Performativity and the reproduction of masculinity in Turkish independent cinema
Yükleniyor...
Tarih
2021
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
İstanbul Bilgi Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
ABSTRACT: In recent decades, we hear a lot about masculinity being in crisis, with gender norms being challenged and some privileges of the hegemonic masculinity being lost. Yet, does this crisis open new doors for us to question and criticize the norms of hegemonic masculinity? Departing from this question, my thesis aims to discuss whether we can expect from this crisis new possibilities for subverting the stereotypes of hegemonic masculinity or not. To lead this discussion, I approach masculinity, and hence hegemonic masculinity, as a category of gender. This approach refers basically to Judith Butler's theory of performativity, by which sex and gender are seen as socially constructed via performative acts. The concept of performative provides us the potential to problematize masculinity without assuming normative meanings, essentialist definitions and hegemonic standards. To analyze different forms of performative masculinity, I also refer to some film studies, which focus on the male characters in performance. Most popular films in Hollywood and Yeşilçam cinema show us mostly the examples of hegemonic masculinity. Yet, we can expect to see some roles of masculinity with the potentials of criticizing the hegemonic masculinity in the films of independent cinema. For this reason, this thesis analyzes four films, specifically portraying male characters in the masculinity crisis, in the Turkish independent cinema. These films are namely, Nuri Bilge Ceylan's İklimler (Climates) and Uzak (Distant), and Zeki Demikubuz's Bekleme Odası (Waiting Room) and Bulantı (Nausea). With close examination, we see that these films indeed continue reproducing the hegemonic masculinity while portraying it in crisis. Hence, it is ambiguous if the portrayal of masculinity in crisis offers us enough potentials for the critique of the hegemonic masculinity. To my thesis, only when the masculinity crisis is interpreted also as performative, the possibilities for the critique and the subversion of hegemonic masculinity can appear.
ÖZET: Son yıllarda, cinsiyet normlarının değişime uğraması ve hegemonik erkekliğin ayrıcalıklarının azalmasıyla, erkekliğin krizde olduğu iddialarını sıklıkla duyarız. Peki, bu kriz, erkeklik normlarını, özellikle hegemonik erkeklik değerlerini sorunsallaştırmak için bize yeni kapılar açıyor mu? Bu sorudan hareketle, tezim erkeklik krizinin bizlere hegemonik erkeklik biçimlerinin sorgulamak ve eleştirmek için yeni imkânlar açıp açmadığını tartışmaya çalışıyor. Bu tartışma öncelikle erkekliği ve hegemonik erkekliği bir toplumsal cinsiyet kategorisi olarak ele alır. Bu yaklaşım esasen Judith Butler'ın performatif eylemlerle inşa edilen cinsiyet ve toplumsal cinsiyet teorisini temel alır. Performatif kavramı, bize erkeklik biçimlerini normatif anlamlardan, özcü tanımlardan ve hegemonik standartlardan uzaklaştırarak sorunsallaştırma imkânı sağlar. Performatif erkeklik biçimlerini incelemek üzere, tez ayrıca performans alanında çeşitli erkek karakterleri ele alan film çalışmalarına bakmaktadır. Hollywood ve Yeşilçam gibi popüler sinema örneklerinde, performatif olarak beliren birçok hegemonik erkeklik biçimi görürüz. Ancak bağımsız sinema örneklerinde hegemonik cinsiyet normlarını eleştiren ve tartışmaya açan erkeklik rolleri görmeyi bekleyebiliriz. Bu sebeple, tez bağımsız Türk sinemasında, çeşitli erkek karakterleri erkeklik krizi bağlamında öne çıkaran dört filmi ele alır. Bunlar sırasıyla Nuri Bilge Ceylan'ın İklimler ve Uzak filmleri ile Zeki Demikubuz'un Bekleme Odası ve Bulantı filmleridir. Yakından incelediğimizde görürüz ki, bu filmlerin hegemonik erkekliği kriz içerisinde gösterirken yeniden üreten bir yanı da vardır. Dolayısıyla, krizde gördüğümüz erkeklik tasvirlerinin hegemonik erkekliği eleştiriye açıp açmadığı belirsizdir. Benim tezime göre, bu eleştirilerin açılma imkânı filmlerdeki erkeklik krizlerinin de hegemonik erkeklik gibi ancak performatif bir toplumsal cinsiyet kavramıyla yorumlanması ile ortaya çıkabilir.
ÖZET: Son yıllarda, cinsiyet normlarının değişime uğraması ve hegemonik erkekliğin ayrıcalıklarının azalmasıyla, erkekliğin krizde olduğu iddialarını sıklıkla duyarız. Peki, bu kriz, erkeklik normlarını, özellikle hegemonik erkeklik değerlerini sorunsallaştırmak için bize yeni kapılar açıyor mu? Bu sorudan hareketle, tezim erkeklik krizinin bizlere hegemonik erkeklik biçimlerinin sorgulamak ve eleştirmek için yeni imkânlar açıp açmadığını tartışmaya çalışıyor. Bu tartışma öncelikle erkekliği ve hegemonik erkekliği bir toplumsal cinsiyet kategorisi olarak ele alır. Bu yaklaşım esasen Judith Butler'ın performatif eylemlerle inşa edilen cinsiyet ve toplumsal cinsiyet teorisini temel alır. Performatif kavramı, bize erkeklik biçimlerini normatif anlamlardan, özcü tanımlardan ve hegemonik standartlardan uzaklaştırarak sorunsallaştırma imkânı sağlar. Performatif erkeklik biçimlerini incelemek üzere, tez ayrıca performans alanında çeşitli erkek karakterleri ele alan film çalışmalarına bakmaktadır. Hollywood ve Yeşilçam gibi popüler sinema örneklerinde, performatif olarak beliren birçok hegemonik erkeklik biçimi görürüz. Ancak bağımsız sinema örneklerinde hegemonik cinsiyet normlarını eleştiren ve tartışmaya açan erkeklik rolleri görmeyi bekleyebiliriz. Bu sebeple, tez bağımsız Türk sinemasında, çeşitli erkek karakterleri erkeklik krizi bağlamında öne çıkaran dört filmi ele alır. Bunlar sırasıyla Nuri Bilge Ceylan'ın İklimler ve Uzak filmleri ile Zeki Demikubuz'un Bekleme Odası ve Bulantı filmleridir. Yakından incelediğimizde görürüz ki, bu filmlerin hegemonik erkekliği kriz içerisinde gösterirken yeniden üreten bir yanı da vardır. Dolayısıyla, krizde gördüğümüz erkeklik tasvirlerinin hegemonik erkekliği eleştiriye açıp açmadığı belirsizdir. Benim tezime göre, bu eleştirilerin açılma imkânı filmlerdeki erkeklik krizlerinin de hegemonik erkeklik gibi ancak performatif bir toplumsal cinsiyet kavramıyla yorumlanması ile ortaya çıkabilir.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Performativite, Hegemonik Erkeklik, Performans Olarak Erkeklik, Erkeklik Krizi, Bağımsız Türk Sineması, Performativity, Hegemonic Masculinity, Masculinity as Performativity, Masculinity Crisis, Turkish Independent Cinema