Uçkan, Özgür2021-07-272021-07-2720061302-321https://hdl.handle.net/11411/3929https://search.trdizin.gov.tr/yayin/detay/58294ÖZET: Bilgi ekonomisi küresel ekonominin temel dinamiği haline geldi. Verimliliği artırmak, nitelikli istihdam yaratmak, istikrarlı büyüme sağlamak, ulusal rekabet avantajı elde etmek ve kalkınmayı sürdürülebilir kılmak, bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanmaktan ve bilgi ekonomisini yerleştirmekten geçiyor. Bunun için de köklü bir ulusal bilgi politikası geliştirmek gerekiyor. Türkiye bir süredir hayati bir yol ayrımında bulunuyor. Merkeziyetçi yönetim mirasına saplanmanın bizi soktuğu yönetsel çıkmazda, küresel paradigma dönüşümünü atlamak ve bilgi dolaşımından dışlanmak gibi bir tehlikeyle karşı karşıyayız. Türkiye’nin sürdürülebilir bir kalkınma ivmesi yaratması, ekonomi, siyaset, sosyal mekanizmalar ve kültürü entegre eden, bilgi ekonomisine ve bilgi toplumuna geçişi hedefleyen ulusal politikalar geliştirilmesine bağlıdır. Bu politikaların eksenini ise “ulusal bilgi politikası”nın geliştirilmesi oluşturmaktadır. Bunun için, sosyo-ekonomik hayatın örgütlü kesimlerinin ve siyasi iktidarın, bu politikaların üretileceği bir yönetişim platformu yaratıp ulusal iradeyi harekete geçirmesi gerekmektedir. Ulusal fayda, bilgiyi üretmek, işlemek, paylaşmak ve yönetmekten, yani küresel oyuncu olmaktan geçer. Bu bir “ulusal seferberlik” konusudur. Rekabet avantajı yaratarak küresel ekonomiden optimal faydayı sağlayacak, dengeli büyümeyi ve kalkınmayı sürdürülebilir kılacak politika ve eylem planlarını üzerinde temellendireceğimiz bir “ulusal bilgi politikası”na ihtiyacımız var.ABSTRACT: Knowledge-based economic approach becomes the main developmental leverage for the global economy. In this sense, increasing the productivity, the skill qualification of manpower, the national competitive advantages, and attaining sustainable development with stabilisation of growth rates depend upon the use of information and communication technologies within the realm of the targets of knowledge-based economic policies. Turkey has no other chance of fulfilling the requirements for the adequate transformation to the knowledge-based economic guidance. The formation of the information society is the primary requisite for the conduct of a knowledge-based economy, and this, in turn, implies an integration of social mechanisms, social policy and cultural environment into the new economic framework. Thus Turkey faces a difficult task to fulfil. At present, there exist even risks of missing the chance to play an effective part in the global knowledge circulation. Developing a national knowledge policy requires joint efforts of the organisations of social life and the government, at the mutual platform of which issues will be discussed thoroughly. In that respect, the creation of common national values depends upon the intensified global activities of the country in producing, processing, sharing and managing knowledge. A national knowledge policy would optimise the utility of gaining competitive advantages, stabilising economic growth and to make economic development of the country sustainable.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessBilgi politikası ve bilgi ekonomisi: verimlilik, istihdam, büyüme ve kalkınmaInformation policy and economics of information: productivity, employment, growth and developmentArticle58294