısıyla, insanı etik bir değerlendirme yapmaya zorlar.
ÖZET: Bu tez, hayvanların ahlaki statülerine İslam etiğinde bir alan açmayı hedeflemektedir. Bu amaçla çalışmamız, İslam etiğinin iki temel kaynağı olan Kur’an ve hadislere başvurarak, öncelikle hayvanların Kur’an’a göre ne gibi bir değere ve karaktere sahip olduğunu inceler. Çalışmamızın iddia ettiği ilk nokta, hayvanların insan kullanımına hizmet etmek dışında, içsel değere sahip olduğudur. İkincisi, Kur’an açık bir şekilde insanların hayvanlardan farklı amaçlar doğrultusunda istifade etmesine izin vermiştir, ki bu da hayvanların dışsal değerini oluşturur. Fakat aynı Kitap insanın bu yetkisini sınırlandırmaktadır. Üçüncü argümanımız ise, Kur’an’ın hayvanlara karşı etik bir hassasiyet geliştirmemizi sağlayacak bir biçimde hayvanları dil yetisi ve ruhsal kapasiteye sahip canlılar olarak tanımladığıdır. Kur’an’ın hayvanlara olan yaklaşımını anladıktan sonra, çalışmamız etik davranışlarımızı değerlendirmek amacıyla “hayvanlara nasıl davranmalıyız?” sorusunu İslam etiği bağlamında tartışmaya açar. Bu bağlamda ilkin, hayvanlara doğru davranılması hususunda bize rehberlik eden hadisleri inceler. Argümanımız, Hz. Muhammed’in hayvanlara karşı sürdürülen insan davranışlarında temel bir değişim yarattığı; önceden var olan tüm kaba davranışları silerek, merhamet ve adalet üzerine kurulu yeni bir etik ilke ortaya koyduğudur. Son olarak, çalışmamız İslami bir terim olan halife (emanetçi) kavramını Antroposen dahilinde tartışır. İnanıyoruz ki, dünyaya halife olarak atanmak, insanda antroposentrik bir hayvan düşüncesine yol açmaz, tersine, insanın hayvanı korumak amacıyla bazı etik kuralları takip etmesini sağlar ve dolayısıyla, insanı etik bir değerlendirme yapmaya zorlar.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
İslam, Etik, Hayvan, Kur’an, Hadis, Islam, Ethics, Animal, Qur’an, Hadith