In pursuit of reunification: Interventions in everyday life through art in new social movements
Yükleniyor...
Tarih
2008
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
İstanbul Bilgi Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Bu çalışma sanatın sosyal hareketler içerisinde kullanımını ve rolünü incelemektedir. Avrupa'daki hareketlerin 1960'lar ve 1970'lerde girdiği yeni dönem temel alınmıştır. Çalışmada birincil kaynak olarak İtalya'daki sokak eylemlerinde yapılan tiyatro, müzik, dans ve grafik tasarımı çalışmalarından örnekler ve aktivistlerle yapılan görüşmeler kullanılmıştır. Alan araştırmasının büyük bir bölümü İtalya'da gerçekleşmiş olmasına rağmen diğer ülkelere dair veri de kullanılmıştır. Sanatın çerçeve oluşturma ve kaynak mobilizasyonu gibi pratik amaçlar için kullanılmasını ele almasının yanında; bu tez sanatı, icra eden kişiyi koruyan ve yenileyen doğal güçlendirme mekanizması olarak inceler. Buna ek olarak, sanat gündelik hayatın bütünlüğünü temsil eder ve modernitenin yol açtığı bölünmeye karşı kişisel direniş için bir alan açar. Sanatın bu yönü sosyal hareketlerde öne çıkarak protesto eylemi sırasında bu bütünlük anını deneyimleme fırsatı yaratır.
This study examines the use and the role of art in social movements. The focus is on the new era of social movements in Europe, starting from the 1960s and 1970s. Examples of theatre, music, dance and graphic design performed in street demonstrations in Italy, as well as interviews with various activists are utilised as primary resources for this dissertation. Although the major part of the fieldwork was conducted in Italy, it includes some additional data from other countries. Asides from examining the practical purposes of the use of art, namely framing and resource mobilisation, the study looks at the natural empowerment mechanism performing art offers the performer, protecting and regenerating the performer. Also, art represents the totality of everyday life and provides a space for personal resistance against the segregation caused by modernity. This feature of art becomes prominent in social movements and provides the opportunity to experience a moment of totality during an act of protest.
This study examines the use and the role of art in social movements. The focus is on the new era of social movements in Europe, starting from the 1960s and 1970s. Examples of theatre, music, dance and graphic design performed in street demonstrations in Italy, as well as interviews with various activists are utilised as primary resources for this dissertation. Although the major part of the fieldwork was conducted in Italy, it includes some additional data from other countries. Asides from examining the practical purposes of the use of art, namely framing and resource mobilisation, the study looks at the natural empowerment mechanism performing art offers the performer, protecting and regenerating the performer. Also, art represents the totality of everyday life and provides a space for personal resistance against the segregation caused by modernity. This feature of art becomes prominent in social movements and provides the opportunity to experience a moment of totality during an act of protest.