Yaşar Kemal'in İngilizce Anlatıcısı: Örtük Çevirmen Ayrık Ses
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2014
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
İstanbul Bilgi Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Çeviribilimsel yaklaşımları bir kenara bırakarak çeviriyi anlatı olarak ele alan kuramsal çalışmalar sayıca azdı. Türk edebiyatından İngilizceye çevrilen eserlerde anlatının dönüşümünün izini sürmek akademideki bu boşluğun üstüne gitmek bakımından önemliydi. Bu doğrultuda bu çalışmada, Yaşar Kemal’in destansı anlatının örneğini oluşturan Binboğalar Efsanesi (1971) ve anlatıcı bakımından değişkenlik gösteren Yılanı Öldürseler (1976) romanlarıyla çevirileri anlatı olarak karşılaştırılmaktadır. Anlatıbilim açısından bir yaklaşım geliştirilerek anlatının yapısındaki söylemsel dönüşümlerin izinin sürüldüğü bu tezde, dönüşümün failleri ve bu failliğin ne yönde dönüştüğü önem kazanmaktadır. Çevirmenin anlatının içindeki varoluş biçimi olan örtük çevirmen vasıtasıyla yarattığı anlatıcının yapılandırdığı yeni anlatının kime ait olduğunu sorunsallaştırmak bu çalışmanın amacını oluşturmaktadır. Post-yapısalcı kuramların orijinalliği sorunsallaştırmasıyla, çevirinin kaynak metinden bağımsız bir eser olarak ele alınabileceği fikri, çevirmenin yarattığı metin üzerinde hak iddia etmesini mümkün kılmaktadır. Dolayısıyla aidiyet meselesi gündeme gelir. Bu aidiyeti belirleyenin de çevirmen olması dolayısıyla, bu çalışmada çeviri anlatının içinde çevirmenin görevini devralan birimlerin dönüşümleri önem kazanmaktadır. Yöntem olarak kelime, kelime grupları, cümlecik ve cümle düzeyinde karşılaştırılan metinlerde keşfedilen sorunsallar sınıflandırıldıktan sonra Kitty van Leuven-Zwart’ın bahsettiği anlatı yapısında bulunan işlevlerin, bu sorunlu kısımlardaki değişimi ele alınmaktadır. Söz konusu işlevlerdeki değişimlerin karşılaştımalar sonucu ortaya çıkan sorunlu yerlerde tespitinin ardından bu değişimlerin anlatının makro-yapısı üzerindeki etkileri tartışılmaktadır. Anahtar sözcükler: Çeviribilim, anlatı, anlatıbilim, örtük çevirmen, anlatıcı
Among the studies concentrating on the literary translation, a limited number of academic works which puts the approaches of translation studies aside regards the translation as a narrative. It is important to pursue the transformation of the narrative in the translations of Turkish literary works into English for the sake of confronting the absence in this field. Therefore in the present study comparisons of Yashar Kemal’s two novels with their English translations are made in terms of narration, which are Binboğalar Efsanesi standing as an example of epic narration and Yılanı Öldürseler in which the type of the narrator changes during the course of the narrative. This study pursues the traces of transformations in the structure of narratives through a narratological approach, in which the agents of the transformation in the narrative structure together with its direction are brought into the forefront. The aim of this study is to problematize the ownership of the translated narrative which is structured by the narrator created through the implied translator as the representative of the existence of the real translator within the narration. Due to the problematization of the notion of originality by post-structuralist theories, the idea that translation could be treated as an independent work without making mention of the source text enables the translator to lay claim to the text which s/he has created. Thus the matter of ownership occupies the agenda of this work. How the narrative agents who have taken over the responsibility of the translator within the translated narrative have transformed through translation takes on a new significance in the context of this study. After the problems encountered in the texts after the comparison of the texts in the word, clause, phrase and sentence levels have been categorized, the change in the functions discussed by Kitty van Leuven-Zwart operating on the narrative structure of those problematic parts is to be addressed. Following the identification of the change in the aforementioned functions, the influences of these changes on the macro-structure of the narrative are to be discussed. Key words: translation studies, narrative, narratology, implied translator, narrator
Among the studies concentrating on the literary translation, a limited number of academic works which puts the approaches of translation studies aside regards the translation as a narrative. It is important to pursue the transformation of the narrative in the translations of Turkish literary works into English for the sake of confronting the absence in this field. Therefore in the present study comparisons of Yashar Kemal’s two novels with their English translations are made in terms of narration, which are Binboğalar Efsanesi standing as an example of epic narration and Yılanı Öldürseler in which the type of the narrator changes during the course of the narrative. This study pursues the traces of transformations in the structure of narratives through a narratological approach, in which the agents of the transformation in the narrative structure together with its direction are brought into the forefront. The aim of this study is to problematize the ownership of the translated narrative which is structured by the narrator created through the implied translator as the representative of the existence of the real translator within the narration. Due to the problematization of the notion of originality by post-structuralist theories, the idea that translation could be treated as an independent work without making mention of the source text enables the translator to lay claim to the text which s/he has created. Thus the matter of ownership occupies the agenda of this work. How the narrative agents who have taken over the responsibility of the translator within the translated narrative have transformed through translation takes on a new significance in the context of this study. After the problems encountered in the texts after the comparison of the texts in the word, clause, phrase and sentence levels have been categorized, the change in the functions discussed by Kitty van Leuven-Zwart operating on the narrative structure of those problematic parts is to be addressed. Following the identification of the change in the aforementioned functions, the influences of these changes on the macro-structure of the narrative are to be discussed. Key words: translation studies, narrative, narratology, implied translator, narrator