Yazar "Sancar, Oya" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe COVID-19 Pandemi Sürecinde Karbon Emisyonu Üzerine Bir Tartışma(Iğdır Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2020) Sancar, Oya; Bostancı, SedaÖzet: 21. yüzyılda etkilerinin yoğun olarak hissedilmeye başlandığı çevre sorunları, hava kirliliği ve küresel iklim değişikliğinin başlıca nedenleri arasında karbon emisyonu gelmektedir. Karbon emisyonun ve sera gazı salınımının artışının nedeni ise sanayileşme ve kentleşme kaynaklı etkenlerdir. Karbon emisyonundaki ve sera gazı salınımındaki artışa bağlı olarak gelişen hava kirliliği ve küresel iklim değişikliği önemli halk sağlığı problemlerine yol açmaktadır. Sağlık alanına olan bu etkiler, uluslararası çevre anlaşmalarının ve zirvelerin düzenlenmesinde temel nedenler arasındadır. Covid-19 pandemi süreci başlarında özellikle Çin gibi kirletici sanayinin yoğun olduğu ülkelerde sanayi alanlarının birkaç ay üretimlerini durdurması bu ülkelerde karbon emisyonun azalması sonucu meteorolojik bulgularla hava kalitesinin artmasına ilişkin veriler ortaya koymuştur. Bu çalışmanın amacı, Covid-19 pandemi sürecinin karbon emisyonun azaltılması başta olmak üzere, çevre sorunları açısından nasıl etkileri olduğunu tartışmaktır. Bu araştırmada, güncel yayınlar üzerinden literatüre dayalı araştırma yöntemi kullanılmıştır. Literatür bulguları Covid-19 pandemi sürecinde bile ülkelerin hedeflenen karbon emisyonu seviyelerini beklenen düzeyde azaltmadığını göstermektedir. Pandemi sürecinde karbon emisyonunun azalmasının doğaya ve hava kalitesine etkileri somut şekilde görülmüş olup, ülkelerin gelecek kararlarında bu bilgiyi dikkate almalarının sağlıklı bir gelecek için umut oluşturup oluşturmayacağı tartışma konusudur.Öğe COVID-19 Pandemi Sürecinde Karbon Emisyonu Üzerine Bir Tartışma(2020) Sancar, Oya; Bostancı, Seda21. yüzyılda etkilerinin yoğun olarak hissedilmeye başlandığı çevre sorunları, hava kirliliği ve küresel iklim değişikliğinin başlıca nedenleri arasında karbon emisyonu gelmektedir. Karbon emisyonun ve sera gazı salınımının artışının nedeni ise sanayileşme ve kentleşme kaynaklı etkenlerdir. Karbon emisyonundaki ve sera gazı salınımında-ki artışa bağlı olarak gelişen hava kirliliği ve küresel iklim değişikliği önemli halk sağlığı problemlerine yol açmaktadır. Sağlık alanına olan bu etkiler, uluslararası çevre anlaşmalarının ve zirvelerin düzenlenme-sinde temel nedenler arasındadır. Covid-19 pandemi süreci başlarında özellikle Çin gibi kirletici sanayinin yoğun olduğu ülkelerde sanayi alanlarının birkaç ay üretimlerini durdurması bu ülkelerde karbon emisyonun azalması sonucu meteorolojik bulgularla hava kalitesinin artmasına ilişkin veriler ortaya koymuştur. Buçalışmanın amacı, Co-vid-19 pandemi sürecinin karbon emisyonun azaltılması başta olmak üzere, çevre sorunları açısından nasıl etkileri olduğunu tartışmaktır. Bu araştırmada, güncel yayınlar üzerinden literatüre dayalı araştırma yöntemi kullanılmıştır. Literatür bulguları Covid-19 pandemi sürecin-de bile ülkelerin hedeflenen karbon emisyonu seviyelerini beklenen düzeyde azaltmadığını göstermektedir. Pandemi sürecinde karbon emisyonunun azalmasının doğaya ve hava kalitesine etkileri somut şekilde görülmüş olup, ülkelerin gelecek kararlarında bu bilgiyi dikka-te almalarının sağlıklı bir gelecek için umut oluşturup oluşturmayacağı tartışma konusudur.Öğe Örgütsel Vatandaşlık Davranışı Ölçeğinin Türkçeye Uyarlanması: Geçerlilik ve Güvenilirlik Çalışması(2020) Sancar, Oya; Bekaroğlu, Ş. BurakBu çalışmanın amacı, Van Dyne ve LePine tarafından 1998 yılında geliştirilen Örgütsel Vatandaşlık Davranışı Ölçeği’nin Türkçeye uyarlanmasıdır. Araştırma örneklemini, İstanbul’da 8 özel hastanede görevli 301 çalışan oluşturmuştur. Ölçek uyarlaması kapsamında, öncelikle dilsel geçerliliği için çeviri, geri çeviri ve çevirilerin karşılaştırılması ve uzman değerlendirmesi adımları takip edilmiştir. Yapı geçerliliği açısından önce açıklayıcı faktör analizi yapılmıştır. Orijinal ölçekteki gibi üç faktörlü bir yapı bulunan ölçeğin toplam varyans açıklayıcılığı %74,12’dir. Ardından bu üç faktörlü kuramsal model iki adımda doğrulayıcı faktör analizi ile test edilmiş ve modelin iyi bir uyum sergilediği görülmüştür. Güvenilirlik katsayıları: Biçimsel rol davranışı için 0,94, örgütsel ses için 0,90, yardımseverlik için 0,90 ve ölçek geneli için de 0,96’dır.Öğe Örgütsel vatandaşlık davranışı ölçeğinin Türkçeye uyarlanması: geçerlilik ve güvenilirlik çalışması(JOEEP, 2020) Sancar, Oya; Bekaroğlu, Ş.Burak-ÖZ- Bu çalışmanın amacı, Van Dyne ve LePine tarafından 1998 yılında geliştirilen Örgütsel Vatandaşlık Davranışı Ölçeği’nin Türkçeye uyarlanmasıdır. Araştırma örneklemini, İstanbul’da 8 özel hastanede görevli 301 çalışan oluşturmuştur. Ölçek uyarlamaÖğe Ürün Tanıtım Temsilcilerinin Yeterlilik Eğitimindeki Başarı Düzeylerinin Demografik Özellikleriyle Karşılaştırılması(2017) Düzcü, Tuba; Sancar, Oya; Akyol, MesutTıbbi mümessiller ile ilgili ulusal ve uluslararası yapılan çalışmalar incelendiğinde; çalışmaların kısıtlı sayıdaki tıbbi mümessiller ile yapıldıkları ve tıbbi mümessil profilini yeterli düzeyde yansıtmadığı görülmüştür. Türkiye’de ilaç sektöründe çalışan tıbbi mümessillerin büyük bir çoğunluğu, Ürün Tanıtım Temsilcisi Yeterlilik Eğitimine katılmıştır. Bu çalışmada, eğitime katılan tıbbi mümessillerin; cinsiyet, yaş, eğitim düzeyleri gibi bazı demografik özellikleri belirlenerek, bu bilgilerin sınavdaki başarı düzeyleri ile karşılaştırılması amaçlanmaktadır. Bu eğitim 7 modülden oluşmaktadır. Bu çalışmada “İlaç Sektöründe Tanıtım Modülü”, araştırmacının hazırlanmasında görev aldığı modül olduğundan kolayda örnekleme yöntemi ile belirlenmiştir. Çalışmada toplam 3.646 kişinin verilerine ulaşılmıştır. İlaç Sektöründe Tanıtım dersinin ön test ve son test puanlarının, ikili ve üçlü grup karşılaştırmalarında Mann-Whitney U testi ve Kruskal-Wallis non-parametrik varyans analizi kullanılmıştır. İlaç sektöründe tanıtım dersinin ön test ve son test puanlarının karşılaştırılmasında Wilcoxon İşaretli Sıra testi uygulanmıştır. İstatistiksel analizler ve hesaplamalar için IBM SPSS Statistics 21.0 kullanılmış ve p<0,05 düzeyi anlamlı olarak kabul edilmiştir. Bireylerin %79,4’ünün erkek, ağırlıklı yaş ortalamasının ise (n=2.387) 30-39 yaş arası olduğu görülmüştür. Çalışmada yer alan bireylerin %73,3’ü lisans mezunudur. Kadınların sınavdaki başarı oranının daha yüksek olduğu, eğitim düzeyi ve yaş arttıkça sınavdaki başarı oranının da arttığı görülmektedir. Eğitim düzeyi ile sınav başarısı karşılaştırıldığında; eğitim düzeyi arttıkça sınavdaki başarı oranının arttığı gözlemlenmektedir. Çalışmada ön test ve son testler arasındaki farklılık ve son testlerdeki başarı oranlarının yüksek oluşu eğitimin katılımcılara katkı sağladığını göstermektedir.Öğe Ürün tanıtım temsilcilerinin yeterlilik eğitimindeki başarı düzeylerinin demografik özellikleriyle karşılaştırılması(Hacettepe Sağlık İdaresi Dergisi, 2017) Düzcü, Tuba; Akyol, Mesut; Sancar, OyaÖzet: Tıbbi mümessiller ile ilgili ulusal ve uluslararası yapılan çalışmalar incelendiğinde; çalışmaların kısıtlı sayıdaki tıbbi mümessiller ile yapıldıkları ve tıbbi mümessil profilini yeterli düzeyde yansıtmadığı görülmüştür. Türkiye’de ilaç sektöründe çalışan tıbbi mümessillerin büyük bir çoğunluğu, Ürün Tanıtım Temsilcisi Yeterlilik Eğitimine katılmıştır. Bu çalışmada, eğitime katılan tıbbi mümessillerin; cinsiyet, yaş, eğitim düzeyleri gibi bazı demografik özellikleri belirlenerek, bu bilgilerin sınavdaki başarı düzeyleri ile karşılaştırılması amaçlanmaktadır. Bu eğitim 7 modülden oluşmaktadır. Bu çalışmada “İlaç Sektöründe Tanıtım Modülü”, araştırmacının hazırlanmasında görev aldığı modül olduğundan kolayda örnekleme yöntemi ile belirlenmiştir. Çalışmada toplam 3.646 kişinin verilerine ulaşılmıştır. İlaç Sektöründe Tanıtım dersinin ön test ve son test puanlarının, ikili ve üçlü grup karşılaştırmalarında Mann-Whitney U testi ve Kruskal-Wallis non-parametrik varyans analizi kullanılmıştır. İlaç sektöründe tanıtım dersinin ön test ve son test puanlarının karşılaştırılmasında Wilcoxon İşaretli Sıra testi uygulanmıştır. İstatistiksel analizler ve hesaplamalar için IBM SPSS Statistics 21.0 kullanılmış ve p<0,05 düzeyi anlamlı olarak kabul edilmiştir. Bireylerin %79,4’ünün erkek, ağırlıklı yaş ortalamasının ise (n=2.387) 30-39 yaş arası olduğu görülmüştür. Çalışmada yer alan bireylerin %73,3’ü lisans mezunudur. Kadınların sınavdaki başarı oranının daha yüksek olduğu, eğitim düzeyi ve yaş arttıkça sınavdaki başarı oranının da arttığı görülmektedir. Eğitim düzeyi ile sınav başarısı karşılaştırıldığında; eğitim düzeyi arttıkça sınavdaki başarı oranının arttığı gözlemlenmektedir. Çalışmada ön test ve son testler arasındaki farklılık ve son testlerdeki başarı oranlarının yüksek oluşu eğitimin katılımcılara katkı sağladığını göstermektedir.