Türkiye'de Dil ve Eğitim Politikaları Bağlamında Anadilde Eğitim
Küçük Resim Yok
Tarih
2013
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Türkiye Cumhuriyeti'nde ulusal kimliğin çerçevesinin, Türk etnik kimliği üzerinden dil, kültür ve ülkü birliği esas alınarak çizilmesi bunun dışında kalanların, çizilen bu çerçevenin içinde kendi kimlikleri ile var olabilmelerini imkânsız kılmıştır. Türkiye bu sorunu çözmede çerçeveyi ortadan kaldırmak veya çerçevenin sınırlarını genişletmektense, dışarıda kalanları bu çerçeveye dâhil etmenin yöntemlerini aramıştır. Bunu yaparken de kullandığı en istikrarlı yöntem, özellikle eğitim ve dil aracılığıyla gerçekleştirdiği ve günümüze değin sürdürdüğü asimilasyon politikalarıdır. Bu politikalara maruz kalan en istikrarlı muhatap ise Kürtler olmuştur. Türkiye gerek genel olarak uyguladığı dil politikaları gerekse de özelde eğitim politikalarıyla Kürtlerin dilini ve kültürünü yok saymış, hem kamusal hem de özel alanda görünürlüğünü silecek uygulamalara imza atmıştır. Bu politikayı en görünür kılan uygulama ise Kürtçe ile yapılacak anadilde eğitimin önünü tıkayan yasal düzenlemelerin varlığıdır. Mevcut durum, anadili Türkçe olmayan çocukların eğitimden eşit bir şekilde faydalanmalarını sekteye uğratmaktadır. Bu bakımdan Türkiye'deki eğitim kurumları, Türkçe bilmeden okula başlamak zorunda kalan Kürt öğrenciler açısından pek çok mağduriyetin üretildiği bir mekanizma olarak işlev görmektedir. Bunların en başında ise akademik başarısızlığın yanı sıra, özgüven eksikliği, kimliğini, dilini reddetme, bundan utanma, "öteki" olmayı isteme gibi aidiyet çatışmaları gelmektedir.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Kaynak
Praksis
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
0
Sayı
33