Revisiting Goffman's "interaction ritual": the role of social media use in face-to-face communication in public spaces
Yükleniyor...
Tarih
2022
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
İstanbul Bilgi Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
ABSTRACT: The pervasive use of smartphones and access to social media platforms in public spaces has transformed the everyday communication practices of individuals. The present study derives from this new communication environment and aims at exploring and understanding simply what is happening in social gatherings when individuals have access to social media through their smartphones which they never keep away from themselves. To achieve this aim, the research utilised the approach of ethnographic research in the area of sociology of everyday life and specifically Erving Goffman’s dramaturgical and ritualistic conceptualisation of face encounters, the interaction ritual. The researcher conducted two-step research to collect data. In the first step, she conducted 34 field observations with 106 participants (51 females, 55 males) where she kept detailed notes of thick descriptions to document the patterns of smartphone use behaviours in public space on university campus. The field observations provided the researcher to see the maps of behaviours in public space that show the interaction patterns in the presence of smartphones. The second step of the study involved semistructured in-depth interviews with 25 participants (12 females and 13 males) who provided the researcher with detailed data regarding their actual communication experiences and perceptions of the new patterns of behaviour in public space where they use social media during ongoing conversation engagements. The overall results of the study demonstrate that the new interaction ritual involves different patterns of behaviour, forms of involvements, rules of conduct and norms in public space from that of Goffman’s. The use of social media in the new interaction ritual appears to be irresistible and also mainstream in face encounters where individuals take it for granted and shape their communication practices accordingly. The study concludes that since going back to basics in everyday communication in public space is impossible, it is important that researchers and professionals understand how individuals perform in the front performance and in the back stage/region and maintain the social order so that effective communication and new communication strategies in different spheres of everyday life would be improved.
ÖZET: Kamusal alanda yaygınlaşan akıllı telefon ve sosyal medya kullanımı bireylerin günlük hayattaki iletişim pratiklerini ve deneyimlerini dönüştürmüştür. Mevcut çalışma bu yeni iletişim ortamından yola çıkmıştır ve bireyler yanlarından ayırmadıkları akıllı telefonları üzerinden sosyal medyaya erişim sağlarken bulundukları sosyal ortamlarda neler oluyor sorusunun cevabını araştırmak ve anlamak amacıyla yapılmıştır. Araştırma, amacına uygun olarak gündelik hayat sosyolojisi alanından etnografik araştırma yaklaşımını ve özellikle Erving Goffman’ın dramaturjik ve törensel yaklaşımla kavramsallaştırdığı yüz yüze etkileşim ya da etkileşim ritüellerini temel olarak almıştır. Araştırmacı veri toplama işlemini iki aşamada gerçekleştirmiştir. Birinci aşamada araştırmacı kampüsteki kamusal alanlarda bir araya gelmiş bireyler üzerinde saha gözlemleri yapmıştır. Toplam 106 katılımcının (51 kadın, 55 erkek) yer aldığı 34 saha gözleminde akıllı telefon kullanımı ve davranış kalıplarını içeren yoğun betimleme notları çıkarılmıştır. Saha gözlemleri, akıllı telefonların da mevcut bulunduğu kamusal alanda bireylerin gerçekleştirdiği davranışları ve bu davranışlardan oluşan etkileşim kalıplarını gösteren davranış haritalarını çıkarmak için gerekli veriyi sağlamıştır. Araştırmacı, çalışmanın ikinci aşamasında toplamda 25 katılımcıyla (12 kadın ve 13 erkek) yarı-yapılandırılmış derinlemesine görüşmeler yapmıştır. Bu görüşmeler araştırmacıya kamusal alanda devam eden karşılıklı konuşma sırasında sosyal medyanın kullanıldığı davranış kalıpları içinde bireylerin gerçek iletişim deneyimleri ve algıları üzerine detaylı veri toplama olanağını sağlamıştır. Araştırmanın sonuçları, genel anlamda kamusal alanda yeni etkileşim ritüellerinde Goffman’ınkinden farklı davranış kalıpları, katılım türleri, erkân ve normların var olduğunu göstermiştir. Yeni etkileşim ritüellerinde sosyal medya kullanımı bireyler için karşı konulamaz ve sıradan hale gelmişken bireyler bu yeni durumu kabullenip iletişim pratiklerini buna bağlı olarak şekillendirmektedirler. Sonuç olarak araştırma, günlük iletişimde eskiye dönüşün artık mümkün olmadığını ortaya koyarken araştırmacıların ve profesyonellerin ön sahnede aktörlerin nasıl bir performans gerçekleştirdiğini, sahne arkasında ne yaptıklarını ve sosyal düzeni nasıl koruduklarını anlaması önem teşkil etmektedir. Ancak bu şekilde günlük yaşamın farklı alanlarında etkin iletişim ve yeni iletişim stratejileri gerçekleştirilebilecektir.
ÖZET: Kamusal alanda yaygınlaşan akıllı telefon ve sosyal medya kullanımı bireylerin günlük hayattaki iletişim pratiklerini ve deneyimlerini dönüştürmüştür. Mevcut çalışma bu yeni iletişim ortamından yola çıkmıştır ve bireyler yanlarından ayırmadıkları akıllı telefonları üzerinden sosyal medyaya erişim sağlarken bulundukları sosyal ortamlarda neler oluyor sorusunun cevabını araştırmak ve anlamak amacıyla yapılmıştır. Araştırma, amacına uygun olarak gündelik hayat sosyolojisi alanından etnografik araştırma yaklaşımını ve özellikle Erving Goffman’ın dramaturjik ve törensel yaklaşımla kavramsallaştırdığı yüz yüze etkileşim ya da etkileşim ritüellerini temel olarak almıştır. Araştırmacı veri toplama işlemini iki aşamada gerçekleştirmiştir. Birinci aşamada araştırmacı kampüsteki kamusal alanlarda bir araya gelmiş bireyler üzerinde saha gözlemleri yapmıştır. Toplam 106 katılımcının (51 kadın, 55 erkek) yer aldığı 34 saha gözleminde akıllı telefon kullanımı ve davranış kalıplarını içeren yoğun betimleme notları çıkarılmıştır. Saha gözlemleri, akıllı telefonların da mevcut bulunduğu kamusal alanda bireylerin gerçekleştirdiği davranışları ve bu davranışlardan oluşan etkileşim kalıplarını gösteren davranış haritalarını çıkarmak için gerekli veriyi sağlamıştır. Araştırmacı, çalışmanın ikinci aşamasında toplamda 25 katılımcıyla (12 kadın ve 13 erkek) yarı-yapılandırılmış derinlemesine görüşmeler yapmıştır. Bu görüşmeler araştırmacıya kamusal alanda devam eden karşılıklı konuşma sırasında sosyal medyanın kullanıldığı davranış kalıpları içinde bireylerin gerçek iletişim deneyimleri ve algıları üzerine detaylı veri toplama olanağını sağlamıştır. Araştırmanın sonuçları, genel anlamda kamusal alanda yeni etkileşim ritüellerinde Goffman’ınkinden farklı davranış kalıpları, katılım türleri, erkân ve normların var olduğunu göstermiştir. Yeni etkileşim ritüellerinde sosyal medya kullanımı bireyler için karşı konulamaz ve sıradan hale gelmişken bireyler bu yeni durumu kabullenip iletişim pratiklerini buna bağlı olarak şekillendirmektedirler. Sonuç olarak araştırma, günlük iletişimde eskiye dönüşün artık mümkün olmadığını ortaya koyarken araştırmacıların ve profesyonellerin ön sahnede aktörlerin nasıl bir performans gerçekleştirdiğini, sahne arkasında ne yaptıklarını ve sosyal düzeni nasıl koruduklarını anlaması önem teşkil etmektedir. Ancak bu şekilde günlük yaşamın farklı alanlarında etkin iletişim ve yeni iletişim stratejileri gerçekleştirilebilecektir.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Etkileşim ritüelleri, Yüz yüze iletişim, Sosyal medya, Erving Goffman, Kamusal alanda iletişim, Interaction rituals, Face-to-face communication, Social media, Communication in public space