Uluslararası nitelikte olmayan silahlı çatışmalarda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin yaşam hakkını değerlendirmesi
Yükleniyor...
Tarih
2019
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
İstanbul Bilgi Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Everyone has the right to life according to the European Convention on Human Rights. However, this is not an absolute right as article 2 of the Convention provides the exceptional situations in which the deprevation of life resulting from the use of force which is no more than absolutely necessary would not be regarded as a violation of the article. International humanitarian law, the law to be applied in times of armed conflict, provides situations in which the right to life of a person can be restricted based on his/her status and behaviours. Combatants have the right to take part in hostilities and as a result they can be targeted during hostilities. The aim of this thesis is to make a comparison between international humanitarian law and international human rights law with regard to the protection of the right to life; to determine the perspective of the European Court of Human Rights with regard to the right to life in non-international armed conflicts and to demonstrate that the Court should interpret the right to life in Art. 2 of the Convention under the light of the international humanitarian law during non-international armed conflicts if the State party to the Convention makes a derogation from Article 2.
Yaşam hakkı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi uyarınca herkesin sahip olduğu; ancak mutlak nitelik taşımayan bir haktır. Sözleşme'nin 2. maddesi uyarınca yaşam hakkı, belirli istisnalara tabi tutulmuştur ve bu istisnalara uygun olması halinde, ölüm sonucunu doğurabilecek ve mutlak şekilde gerekli olan seviyeyi aşmayan kuvvet kullanımı hukuka aykırılık teşkil etmeyecektir. Silahlı çatışma dönemlerinde uygulanmak amacıyla öngörülmüş olan uluslararası insancıl hukuk ise yaşam hakkının kısıtlanabileceği halleri kişi statüleri ve hareketleri üzerinden belirlemektedir. Buna göre, çatışanlar silahlı çatışmaya katılma hakkına sahiptirler ve bunun bir uzantısı olarak saldırıda hedef alınabilirler. Bu çalışma ile amaçlanan, yaşam hakkının iki hukuk dalı altında nasıl korunduğunun karşılaştırılmasının yapılması; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin uluslararası nitelikte olmayan silahlı çatışmalara ilişkin olarak verdiği kararlarında yaşam hakkını bu iki hukuk dalı ışığında yorumlayıp yorumlamadığının belirlenmesi ve Sözleşme'ye taraf devletin uluslararası nitelikte olmayan silahlı çatışmaya ilişkin olarak yaşam hakkını askıya almış olması halinde Mahkeme'nin tercih etmesi gereken yöntemin, Sözleşme'nin 2. maddesini uluslararası insancıl hukuk ışığında yorumlamak olduğunun ortaya konulmasıdır.
Yaşam hakkı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi uyarınca herkesin sahip olduğu; ancak mutlak nitelik taşımayan bir haktır. Sözleşme'nin 2. maddesi uyarınca yaşam hakkı, belirli istisnalara tabi tutulmuştur ve bu istisnalara uygun olması halinde, ölüm sonucunu doğurabilecek ve mutlak şekilde gerekli olan seviyeyi aşmayan kuvvet kullanımı hukuka aykırılık teşkil etmeyecektir. Silahlı çatışma dönemlerinde uygulanmak amacıyla öngörülmüş olan uluslararası insancıl hukuk ise yaşam hakkının kısıtlanabileceği halleri kişi statüleri ve hareketleri üzerinden belirlemektedir. Buna göre, çatışanlar silahlı çatışmaya katılma hakkına sahiptirler ve bunun bir uzantısı olarak saldırıda hedef alınabilirler. Bu çalışma ile amaçlanan, yaşam hakkının iki hukuk dalı altında nasıl korunduğunun karşılaştırılmasının yapılması; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin uluslararası nitelikte olmayan silahlı çatışmalara ilişkin olarak verdiği kararlarında yaşam hakkını bu iki hukuk dalı ışığında yorumlayıp yorumlamadığının belirlenmesi ve Sözleşme'ye taraf devletin uluslararası nitelikte olmayan silahlı çatışmaya ilişkin olarak yaşam hakkını askıya almış olması halinde Mahkeme'nin tercih etmesi gereken yöntemin, Sözleşme'nin 2. maddesini uluslararası insancıl hukuk ışığında yorumlamak olduğunun ortaya konulmasıdır.