Kuyumcuoğlu, Ozan2025-03-152025-03-1520222651-5296https://doi.org/10.55119/artuklu.1066448https://hdl.handle.net/11411/9433Farklı görüşten gelen Osmanlı seçkinleri Balkan Savaşındaki kayıpların yarattığı travmayı Osmanlıcılık ideolojisine İslami bir karakter kazandırarak aşmaya çalışmışlardır. Bu bağlamda İmparatorluğun iki büyük Müslüman unsuru Türkler ve Araplar arasındaki dayanışmanın kuvvetlendirilmesi gerektiğine inanmışlardır. Yaygın kanının aksine milliyetçiliğe savrulmayan seçkinlerin Türk-Arap dayanışmasına tutunmasının ardında ise 19.yüzyılın ikinci yarısında etkisini hissettirmeye başlayan İslam birliği düşüncesi yer almaktadır. Bu düşünce II. Abdülhamid’in Müslüman orta sınıfı destekleme politikasının ideolojik bir çerçeve kazanması sonucu ortaya çıkmış; II. Meşrutiyet yıllarında da sürekliliğini korumuştur. Balkan Savaşının ardından İmparatorluktaki Müslümanların çoğunluk hale gelmesi ve devletin kendisini varoluş krizi içerisinde bulması İslam birliği fikrinin seçkinlerin zihnindeki yerini daha da pekiştirmesini sağlamıştır. Öyle ki sonu gelmeyen siyasi çatışmalar ve zaman zaman her iki unsur arasında ortaya çıkan iletişimsizlik ve şüphecilik seçkinleri Türk-Arap dayanışması fikrinden vazgeçirmemiştir.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessBalkan SavaşlarıOsmanlı İmparatorluğuOsmanlı seçkinleriİslam birliğiTürk-Arap dayanışmasıBalkan Savaşları Yıllarında Türk-Arap DayanışmasıArticle10.55119/artuklu.1066448225202