Exploring eco-anxiety and coping in young adults: a qualitative study on the mental health effects of environmental crisis
Yükleniyor...
Tarih
2022
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
İstanbul Bilgi Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
ABSTRACT: The impacts of environmental-climate crisis on mental health have been investigated in the literature, and eco-anxiety is defined as a response to environmental-climate crisis involving negative feelings. Researchers identified disadvantaged groups in terms of experiencing negative effects of the crisis. Younger age groups and women are stated to be more vulnerable to experiencing eco-anxiety. Eco-anxiety and psychological effects of the crisis have been studied mostly with quantitave methods or with certain populations such as Western, Inuit or Sami communities. The present study aimed to explore young adults’ experiences of eco-anxiety in the context of Turkey while adopting a gendered perspective. This study aimed to analyze how eco-anxiety develops and how participants cope with it. Eleven participants aged between 21-30 were interviewed. Thematic analysis method was used to analyze the data. The main themes were a) meanings of nature, b) becoming aware of environmental issues, c) experiencing negative outcomes, and d) attempts to cope with negative outcomes. The results showed that participants who had a close relationship with nature develop ecoanxiety through witnessing environmental degradation and getting informed about environmental-climate crisis. This process of becoming aware led the young adults to develop critical lens over the crisis and to experience negative feelings. Participants indicated attempts to cope with eco-anxiety, as well. The results showed differences in the attitudes of young women and men. The findings are discussed in the light of the literature. Clinical implications, strengths and limitations of the study and suggestions for future research are presented.
ÖZET: Çevre ve iklim krizinin fiziksel ve ruhsal sağlık üzerindeki etkileri son zamanlarda araştırılan bir konu olmuştur ve eko-anksiyete, çevre-iklim krizine karşı çeşitli duyguları içeren bir tepki olarak tanımlanmıştır. Araştırmacılar çevre-iklim krizinin etkilerini deneyimleme konusunda bazı dezavantajlı gruplar olduğunu belirtmişlerdir. Özellikle gençlerin ve kadınların eko-anksiyeteye karşı hassas olduğu bulunmuştur. Literatürdeki çalışmalar eko-anksiyete kavramını ve çevreiklim krizinin psikolojik etkilerini çoğunlukla nicel yöntemlerle araştırmış, örneklem olarak Batılı topluluklar, İnuit veya Sami halklarını incelemiştir. Bu çalışma genç yetişkinlerin eko-anksiyete deneyimlerini Türkiye bağlamında araştırmayı amaçlarken eko-anksiyete ve buna bağlı deneyimlerin toplumsal cinsiyet özelinde farklılıklar gösterip göstermediğini de incelemeyi hedeflemektedir. Ayrıca eko-anksiyetenin gelişim sürecinin ve genç yetişkinlerin bu deneyimle baş etme yöntemlerinin araştırılması hedeflenmektedir. Bu çalışma kapsamında yaşları 21-30 arasında değişen 11 katılımcı ile görüşülmüştür. Toplanan veriler tematik analiz yöntemi kullanılarak incelenmiştir ve dört ana temaya ulaşılmıştır: a) doğanın anlamı, b) çevre sorunları üzerine bilinçlenme, c) olumsuz sonuçları yaşama ve d) olumsuz sonuçlarla başa çıkma yöntemleri. Elde edilen sonuçlar, çevre ve doğa ile yakın ilişkiler kuran genç yetişkinlerin doğadaki yıkıma tanık olarak ve çevre-iklim krizi konusunda bilgi edinerek eko-anksiyete geliştirdiklerini göstermiştir. Çevre sorunları üzerine bilinçlenen katılımcıların çevre-iklim krizinin nedenleri ve sonuçları üzerine eleştirel bakış açısı geliştirmeye yöneldiği ve çaresizlik, güçsüzlük, yalnızlık gibi duygular deneyimledikleri görülmüştür. Bu çalışmada genç yetişkinlerin eko-anksiyete ile baş etmek için kullandığı kişisel alışkanlıkları ve planları değiştirme, sosyal destek alma ve verme gibi yöntemler de incelenmiştir. Elde edilen bulgular literatürdeki çalışmalar eşliğinde tartışılmıştır. Klinik uygulamalara yönelik çıkarımlar, çalışmanın güçlü yönleri ve sınırlılıkları, ilerideki çalışmalar için öneriler sunulmuştur.
ÖZET: Çevre ve iklim krizinin fiziksel ve ruhsal sağlık üzerindeki etkileri son zamanlarda araştırılan bir konu olmuştur ve eko-anksiyete, çevre-iklim krizine karşı çeşitli duyguları içeren bir tepki olarak tanımlanmıştır. Araştırmacılar çevre-iklim krizinin etkilerini deneyimleme konusunda bazı dezavantajlı gruplar olduğunu belirtmişlerdir. Özellikle gençlerin ve kadınların eko-anksiyeteye karşı hassas olduğu bulunmuştur. Literatürdeki çalışmalar eko-anksiyete kavramını ve çevreiklim krizinin psikolojik etkilerini çoğunlukla nicel yöntemlerle araştırmış, örneklem olarak Batılı topluluklar, İnuit veya Sami halklarını incelemiştir. Bu çalışma genç yetişkinlerin eko-anksiyete deneyimlerini Türkiye bağlamında araştırmayı amaçlarken eko-anksiyete ve buna bağlı deneyimlerin toplumsal cinsiyet özelinde farklılıklar gösterip göstermediğini de incelemeyi hedeflemektedir. Ayrıca eko-anksiyetenin gelişim sürecinin ve genç yetişkinlerin bu deneyimle baş etme yöntemlerinin araştırılması hedeflenmektedir. Bu çalışma kapsamında yaşları 21-30 arasında değişen 11 katılımcı ile görüşülmüştür. Toplanan veriler tematik analiz yöntemi kullanılarak incelenmiştir ve dört ana temaya ulaşılmıştır: a) doğanın anlamı, b) çevre sorunları üzerine bilinçlenme, c) olumsuz sonuçları yaşama ve d) olumsuz sonuçlarla başa çıkma yöntemleri. Elde edilen sonuçlar, çevre ve doğa ile yakın ilişkiler kuran genç yetişkinlerin doğadaki yıkıma tanık olarak ve çevre-iklim krizi konusunda bilgi edinerek eko-anksiyete geliştirdiklerini göstermiştir. Çevre sorunları üzerine bilinçlenen katılımcıların çevre-iklim krizinin nedenleri ve sonuçları üzerine eleştirel bakış açısı geliştirmeye yöneldiği ve çaresizlik, güçsüzlük, yalnızlık gibi duygular deneyimledikleri görülmüştür. Bu çalışmada genç yetişkinlerin eko-anksiyete ile baş etmek için kullandığı kişisel alışkanlıkları ve planları değiştirme, sosyal destek alma ve verme gibi yöntemler de incelenmiştir. Elde edilen bulgular literatürdeki çalışmalar eşliğinde tartışılmıştır. Klinik uygulamalara yönelik çıkarımlar, çalışmanın güçlü yönleri ve sınırlılıkları, ilerideki çalışmalar için öneriler sunulmuştur.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
eko-anksiyete, çevre ve iklim krizi, toplumsal cinsiyet, genç yetişkinler, tematik analiz, eco-anxiety, environmental and climate crisis, gender, young adults, thematic analysis