Hasan Ali Toptaş: Bir üslubun kökenleri
Yükleniyor...
Tarih
2010
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
İstanbul Bilgi Üniversitesi
Erişim Hakkı
Attribution-NonCommercial-NoDerivs 3.0 United States
info:eu-repo/semantics/openAccess
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Günümüz Türk edebiyatının önde gelen yazarlarından biri olarak kabul edilen Hasan Ali Toptaş, özellikle şiirsel üslûbuyla dikkat çekmektedir. Toptaş'ın romanları üzerine hazırlanan akademik çalışmalar ve eleştiri yazıları, yazarın bu ayrıksı üslûbunun şiirselliğini genellikle vurguluyor olsalar da, bu üslûbun köklerini nerede bulduğu ve nasıl yapılandığı henüz açıklanmamıştır. Hasan Ali Toptaş, şiirsel olarak nitelendirilen üslûbunu özellikle son iki anlatısı Bin Hüzünlü Haz ve Uykuların Doğusu'nda iyiden iyiye geliştirerek, roman söyleminin kendisini yazınsal bir imge haline getirir. Toptaş'ın geliştirdiği bu üslûp, yaygın biçimde yazara atfedilen postmodernist özelliklere rağmen, gerçeklik tanımına ve okur varsayımına bağlı olarak köklerini modernizmde bulur. Toptaş, gerçeklik tanımının ve okur varsayımının modernist estetikteki dönüşümüne bağlı olarak, bireyin karmaşık ve çelişkili gerçekliğine odaklanır ve nitelikli/donanımlı bir okur varsayar. Toptaş'ın romanlarında Söylem, bilinçli-ben'in müdahalelerinden belirli ölçülerde yalıtılmıştır ve bilincin yansımalarını sergilemeye yönelmiştir. Bütünlük ve süreklilikten uzak bir biçimde çağrışımlara ve sezgilere yaslanan söylem, gerçeküstü ve grotesk imgeleri birbirinin üstüne yığarak uzamı ve zamanı olağanüstü boyutlarıyla gösterir. Böylece, söz ile nesne arasındaki mimetik birlik bozulur ve gerçeklik de varlığın zihindeki estetik temsili haline gelir. Anlatının her öğesini birer yazınsal imgeye dönüştüren söylemin izlediği dilsel stratejiler ise bu çalışmanın temel bulgularıdır.
Hasan Ali Toptaş, who is considered one of the leading authors in contemporary Turkish literature, draws attention particularly with his poetic style. Academic studies and mainstream criticism on Toptaşs novels usually emphasize this unique poetic style. However, the origins and the structure of this style have not been analyzed yet. Hasan Ali Toptaş has improved his poetic style even more in his last two novels Bin Hüzünlü Haz and Uykuların Doğusu and thus turned the narrative discourse itself into a literary image. Despite the postmodernist features commonly attributed to the writer, Toptaş's style finds its roots in modernism according to the concept of reality and reader assumption. Toptaş focuses on the complicated and conflicting reality of the individual and assumes a qualified/well equipped reader in relation to the concept of reality and reader assumption's transformation in modernist aesthetics. Discourse has been isolated from the interventions of the conscious-self to some extent and directed to exhibit the reflections of the consciousness in Toptaş's novels. The narrative discourse, which is far from unity and continuity indicates the space and time with extraordinary aspects by accumulating grotesque and surrealistic images. Thus the mimetic unity between word and thing collapses and the concept of reality becomes the aesthetic representation of existence in the mind. Linguistic strategies of the discourse, which convert every component of the narrative into a literary image, are the main findings of this study.
Hasan Ali Toptaş, who is considered one of the leading authors in contemporary Turkish literature, draws attention particularly with his poetic style. Academic studies and mainstream criticism on Toptaşs novels usually emphasize this unique poetic style. However, the origins and the structure of this style have not been analyzed yet. Hasan Ali Toptaş has improved his poetic style even more in his last two novels Bin Hüzünlü Haz and Uykuların Doğusu and thus turned the narrative discourse itself into a literary image. Despite the postmodernist features commonly attributed to the writer, Toptaş's style finds its roots in modernism according to the concept of reality and reader assumption. Toptaş focuses on the complicated and conflicting reality of the individual and assumes a qualified/well equipped reader in relation to the concept of reality and reader assumption's transformation in modernist aesthetics. Discourse has been isolated from the interventions of the conscious-self to some extent and directed to exhibit the reflections of the consciousness in Toptaş's novels. The narrative discourse, which is far from unity and continuity indicates the space and time with extraordinary aspects by accumulating grotesque and surrealistic images. Thus the mimetic unity between word and thing collapses and the concept of reality becomes the aesthetic representation of existence in the mind. Linguistic strategies of the discourse, which convert every component of the narrative into a literary image, are the main findings of this study.