Profitability analysis of banking sector: the reality of general perception of public being exploited by banks and they make excessive profits
Yükleniyor...
Tarih
2021
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
İstanbul Bilgi Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
ABSTRACT: The number of people receiving service from banks and the number of transactions carried out by banks, which are the most important actors of the financial system in many countries, have increased significantly with the effect of financialization, which gained importance around the world after 1970 and thus became a major phenomenon in the economy literature. By means of financialization while banks have gravitated towards retail customers, households have started to perform more transactions via banks. Nowadays, it is almost impossible to encounter an adult who does not have an account in a bank or states that they do not need banking transactions. The fact that the intensity of the relationship between the two actors increases with each passing day, lead to various inconveniences and problems. One of the most referred inconveniences is that the banks overcharge their customers for their services. We frequently hear and witness that reproach from the social media, the press, politicians, and people around us. While certain people express their discomfort with interest collections of the banks, others with commission and expense collections. The purpose of this study, by means of a scale study, is to determine whether there is a perception in the society that the banks make excessive profit, if there is, in which groups/categories it exists and what major reasons underlie that perception. The study also aims to confirm whether the banks make high profit by analyzing the data -through the comparisons with the EU and the US banking sectors and other sectors over the years- obtained from the public institutions, banks, associations, and companies and subsequently to make evaluations regarding the results.
ÖZET: Birçok ülkede finansal sistemin en önemli aktörü konumunda bulunan Bankalardan hizmet alan kişi sayısı ve gerçekleştirilen işlem sayısı, 1970 sonrasında dünyada ağırlığını hissettiren ve bunun paralelinde ekonomi yazınında önemli bir fenomen haline gelmiş olan finansallaşmanın da etkisiyle büyük bir artış göstermiştir. Finansallaşmanın etkisiyle Bankalar daha fazla bireysel müşterilere yönelmiş, hanehalkları da Bankalar üzerinden daha fazla işlem gerçekleştirir hale gelmiştir. Günümüzde artık herhangi bir Bankada hesabı bulunmayan veya Bankacılık işlemi gerçekleştirmeye ihtiyaç duymadığını belirten yetişkin bir bireye rastlamak neredeyse imkansızdır. İki aktör arasındaki ilişkinin yoğunluğunun her geçen gün artıyor olması beraberinde de birtakım rahatsızlıkları ve sorunları getirmektedir. Bu rahatsızlıkların en önemlilerinden birisi Bankaların verdikleri hizmetler karşılığında olması gerekenin çok üzerinde tutarları müşterilerinden tahsil ettikleri yönündedir. Bu yöndeki serzenişi çevremizde yer alan kişilerden, basından, sosyal medyadan ve siyasetçilerden sıklıkla duymaktayız, görmekteyiz. Kimileri Bankaların gerçekleştirdiği faiz tahsilatlarından kimileriyse komisyon ve masraf tahsilatlarından rahatsız olduğunu dile getirmektedir. Bu çalışmanın amacı gerçekleştirilen ölçek çalışması ile söz konusu serzeniş paralelinde gerçekten toplumda Bankaların aşırı kâr ettiği algısının var olup olmadığını, varsa daha çok hangi kesimlerde/gruplarda var olduğunu ve temel nedeninin ne/neler olduğunu; Kamu kurumları, Bankalar, Birlikler ve firmalar tarafından açıklanan veriler ile ise -yıllar itibarıyla, AB ve ABD Bankacılık sektörleriyle ve diğer sektörlerle gerçekleştirilen karşılaştırmalar üzerinden- Bankaların gerçekten yüksek kârlar elde edip etmediklerini ortaya koymak ve ardından sonuca ilişkin birtakım değerlendirmelerde bulunmaktır.
ÖZET: Birçok ülkede finansal sistemin en önemli aktörü konumunda bulunan Bankalardan hizmet alan kişi sayısı ve gerçekleştirilen işlem sayısı, 1970 sonrasında dünyada ağırlığını hissettiren ve bunun paralelinde ekonomi yazınında önemli bir fenomen haline gelmiş olan finansallaşmanın da etkisiyle büyük bir artış göstermiştir. Finansallaşmanın etkisiyle Bankalar daha fazla bireysel müşterilere yönelmiş, hanehalkları da Bankalar üzerinden daha fazla işlem gerçekleştirir hale gelmiştir. Günümüzde artık herhangi bir Bankada hesabı bulunmayan veya Bankacılık işlemi gerçekleştirmeye ihtiyaç duymadığını belirten yetişkin bir bireye rastlamak neredeyse imkansızdır. İki aktör arasındaki ilişkinin yoğunluğunun her geçen gün artıyor olması beraberinde de birtakım rahatsızlıkları ve sorunları getirmektedir. Bu rahatsızlıkların en önemlilerinden birisi Bankaların verdikleri hizmetler karşılığında olması gerekenin çok üzerinde tutarları müşterilerinden tahsil ettikleri yönündedir. Bu yöndeki serzenişi çevremizde yer alan kişilerden, basından, sosyal medyadan ve siyasetçilerden sıklıkla duymaktayız, görmekteyiz. Kimileri Bankaların gerçekleştirdiği faiz tahsilatlarından kimileriyse komisyon ve masraf tahsilatlarından rahatsız olduğunu dile getirmektedir. Bu çalışmanın amacı gerçekleştirilen ölçek çalışması ile söz konusu serzeniş paralelinde gerçekten toplumda Bankaların aşırı kâr ettiği algısının var olup olmadığını, varsa daha çok hangi kesimlerde/gruplarda var olduğunu ve temel nedeninin ne/neler olduğunu; Kamu kurumları, Bankalar, Birlikler ve firmalar tarafından açıklanan veriler ile ise -yıllar itibarıyla, AB ve ABD Bankacılık sektörleriyle ve diğer sektörlerle gerçekleştirilen karşılaştırmalar üzerinden- Bankaların gerçekten yüksek kârlar elde edip etmediklerini ortaya koymak ve ardından sonuca ilişkin birtakım değerlendirmelerde bulunmaktır.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Banking, Financialization, Household, Profitability, Return on Assets, Return on Equity, Perception, Bankacılık, Finansallaşma, Hanehalkı, Kârlılık, Aktif Kârlılığı, Öz Kaynak Kârlılığı, Algı