Sevdiren, Öznur2024-07-182024-07-1820191303-6556https://search.trdizin.gov.tr/yayin/detay/322760https://hdl.handle.net/11411/5535Ceza muhakemesi hukukunda önemli bir ispat aracı olarak değerlendirilen teşhisişleminin hukuksal dayanağını, Ceza Muhakemesi Kanunu md.52 oluşturmaktadır.Bu işlemin icrasına ilişkin koşullar ilk kez 2007 tarihinde Polis Vazife ve Salahiyet KanunuEk 6. maddede yapılan değişiklik ile düzenlenmiştir. Uygulamada teşhis işleminin,koruma tedbirlerinin uygulanması ve hüküm tesisi için önemli ve hatta bazen yeganedayanak olduğu gözlemlenmektedir. Teşhis işlemi sonucu elde edilen delilin tanık veyamağdurun beyanını yansıtması itibarıyla bu düzeyde bir delil değeri izafe edilmesiesasentartışmalıdır. Her halükarda, hata payı çok yüksek bu işlemin icrasının silahlarıneşitliği ve çelişmeli yargılama ilkeleri çerçevesinde icrası zorunludur. AİHM’nin de istikrarlıbir biçimde belirttiği üzere, soruşturma aşaması delillerin toplandığı bir aşamaolması itibarıyla müdafiin soruşturma işlemlerine katılımı, bu süreçte yargılamanın esasınıoluşturan deliller toplandığı için özellikle önemlidir. Her ne kadar, Yargıtay 2008tarihli bir Ceza Genel Kurul kararında aksi sonuca ulaşmışsa da teşhiste müdafiininkatılımı gerek CMK’nın müdafi ile ilgili hükümlerinin zorunlu sonucu gerekse de silahlarıneşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesinin bir gereğidir.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessÇELİŞMELİ YARGILAMA VE SİLAHLARIN EŞİTLİĞİ İLKELERİ BAĞLAMINDA TEŞHİS İŞLEMİ VE BU İŞLEMDE MÜDAFİİN HAZIR BULUNMA YETKİSİArticle551153227601