Boratav, Hale Bolak2022-06-092022-06-092021-02-012717-9842https://hdl.handle.net/11411/4522https://doi.org/10.47613/reflektif.2021.19ÖZET: Bu makalede bir akademik disiplin olan psikoloji ile politik bir hareket ve söylem olan feminizm arasındaki ilişkiler ele alınmaktadır. Feminizm, her türlü baskının karşısında duran ve toplumsal cinsiyet temelinde sosyal adalet tesis etmeyi hedefleyen bir politik harekettir. Feminist psikoloji ise kuramları, yöntemleri ve uygulamaları ile eleştirel bir akımdır. Cinsiyetin psikolojisini ve psikolojinin cinsiyetini irdeler, ve varolan durumun değişmesi için mücadele eder. Makalenin başında, bana akademik çalışmalarımın ibresini feminist psikolojiye çevirmem yönünde ilham vermiş olan bilim kadınlarından öğrendiklerim üzerine, ve yazının, Reflektif’in kadına yönelik şiddet özel sayısında yer almasının önemi konusundaki düşüncelerim yer almaktadır. Makalede, öncelikle, psikoloji ile feminizm arasındaki gerilimli ilişkinin tarihçesi şu alt başlıklarda gözden geçirilmektedir: Feminizm, cinsiyetçilik ve feminist psikoloji; Psikoloji kuram, yöntem ve uygulamalarının feminist eleştirisi; Toplumsal cinsiyet psikolojisi ile ilgili konuların ana akım psikoloji içindeki temsili; Feminist psikologların ana akım psikolojide var olma mücadeleleri ve farklı coğrafyalarda karşılaştıkları direnç; Türkiye’de psikolojide kadın ve toplumsal cinsiyet çalışmalarının gelişimi. Makalenin sonunda, psikoloji ve feminizmin ilişkisinin geleceği ile ilgili temenniler paylaşılmaktadır.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessFeminist psikolojicinsiyetçiliktoplumsal cinsiyet psikolojisieleştirel psikolojikadın ve toplumsal cinsiyet çalışmalarıFeminist psychologygenderismgender psychologycritical psychologywomen and gender studiesFeminizm ve psikoloji: sıkıntılı bir ilişkiFeminism and psychology: a troubled relationshipArticle10.47613/reflektif.2021.19