Yazar "Çataloluk, Gökçe" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 10 / 10
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Hukukçunun hukuk karşıtı tutumunun edebi dışavurumu: Dr. Franz Kafka ve “Dava”sı(Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, 2011) Çataloluk, Gökçe[Abstract Not Available]Öğe Hukukçunun hukuk karşıtı tutumunun edebi dışavurumu: Dr.franz kafka ve “dava”sı(2011) Çataloluk, Gökçe[Abstract Not Available]Öğe Hukukçunun Pedagojisi Sistemin Bugününde Şartlar, Kısıtlar ve İmkânlar(2022) Çataloluk, GökçeSistemik darboğaz yahut kriz dönemlerinde hukuk eğitimini tartışma konusu yapmak gelenekselleşmiştir. Hukuk eğitimi ise, çoğu kez bir fakülteler hatta daha kısıtlı bir müfredat sorunu olarak ele alınır. Oysa hukukçu sosyal alanda sürekli kendini yeniden biçimlendirir. Mevzubahis biçimlendirmenin salt mesleki bir sterilliğe mi yoksa toplumsal dönüşüme mi meylettiği ise ciddi bir pedagoji sorunudur zira hukuk, eğitimi bahsine hiç girilmese dahi kendinde ideolojik ve dolayısıyla da inşa edici bir disiplindir. Bu makale, hukukçunun günümüzün ekonomik ve politik yapısal kısıtları içerisinde nasıl eğitildiğini, nasıl eğitilmesinin imkân dahilinde olduğunu ve nasıl eğitilirse bir toplumsal dönüşümün bir parçası sayılabileceğini ele alıyor. Bunu yaparken Paulo Freire’nin pedagojik yönteminden kısmen faydalanarak eleştirel/ dönüştürücü bir hukukçuluğun zemininin sadece fakültelerde verilen eğitimde değil, hukukun uygulamasından yani pratikten yola çıkarak, pratiğin kendi üzerine düşünmesi yoluyla ortaya konabilecek teoride de olduğu savlanıyor. Bu, toplumsal faydayı ciddi oranda artıracak hukukçuluk tercihlerini de besleyecek bir zemindir ve teori ve pratiğin, tedrisatın ve icranın sürekli birbirini beslemesi yoluyla bu yolu tercih etmeyecek hukukçuları dahi yetkinleştirir.Öğe HUKUKTA YENİ KURUMSALCILIK TEORİSİNE GEÇ BİR GİRİŞ(2022) Çataloluk, GökçeHukuk teorisi alanına 1980lerde dâhil olan Yeni Kurumsalcılık, hukuki pozitivizmin klasik anlaşılma biçimlerinin ötesinde fakat sistem dışı değerlere de yaslanmayan bir hukuk sistemi analizi yapar. Yeni Ku- rumsalcılığa göre, normun ve normatif dünyanın bir sosyal gerçeklik olarak varlığını açıklamak için sadece sistemi dıştan gözlemlemek yet- mez, Hart’ın içsel bakış açısı adını verdiği yöntemle normlara uyan ak- törleri de “anlamak” gerekir. Bu anlama ( Weberyan anlamıyla Verste- hen) , Neil MacCormick ve Ota Weinberger’e göre hem birer normatif kurgu hem de birer toplumsal gerçeklik olarak kurumlar vasıtasıyla mümkün olur. Kurum kavramını da kendilerinden önceki sosyolojik kullanımdan daha geniş, daha analitik bir alana çeken düşünürler, hukuki pozitivizmin darboğazını kurumların varlığını temel alan bir hermenötik faaliyet ile aşabileceği kanaatindedirler.Öğe KANT DÜŞÜNCESİNDE HUKUKUN SINIR HATLARI(2019) Çataloluk, GökçeHukuk Fakültelerinde üretilen Türkçe hukuk felsefesi literatüründe Kant, hukuka bir ahlak felsefesi gözlüğüyle bakıyormuş gibidir. Filozofun normatif dizgelere ilişkin düşünceleri, toptancı bir tavırla kategorik emperatifin gölgesi altına sokulur ve hukuka dair yazdığı spesifik metin kısa değinilerle geçiştirilir. Böyle bir algının doğal hukukçu bir Kant imgesine işaret etmesi de beklenir bir sonuçtur. Oysa Kant, kimi zaman doğal hukukun katili olarak adlandırılan bir filozof olarak, hukuku aklın ilkeleriyle beraber analiz etmiş, ilk iş olarak onu ahlaktan ayırt ederek sınırlarını çizmiş ve sadece dışsallaşmış eylemlerin alanına yerleştirmiştir. “Kant Düşüncesinde Hukukun Sınır Hatları” adını taşıyan bu çalışmada, yapay bir doğal hukukçuluk – hukuki pozitivizm çatışmasından kaçınılarak filozofun hukuka iliş kin tartıştığı bazı sınır meseleleri yeniden ele alı nmış, böylece onun kurguladığı sistemin bütününü göz önüne alan bir fikir oluşturulmaya çalışılmıştır. Bunun için öncelikle hukuk-ahlak ayrımına ilişkin değiniler gün ışığı na çıkarılmış, ikinci olarak doğa durumu-doğal hak-doğal hukuk kavramları ele alınmış, son olarak ise filozofun ya şadığı dönemde büyük hayranlık duyduğu Fransız Devrimine mercek tutulmuştur. Zira Kant’ın bazı yazılarında devrim düşmanlığı yaptığı gayet net bilinen bir gerçektir. Bu sınır boylarında götürülen tartışma neticesinde filozofun yaptığı ayrımların onun sistem anlayışını nasıl tamamladığına dikkat çekilerek hukuk felsefesinin bu saptama ışığında değerlendirilmesi gereğine vurgu yapılmıştır.Öğe Kant düşüncesinde hukukun sınır hatları(İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2019) Çataloluk, GökçeÖZET: Hukuk Fakültelerinde üretilen Türkçe hukuk felsefesi literatüründe Kant, hukuka bir ahlak felsefesi gözlüğüyle bakıyormuş gibidir. Filozofun normatif dizgelere ilişkin düşünceleri, toptancı bir tavırla kategorik emperatifin gölgesi altına sokulur ve hukuka dair yazdığı spesifik metin kısa değinilerle geçiştirilir. Böyle bir algının doğal hukukçu bir Kant imgesine işaret etmesi de beklenir bir sonuçtur. Oysa Kant, kimi zaman doğal hukukun katili olarak adlandırılan bir filozof olarak, hukuku aklın ilkeleriyle beraber analiz etmiş, ilk iş olarak onu ahlaktan ayırt ederek sınırlarını çizmiş ve sadece dışsallaşmış eylemlerin alanına yerleştirmiştir. “Kant Düşüncesinde Hukukun Sınır Hatları” adını taşıyan bu çalışmada, yapay bir doğal hukukçuluk – hukuki pozitivizm çatışmasından kaçınılarak filozofun hukuka ilişkin tartıştığı bazı sınır meseleleri yeniden ele alınmış, böylece onun kurguladığı sistemin bütününü göz önüne alan bir fikir oluşturulmaya çalışılmıştır. Bunun için öncelikle hukuk-ahlak ayrımına ilişkin değiniler gün ışığına çıkarılmış, ikinci olarak doğa durumu-doğal hak-doğal hukuk kavramları ele alınmış, son olarak ise filozofun yaşadığı dönemde büyük hayranlık duyduğu Fransız Devrimine mercek tutulmuştur. Zira Kant’ın bazı yazılarında devrim düşmanlığı yaptığı gayet net bilinen bir gerçektir. Bu sınır boylarında götürülen tartışma neticesinde filozofun yaptığı ayrımların onun sistem anlayışını nasıl tamamladığına dikkat çekilerek hukuk felsefesinin bu saptama ışığında değerlendirilmesi gereğine vurgu yapılmıştır.Öğe Kasvetli ilişkiler: edebiyat, sınıf ve hukuk(Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2013) Çataloluk, GökçeÖZET: Kasvetli İlişkiler, Charles Dickens’ın Kasvetli Ev romanında hukuk ve hukukun temas ettiği toplumsal sınıflar arasındaki ilişkiyi değerlendirmeye, bu bağlamda da Dickens’ın edebiyat kuramındaki yerini gözden geçirmeye yönelmiş bir çalışmadır. Hukuk ve Edebiyat çalışmalarında tarihselliğin yerinin altını çizerek; Viktoryen dönem toplumu, hukuk sistemi ve hukukçularını değerlendiren bu çalışma Dickens’ın üretiminin bu dönemi yansıtmak bakımından değerini vurgulayarak toplumcu edebiyat eleştirisi sularına da girer. Çalışmanın sonucu olarak dönem hukukunun toplumsal sınıfların eşitsizliğine olan katkısının bulgulanmasının yanısıra yazarın genel algıda yarattığı, toplumsala ilişkin naif düşüncelere sahip anlatıcı imgesinin yetersizliği de saptanmaktadırÖğe Kasvetli ilişkiler: Edebiyat, sınıf ve Hukuk(2013) Çataloluk, GökçeKasvetli İlişkiler, Charles Dickens’ın Kasvetli Ev roma- nında hukuk ve hukukun temas ettiği toplumsal sınıf- lar arasındaki ilişkiyi değerlendirmeye, bu bağlamda da Dickens’ın edebiyat kuramındaki yerini gözden geçirmeye yönelmiş bir çalışmadır. Hukuk ve Edebiyat çalışmalarında tarihselliğin yerinin altını çizerek; Vik- toryen dönem toplumu, hukuk sistemi ve hukukçuları- nı değerlendiren bu çalışma Dickens’ın üretiminin bu dönemi yansıtmak bakımından değerini vurgulayarak toplumcu edebiyat eleştirisi sularına da girer. Çalışma- nın sonucu olarak dönem hukukunun toplumsal sınıf- ların eşitsizliğine olan katkısının bulgulanmasının ya- nısıra yazarın genel algıda yarattığı, toplumsala ilişkin naif düşüncelere sahip anlatıcı imgesinin yetersizliği de saptanmaktadır. evaluate Victorian society, its legal system and lawyers. As for the outcome, not only the negative effects of the mentioned era’s legal system on the social inequality is detected but also, the inadequacy of seeing Dickens as a naïve thinker when it comes to social issues.Öğe Öğe Platon'un Gorgias diyaloğunda hukuk ve retorik(İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, 2008) Çataloluk, Gökçe[Abstract Not Available]