Rethinking hunger, food insecurity, and malnutrition in the age of inequality

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2023-06-05

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

İstanbul Bilgi Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

ABSTRACT: Due to extreme climate events, the Covid-19 global pandemic, the war in Ukraine, and a rapid increase in the food prices 3.1 billion people were unable have access to nutritious food in 2022. Global inequalities, poverty, and social insecurities that disseminated in almost every aspect of human life have already started to challenge the social contract. As a minimum requirement to guarantee a decent life for everyone, a new social contract based on mutual obligations of concentric circles may be imagined for food security. Such a contract may offera solid framework to encounter the current agrifood system’s fragilities and vulnerabilities. This study argues that a new social contract should redefine relations between the state and private sector, considering the well-being of all segments of society and, in a broader sense, humanity. Secondly, it emphasizes the necessity of reforming rules, norms, principles, and decision-making procedures to eliminate the double standards of the global trade system. Lastly, it claims that rather than falling back into the industrial agriculture production trap, “what we owe each other” is to adopt collectively resilient, sustainable, and equitable policies to eliminate hunger, food insecurity, and malnutrition.
ÖZET: İklim değişikliği nedeniyle ortaya çıkan şiddetli hava olayları, Covid-19 küresel salgını, Ukrayna’da savaş ve temel gıda fiyatlarının hızla artması, 2022 yılında 3,1 milyar insanı sağlıklı gıdayı karşılayamaz hale getirmiştir. Artan küresel eşitsizlikler, yoksulluk ve insan hayatının hemen her alanına yayılan sosyal güvensizlikler nedeniyle toplumsal sözleşme yeni meydan okumalar ile karşıya karşıyadır. Herkes için insana yakışır bir yaşamı garanti altına almanın asgari şartı olarak, eşmerkezli çemberlerin karşılıklı yükümlülüklerine dayanan yeni bir toplumsal sözleşme tasavvuru, mevcut tarımsal gıda sisteminin kırılganlıklarına ve savunmasızlıklarına nasıl yanıt verilebileceğine ilişkin somut bir çerçeve sunabilir. Bu çalışma, yeni bir toplumsal sözleşmenin, toplumun tüm bileşenlerinin ve daha geniş anlamda insanlığın refahını göz önünde bulundurarak devlet ve gıda şirketleri arasındaki ilişkileri yeniden tanımlaması gerektiğini savunmaktadır. İkinci olarak, çifte standartlı küresel ticaret sistemini ortadan kaldırmak için kuralların, normların, ilkelerin ve karar verme prosedürlerinin reforme edilmesi gerekliliğini vurgular. Son olarak, daha fazla tarımsal üretim tuzağına düşmek yerine, “birbirimize borçlu olduğumuz şeyin” açlığı, gıda güvensizliğini ve yetersiz beslenmeyi ortadan kaldırmak için kolektif olarak dayanıklı, sürdürülebilir ve eşitlikçi politikalar benimsemek olduğunu iddia ediyor.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Food crisis, social contract, food (in)security, hunger, agrifood systems, Gıda krizi, sosyal sözleşme, gıda güvenliği(güvensizliği), açlık, tarımsal gıda sistemleri

Kaynak

Reflektif: Sosyal Bilimler Dergisi

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye