Yazar "Savran, Mustafa Taylan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Meta fetişizminin spinozacı yorumu mümkün mü?(İstanbul Bilgi Üniversitesi, 2010) Savran, Mustafa Taylan; Akal, Cemal Bali19. yüzyılın belki de en önemli düşünürü olan Marks'ın ortaya koyduğu eserlerin felsefi kökeni özellikle 20. yüzyılda Marksistler arasında tartışma konusu olmuştur. Bu tartışmada Marks' ın eserinin felsefi kökeninin Hegel' e dayandığı genel kabul gören bir husustur. 1960'lardan itibaren özellikle Althusser Marks' ın eserini felsefi yönden Hegel ile okumaktan ziyade Spinoza felsefesi ile okumayı önermiştir. Çalışmanın temel motivasyonu böyle bir okumanın mümkün olup olmadığının soruşturulmasıdır. Bu noktada Spinoza' nın bilgi türleri arasındaki yaptığı ayrımın Marks'ın Kapital adlı eserindeki yansımaları soruşturma konusu olarak ele alınmıştır. Ayrıca Kapital'in 1. cildinin kısa ancak kısalığının ötesinde tartışmaya yol açan meta fetişizmi bölümünün, Spinozacı anlamda nesneye ilişkin 1. türden yanlış bilginin, nesne doğru bir şekilde bilinse dahi ortadan kalkmayacağına ilişkin görüşleriyle paralellik arz eden vurguları içerdiği ileri sürülmüştür. İmgelemin maddiliği olarak ifade edilebilecek olan bu görüşün, Althusser'in ideoloji ele alışı ile sergilediği paralellikler çalışmada dile getirilmiştir. Meta fetişizmi bölümünün alternatif okumasında, metaların öznelere görünüşünün içerdiği zorunluluk; bir başka deyişle metaların kapitalist toplumsal formasyon var olduğu sürece öznelere ancak böyle görünebilecekleri ve kendilerini oluşturan toplumsal emeği her zaman gizleyecekleri vurgusunun Spinoza' nın imgelemin maddiliği teziyle uyumlu olduğu da çalışmada ileri sürülmüştür. Bir nesnenin bilgisi ile nesnenin varlığının birbirine indirgenemeyecek iki farklı şey olduğu yönündeki Spinoza' nın ele alışı gözetilerek, Marks'ın Kapital'de yer alan meta fetişizmi pasajındaki kimi vurgularla beraber bilim ile politikanın farklı nesneleri konu edindikleri teslim edilmelidir. Bu durum bilimsel politika olarak özellikle muhalifleri kısıtlayan çeşitli politik önyargıların kırılmasını sağlayacaktır. Spinozacılık ile beraber ele alınan Marks'ın alternatif okumasının politikaya alan kapatmak bir yana politik anlamda alternatifleri çoğaltacağı vurgusu bu çalışmanın en önemli sonucu olarak öne çıkmaktadır.