Taşkın, Zeynep Damla2024-07-182024-07-1820202146-05902529-0142https://doi.org/10.33433/maruhad.790312https://search.trdizin.gov.tr/yayin/detay/431501https://hdl.handle.net/11411/5621Ceza koşulu borçluyu sözleşmesel yükümlülüklerini ifaya güdülemeyi amaç edinmiş bir baskı aracıdır. Ceza koşulu anlaşmasında alacaklı taraf, gerek kendisine taahhüt edilmiş olan edimin yerine getirilmesi ihtimalinin artması gerekse her şeye rağmen ifa edilmemesi halinde kararlaştırılan ceza koşulu tutarını, herhangi bir zarara uğrayıp uğramamasından bağımsız olarak, talep edebilecek olması sebebiyle epey ayrıcalıklı bir konumdadır. Ancak ceza koşulu olarak kararlaştırılan tutarın, borçlunun gerçekleşmeyen ifadan kusuru bulunmaması nedeniyle sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı bir durumda dahi muaccel olup olmayacağı bugün hala canlılığını koruyan bir tartışma konusu olmuştur. Bu makalede anılan soruya yanıt aranırken öncelikle mevcut kanuni düzenlemeler arasında ceza koşulu borçlusunun kusursuz sorumluluğuna ilişkin herhangi bir işaret olup olmadığı araştırılmış ve ardından da ceza koşulunun kararlaştırıldığı her durumda böyle katı bir sorumluluk rejimine gerçekten ihtiyaç duyulup duyulmayacağı değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmeler sırasında karşılaştırmalı bir yaklaşım benimsenerek farklı hukuk sistemlerinde ve uyumlaştırma çalışmalarında konunun nasıl ele alındığı ortaya konmaya çalışılmıştır.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessBorçlunun Kusurunun Ceza Koşulu Anlaşması Üzerindeki EtkisiArticle10.33433/maruhad.79031213482130543150126